8. bölüm

26.8K 1K 23
                                    

Arkideşler vede kankıslar okuyan yorum yapan ve voteleyen her kese teşekkür ederim. :)

ÇAĞLA

Hayatımın bir kez daha değersiz olduğunu fark ediyorum şuan ne saçma. Ne büyük haksızlık ama. Aslında şuda bir gerçek ailem bile onların soyadına yakışmadığımı düşünüyordu. Ben her kızdan farklıydım biraz erkeksi bir tarzım asi bir ruhum vardı. Özgürlükçüydüm ben. Mesela alişverişten pek haz etmezdim yada ardı arkası kesil meyen dedikodulardan. Ağzımdan bir hıçkırık daha kaçınca Demir bana doğru gelmeye başladı. Ben ona öfke ve hayal kırıklığı ile bakarken. O bana pişman ve şevkat ile bakıyordu. Erdalın ise yüzünü dahi görmek istemediğim için ona dahi bakmıyordum. Sevdiğim adam Erdal hayatımın belkide ilk ve son aşkı. O obenimle sadece oyun amaçlı çıkmıştı. Lanet olsun böyle bir hayatı hak etmek için ne yaptım ben diye bilirim şuan fakat şuan istediğim en son şey isyan etmek. En son ailem beni bıraktığında isyan etmiş ve bu cümleyi kurmuştum ama sonra o cümleyi kurup kuracağıma pişman olmuştum çünkü daha büyük bir şeyle sınanmıştım. Aşkımla kalbimle sınanmıştım. Bu yüzden isyan etmeyecektim bundan daha beteriylede sınanmak istemiyordum çünkü.
"Bak Çağla ne duydun bilmiyorum ama..."
" ben ne duyduğumu biliyorum ama. Abi kardeş benim gibi bir felakete altı ay nasıl katlandınız."
Deyince arkadan sırıtmayla karışık iğrenç bir ses geldi
"Sana katlanan bendim. O sadece iddayı öne sürdü ağır iş bendeydi yani. He bu arada gerçekten katlanılmazdı. Koca gözlüklerin sivilcelerin diştellerin kuş yuvası olmuş saçların fazlalık kiloları-"
Onun sözünü Demir kesmişti bense ne kadar çirkin olduğumun gerçeğinin bu kadar acımasızca yüzüme vurulması ile şoka girmiş ve bir kez daha yıkılmıştım.
"Erdal kapa çeneni."
"Ah kardeşim onu bu kadar çirkin olduğu için seçtiğini söylemiştin. Yoksa bu yalanmı? Şuan bir afet ola bilir evet ama bu önceden senin yaptıklarını değiştirmez değilmi."
Diye sorunca Demir den iğrendiğimi hissettim. Demir sanki ne yapacağını bilmez bir haldeydi ve abisine öfkeyle bakıyordu şuan bir kıvılcım çaksa sanki Erdalı tutuşturacak gibiydi.
"Bunu kabul etmeye bilirdin ama sen para için onu kullandın."
Sanki bu çok önemliydi yada bu iddayı kendinin başlattığı gerçeğini değiştirirdi.
"Evet doğrudur. Ama para için girmedim bu işe sadece zevkine. Para istesem o iddağadaki paranın dört beş mislini kazanıyorum ben belkide daha fazla. Konu para değil o sadece işin cilvesi asıl iş yapabildiğimi kanıtlamak ki. Bana niye kızdığını anlamıyorum. Bu kızla çıkmamı sen söyledin. Burun kıvırdığımda dalga geçip damarıma basan sendin. İddayı zorlaştırıp bu kızı öpmemi ellememi hatta onu altıma alıp inletmemi isteyen sendin."
Şuan o araba kazasondan kurtulup koca bir mucizeyle yaşıyorsam bile ölmeyi tercih ederdim. Okadar şok olmuştum ki artık göz yaşlarım bile durmuştu. Demir dişlerini ve yumruğunu sıkıyordu. Yüz hatları gergindi çene kasları seğirip duruyordu. Alnında ve boynunda damarlar atıyordu eyer biraz daha parmaklarını sıkarsa da kemikleri boğumlarından fırlaya bilirdi ve Erdal ise onu sinirlendirmek için sadece sırıtması yetiyordu.
"Siktir git Erdal şuan sinirimin son raddesindeyim."
Diye dişlerinin arasındam öyle bir tıslamıştı ki benim bile içim ürpermişti oysa Erdal sadece sırıtışını artırıp elini Demirin omzuna koyup bir şey söyleyecekti ki Demir Erdalın suratına demin sıkmakta olduğu yumruğu geçirince Erdal yere düşerken ben çığlık atıp ağlamaya başlamıştım. Koskoca adamı bir yumrukta devirdi. O yumruk bana atılsa araba çarpmasından beter olmuştum şuan ölmüştüm.
"Sana çıkıp git dedim o s*ktiğim ağzı açma dedim."
Diye bağırıca bana dediğin düşündüm çünkü yüzümü avuçlarımın içine gömmüş ağlıyordum. Hemen başımı kaldırıp
"Yemin ederim Demir hayatından çıkıp gidicem bir daha sesimi duymayacaksın sadece bağırma ve lütfen bana zara verme Demir lütfen."
O kadar şok olmuştum ki sanki konuşan ben değildim. Çünkü başka zaman olsa öleceğimi bilsemde diklenirdim. Neden şimdi böyle bir şey demiştim ki. O sıra Demirin suratında artık sinir ve öfke değilde şaşkınlık olduğunu fark ettim. Bana doğru gelmeye başlamıştı. Korkuyla yatakta geriye doğru giderken
"Demir gelme lütfen kal orda. Demir do-dokunma bana"
Deyip gözlerimi yumarken bir çift kaslı kolu beni sardığını fark ettim. Sonra saçlarımın arasında ki gezinen burnunu ve kokumu içine çekişini. Saçlarımı okşuyordu bir eli diğeri ise sırtımı. Ben ise kas katıydım kollarında. Kollarımı yavaşça kaldırıp ona sarıldım ve başımı boynuna gömüp daha çok ağladım. Sevdiğim adam yerde yatan olsada onun dokunuşları hep beni itmişti onda sanki yanlış bir şeyler vardı ama Demirde rahattım hemde daha yeni tanışmamıza rağmen. Kokusu beni rahatlatıyordu. Ne diyorum ya ben derken ağzımdan bir hıçkırık çıktı gözlerim yerde yatan Erdaldaydı. Demirde nereye baktığımı görünce sinirle benden ayrıldı. O ayrılınca içim tuhaftır ki burkulmuştu.
"Onun için mi ha?!"
Diye kükreyince ağzım dan sadece hah kelimesi çıkmıştı
"Erdal içinmi ağlıyorsun. Bu piç için mi avutuyorum ben seni onun için mi korktun ona bir şey oldu diyemi lan ha konuş sana Çağla susma."
Diye bağırmıştı. Şimdi suratım ifadesiz bakıyordu Demire
"Çık odadan Demir."
Dedim sadece o ise daha çok sinir lenip
"Seni lanet or*spu bana cevap ver."
Diye bağırınca. Bana or*spu demişti değil mi
"Çık odadan."
Dedim daha sakin ve daha soğuk bir sesle. Demir ise sinirli bir sırıtışla
" Sen tamda Erdala layıksın eeee sonuçta her piçin bir or*spusu vardır."
Deyince sinirim hat safasını aşmıştı
"Onun için ağlamadım sizin gibi şerefsizlere ağlamam ben. Ani hareket edip onu yere serince anlık korkuyla ağladım. Ve izin verirsen şimdi bu or*spu uyumak istiyor. Çıkarken lütfen yerdeki pisiliğide al ve git. Bir daha da sizi görmezsem sevinirim sanırım. Hayatımı getirdiğiniz şu hale bakın beni ölümün eşiğine getirdiniz biriniz beni hayat kadını yapacktınız neredeyse ve birinizde bunların hepsinin başlangıcı sen olmasan o abin denen şerefsizle tanışmazdım sen olmasan senin evine gitmezdim ve bana araba çarpmazdı. O gece barda bana tecavüz edilse emin ol anca bu günki kadar öle bilirdim. Ancak bukadar aşşağılanırdım. Sizden nefret ediyorum senden nefret ediyorum."
Deyip bağırdığımda. Demir sadece yumruklarını sıktı ve Erdalı es geçerken
"Benden nefret etmen umurumda değil senle bir gece uyuduk ve demin sana sarıldım diye kendini bişey sanma ve unutma ben kimseyi umursamam o yüzden böyle saçma cümlelerden önce iki kez dülünüpte konuş. "
Kalbimde anlam veremediğim bir sızı vardı nedense. Tam kapıdan çıkacakken
"Kendini hazırlasan iyi edersin yakında evleniyoruz. Sen bir hafta uyurken annemlere laf geçiremedim hayatta ne olucağı belli olmuyormuş bu yüzden en kısa zamanda evleniyoruz."
Deyip odadan çıktı. Evleniyoruz öylemi evleniyoruz. Şaka gibi hayatımı bok eden bir herifle evleniyorum ve benim hiç bir söz hakkım yok öylemi. LANET OLSUN.

genç patronum bir mafya(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin