Yine ben. :)
GÜL
Efsunun evine geldiğimizde ev bom boştu
"Efsun yavrim bu ev bom boş niye kimse yok."
"Şey annem ve babam yurt dışında kardeşim yok. O yüzden evde tekim de şey şu değişim işini bu gün değilde hafta sonu yapsak hem ozaman diş tellerimde çıkar tam değişim yaparız."
Dedi hevesle ve bende başımla onayladım.
"Ozaman gel gezelim keşke yolda diyeydin."
"Ya şey aslında ben biraz korkuyorum."
"Neyden değişmekten mi?"
Diye sorduğumda kafasını salladı
"Korkma canım değişmekten kimseye zarar gelmez."
Sanırım içi biraz rahatlamıştı. Bütün gün boyunca dertleştik ben beni yetimhaneye bırakışlarını anlatım ona. Zaten kimseden saklamazdım çünkü bir gün mutlaka ortaya çıkardı. Kafamı çevirsiğimde ise efsunun ağladığını gördüm
"Niye ağlıyorsun delibaş"
Deyince oda omuzlarını silkip
"Ağlanmayacak gibi değil ki."
Dediğinde ikimizde gülmüştük sonra o okulda bir sevdiği olduğunu söyledi Ayberk diye bir çocuğun arkadaşıymış ama pek arkadaşı yokmuş bu Ayberkin ve sadece yedi arkadaşı varmış aslında bizim kolejin çetesiymiş bunlar ama okula sadece üçü gelirmiş Ayberk can ve çetin. Bizim kide can dan hoşlanıyormuş. Ama canın bizim deli baştan haberi bile yok. Ah can bekle yavrum efsunu senin efsunlu rüyaların yapacağım. Yeni bir aşk dizisi canın efsunlu rüyaları yakında starda of yine saçmalıyorum yaa. Laf lafı açınca saatte geçmeye başladı saatin dört olduğunu gördüm abov yurt müdürü yıvşıka yakalanmadan onun radarına girmeden yurda gitsem iyi olucak. Efsuna gitmem gerektiğini söylediğimde biraz üzülsede onunla konuştuğum için bana teşekkür etti. Sonra bir taksiye atladım aslında motorum vardı son ailemin bana hediyesiydi ama yurt müdürü el koymuştu eh ben rahat dururmuyum geçen gün bir kıza yavşayıp onu öperkenki videosunu çekmiştim. Aceba karısı görse ne olur ne olucak kıyametler kıyametler. O sıra taksi birden firen yaptı bende neredeyse ön cama uçacaktım zaten yurda geç kalmıştım birde bu çıktı hayda. Sışarıya çıkınca bu gün servisteki çocuk olduğunu gördüm pek iyi görünmüyordu. Arabasına yaklaştım neredeyse baygındı. Çok fena terlemişti lapısını açıp
"Hey ne ol-"
Diyemeden ellerinin kan olduğunu gördüm taksiciye parasını verdim ve teşekkür edip özür diledim homurdana homurdana giderken çantamı son anda aldığımı hatırladım tekrar servisteki çocuğun yanına yürüdüm e napayım adını bilmiyorum herneyse arabanın kapısına doğru iyice yaklaştım ve
"sana ne oldu demeyeceğim pek iyi değilsin anlaşılıyor kenara kay."
Deyince kafasını sarhoş gibi sallayıp
"Git başımdan sana neden güveneyim."
"Sanki başka şansın var geberip gideceksin."
Dedim evet biliyorum ilk günden yeni tanıdığım bir kızın evine gittim hiç tanımadığım bir çocuğun arabasına bineceğim ama bunlar bana viz gelir tırıs gider belimde küçük bir silah bilekliğimin ipli kısmında iğne ve südyenimin aslı kısmında kırık falçata vardı çantamda ise bıçak ben istemeden kimse bana zarar veremez
"Hadi burada geberip gitmek istemiyorsan kenara kay."
O sırada silah sesleri duyuldu niyeyse pek hayorlı bişi değil bu
"Sürmeyi biyormusun bari."
"Lanet olsun servisteki manyak şuan düşündüğün şey bumu kay!!!!!"
Diye bağırınca işe yaradı sanırım biraz uğraşıp kenara kaydı ben tam binip kapımı kapadım ki arka camdan bir kurşun girdi ve öncamdan çıktı hassss kemerimi bile takmadan gazı kökledim. Neye bulaştın gül tamam hayatım zaten atraksyondu ama bunu birisi için yapmak daha önvce yapmadığım bir şeydi
"Bak gerzek kafalı çocuk ben şimdi şu arlada ki puştları atlatıyorum sen de hey heyyy uyuma lan daha bana adresi vericen."
Dediğimde gözlerini araladı. Son gaz ana yola girdiğimda arabalara kıl payı makas atarak gidiyordum demin uyuyan beyimizin gözleri sonuna kadar açılmıştı
"Manyakmısın kızım sen ana yola bu hızla atlanırmı lan."
Dediğinde gülüp
"Ne o korktun mu?"
Diye alayla sordum şuan yaralı olmasa kesin ebemi bellerdi ama yaralıydı işte
"Ne korkucak kızım benim korkum hızdan değil kızdan. Senin gibi bir manyak araba kullanıyor."
Dediğinde güldüm
"Neyse canım he araba cezasına hazır ol kırmızıda geçtim."
Deyince umursamamıştı. Bir süre sonra izimizi kaybettirdik. Ve ona adresi sorduğumda bana bir adres verdi adrese geldiğimde dışarıda bir kaç çocuk arabanın yanına geldi ve beni sürükleyerek dışarı çıkardı ve tam kafama bir darbe alacakken bileğini tutup geriye büktüm ve bütün silahlar bana dönerken ben önümde ki sarışın çocuğu kendime siper edip silahı kafasına daydım boynunu iyice geridim silahın emniyetini yavaşça açtım ve sesiz ortamda çıkan ahenkli sesi özlediğimi fark ettim. Hala adını bilmesiğim çocuk hangisininkini biliyosam artık
"Kızı bırakın."
Dedi o sıra silahlar indi ve bende sarışın çocuğu bıraktım
"Ah seni neyle beslemişler boynumu kırsaydın bari."
Diye hayıflamdı sarışın çocuk bende soğukça gülüp
"Eyer silahlar inmeseydi emin ol boynumdam fazlası olacaktı."
Dediğimde sadece ters ters bakmakla yetindi.
"Çabuk olun ayberk fazla kan kaybetmiş iyi bile dayanmış kızı bırakmayın ama elinizide sürmeyin zarar gelmesin kıza."
Dedi ve bizim servisteki çocuğun adını sonunda öğrendim Ayberk. Çocuklarla beraber içeriye geçtik ve bana bir oda göstermelerini birde tişört getirmelerini söyledim. Başda suratıma aval aval baksalarda sonra ben bağırınca idrak etmiş olacaklarki dediğimi yaptılar ne yani küçük kızlar gibi ağlayıp sızlanayım mı. Bende gelen tişörtü giydim ve odadaki yatağa girip yattım oh çok rahattı hemen uykuya dalmıştım.
AYBERK
Ben böyle işin ahh bir tek yanıma gelen sürtüğün sevgilisiyle uğraşmadığım kalmıştı manyak herif ya süzgeçe çevirecekti beni neredeyse. Daha gücüm kalmadığında karşımdan gelen taksiyi yeni fark etmiştim ve son anda ikimizdr firene basmıştık yanıma gelen tanıdık sesle gözlerimi hafif aralayarak bakmıştım bu gül dü. Bu gün ne çok karşıma çıkar olmuştu böyle taksiciyle kurduğu diyaloğu anlayamayacak kadar bitkindim yanıma gelip kaymamı söylemişti başka birisi olsa beni bırakır hele bu bir kız olsa beni götürmeden önce tonlarca soru sorardı. Bu kızda bir bokluklar var ama araştırıp bulması kolaydı adamları güzel atlatmıştı hele ana yola son gaz dalışı milimetrik mesafelerle arabaları makaslayışı. Dediğim adrese gelince zor dayanıyordum artık bizim kiler kızı indirecekkern kız neredeyse canı indiriyordu hareketleri okadar güzel ve düzenli yapmıştı ki kusursuz denile bilirdi hatta kusursuzdu bu kızı koruma olarak ciddi anlamda düşünsem fena olmazdı hani. En son kızı bırakmalarını söyledim yoksa cidi anlamda hiç gözünü kırpmadan canı deşeceğe benziyordu. Beni odama çıkardıklarında son direnişlerimdi artık o sıra odama can girip tabiri caise o küçük şeytanın tişört istediğini söyledi ne yapacağını merak ediyordum ama şu lanet kurşun vücudumdan çıktıktan sonra dolaptan bir tişört vere bileceğini söyledim ve sonrasında tek hatırladığım iğneyle bayıltıldığım.