Arkideşler. Huhu bayrama özel bölüm. Bayramınız mübarek olsun. :)
GÜL
Sonunda istediğim olmuştu. Canın gözünü açmıştım. Aptal çocuk tün gece boyunca efsundan gözlerini alamamıştı. Baranda işinin bittiğini anlamış olacak ki gitmişti. Ben ise hala eftalin kollarındaydım eş deyişimli bir dans olsada eftal beni hiç değişmemişti ki o sıra birisinin beni çektiğini ve eftalin kollarından ayrıldığımı hissettim eftalse sadece sırıtıp dudakkarını
"Bir şey değil."
Dercesine kımıldattı ah lanet olsun. Sana bunun hesabını soracağım eftal. Çekildiğim kolların sahibini az çok tahmin ede biliyordum. Gözlerimi kaldırıp karşımda ki hırçınlara diktim bu ayberk ti yanlız sinirli gibiydi. Veeee başlıyoruz
"O çocuk kim."
Diye sorunca sırıttım ve
"Sanane."
Dedim. Gözleri kararmaya başlamıştı şimdi eyer tahrik olmuyorsa sinirleniyordu ki içimden bir ses ikinci seçenek daha ağır bastığını söylüyordu.
"Sana o kimdi dedim gül."
Diye dişlerinin arasından tısladı ki ben de tırsmadım deyil hani.
"Neyim gibi görünüyorsa o."
Dediğim zaman dahada sinirlenmişti. Ama bu gece onunla bile son gecemdi. Gidiyorsum yurtdışına gidecektim. Başımı göğsüne yasladım. Şaşırmıştı biliyorum. Ama bu gecem son gecemdi efsuna bile dememiştim. Yeni ailemle kimseye haber vermeden gidecektim.
ŞİMDİKİ ZAMAN
İşte o gece yurt dışına çıkmıştım tabi bir fazlalık beni takip eden ve benle gelen efsunla. Ayberk beni unutmuştu biliyorum çünkü her gece bir kızla çekilmiş fotoğraflarını görüyordum. İnternet sayfaları bangır bangır ayberki konuşuyordu. Can desen hiç bir yerde görünmüyordu efsunda pas vermiyordu. Şimdi ise sadece canın işkolik olduğunu biliyordum. Bu gün efsun bir şirkete özel sekreterliğe baş vuracaktı. Benim şirketimde çalışmak istemedi çünkü benim himayem altında gibi görünmek deyilde kendi ayaklarının üzerinde dura bildiğini göstermek istiyordu. Bu iyidi. O baştaki kız deyildi harika biri olmuştu uzamak için çok uğralmış ama olmuştu şimdi fıstık gibi olmuştu. Toprakta gelince kafeye gitmek için harekete geçtik. Yeni yetimhane gülü yine sahalara dönüyor hem de kendi ayaklarının üsründe.
CAN
Of özel bi sekretere ihtiyacım var. Bu gün bir kız gelicek umursamadan işe aldım. Temiz bir dosyası vardı bu kadarı bana yeterdi. Efsun gitiğinden beri hiç bir kızı istememiştim aramış bulamamıştım. Ben kaçırmıştım onu. Şimdi iş koliktim hiç kimseyi istemiyordum. O sırada kapım çaldı.
"Can bey özel sekreteriniz geldi."
Dedi hiç bakmadan girmesini işaret ettim. İçeriye doğru gelen topuk sesleri ve kapı kapanma sesiyle hiç bakmadan karşı koltuğu kalemimle işaret edip
"Geç otur."
Dedim ve biraz bekledim ama topuk sesi gelmeyince
"Otursana."
Dedim yeniden ama yine bir hareketlilik olmayınca ellerimi masaya vurarak kalktım ve karşıdaki yeri gösterip bağırarak
"Otur şu-"
Karşımda şaşkınlıkla gözleri büyümüş bir bir bir efsun vardı. Bu bu böyle bir şey şakaysa eyer adam bile öldüre bilirim. Peki ya sonunda kafayı sıyırdıysam.
"E e ef efsun."
Dediğim de gözlerini kırpıştırdı ve
"O kadar iirketten bu şirketimi buldular bana yarebbim allam. Ben gidiyorum."
Kapıya yönelirken hemen ona doğru atak yaptım ama masanın etrafından dolanmak yerine üzerinden atladım ve bu efsunu şaşırtınca ben de biraz zaman kazanmış oldum. Onu kapıyla kendi arama aldım ve ellerimle yüzünü avuçlayıp gözlerimi şaşkın yüzünün her yerinde gezdirdim daha sonra efsun ne olduğunu anlamadan dudaklarına yapıştım. O yumuşak gözel dolgun dusaklarına. Onu okasar özlemiştim ki gözümden bir damla yaş süzüldü. Onu çok özlemiştim. O bana hiç karşı gelmeden ve itmeden dudaklarından ayrıldım. Şuan dünyanın en çirkinide olsa onu öperdim ona sarılır kokısunu içime çekerdim ona sarılınca annemden sonra hiç bırakmadığım göz yaşlarım serbest kaldı. Okadar huzur vericiydi ki sanki yine annemin kucağında yatmıştım ve oda saçlarımı okşuyordu. Bu kadının kokusu tıpkı bu huzuru veriyordu bana. Boğuk ve ağlamaklı sesimle
"Sen neredeydin efsun seni çok aradım. Neden gittin. Niye. Seni çok özledim."
Dediğimde ağlamaya başlamıştım. Efsun kaskatı kesildi sonra ise yavaşça gevşedi ve saçlarımı okşar gibi oldu san ki ama sonra beni kendinden uzaklaştırdı. Yaş dolu gözlerime baktı.
"Yurtdışındaydım can. Beni gerçekten özlemiş sevmiş gibi yapma ciden."
Deyince yıkılmıştım san ki
"Ya gerçekten sevmiş isem."
Dediğimde kafasını gülerek sağa sola salladı ve
"Hayır sen sevmezsin neyse can bey madem sizin özel sekreteriniz olacağım bana odamı gösterin ve bu gün çalışamayacağımıda belirtmek isterim."
Dediğinde eline şeker tutuşturulan küçük bir çocuk gibi sevinmiştim. Ona odasını gösterince. Oda teşekkür ederek gitti. Seni kendime inandırma vakti geldi küçük sekreterim.
ARAZ
Alev sabah işe geldiğinde berbat görünüyorsu ama ne kadar zorladıysam versiğim tüm işleri yapıyordu. Öğlen yemeğine gidecektim ona ne kadar sinirli olsamda onunla yemeğe girmek istiyordum. Üstümü düzeltip alevin masasına doğru ilerlemeye başladım ki o cırtlak ses ahhhh
"Aşkommmm."
Hay senin büzük sudaklarına töbe yarabbim töbe. Arkamı dönüp
"Ne var."
Detince suratını astı. Ne onu teselli edici özür sözleri söylemeyecektim
"Kalbimi kırıyorsun. Şey seni yemeğe çıkarmaya geldim belki de gece bana gelirsin ve akşam yemeğini üzerimde senin gömleğin varken hazırlarım ha ne dersin."
Deyip kollarımı okşayıp bana yaklaşmaya başladı. İyrençti önceden nasıl ilgimi çektiğini dahi bilmiyordum ama şuan iğrençti.
"Şeyma kes şunu."
Dudaklarını bükerek bana baktı ve sonra arkamda kalan aleve bakarak kaşlarını çattı ve aleve doğru ilerlemeye başladı. Alev başını masaya yaslamış ve huzurlu bir şekilde uyuyordu. Şeyma masanın önüne geçip ellerini masaya sertçe vurdu. Alev kafasını hemen masadan kaldırdı mahmurlu tatlı yüzüyle etrafa baktı ve şeyma yine cırtlak sesiyle bağırarak
"Sen ne yaptığını sanıyorsun. Burası dingonun ahırımı da uyuyorsun. Sen buraya çalışmaya geldin. Araz sana boşuna mı para veriyor. Her şeyden faydalanmaya çalış zaten. Yıllar önce annemden faydalanıp yurtdışına okumaya gittin seni fırsatçı küçük sürtü-"
Hiç beklemediğim anda alevin sesi bütün şirkette inledi resmen
"Yeter seni kanı bozuk orospu seni. Sen o gece şu yanında ki şerefsizle birlikte olmasan ben bu şerefsize o gece ilk öpücüğümü verim o kadar hoşlanmasam ve çıplak çekilmiş o lanet fotoğrafınız benim canımı bu kadar acıtıp bana bu kadar koymasaydı anneninde parasınında okulunun ve seninde canın cehenneme derdim."
O sıra bana döndü ben hala söylediklerinin şokundaydım yaşlı ve öfke dolu gözleriyle.
"Ben istifa ediyorum lanet olasıca. Paranız umurumda deyil anladın mı lanet girsin paranıza çok mu önemli lan bu para kalpleriniz bu kadarmı boka bulandı. Lanet olsun sizin paranızada beş para etmez ruhunuzada."
Diyerek çantasını alarak asansöre ilerledi. Şeyma ise öfkeden kuduruyordu.
"Sonunda gitti aptal sürtük ne olacak."
Dediğinde gözüm sinirden dönmek üzereydi bizim çıplak fotoğrafımız bu ne demekti. Kim ne yapmıştı. Şeymaya öfkeyle bakatarak.
"Alef hanri fotoğraftan bahsediyordu lan."
Diye kükredin şeyma kokak gözlerle bana bakıyordu gene ne bok yedin şeyma.