İtiraflar

214 12 1
                                    

Ağır adımlarla yanıma geliyor, arkasında gizlenmiş bana bakan meraklı çocuklarla. Ona yakalanmış olmayı sorun etmiyorum, gülümsüyorum gözlerinin içine bakarak. Yüzü kadar kalbinin de güzel olduğunu biliyordum ama buna bizzat şahit olmak beni çok mutlu ediyor.

"Benimle gelmeyeceğini söylemiştin, peşimden gelmişsin."

Onu takip ettiğimi anlamış olmalı, hiç şaşırmıyor beni gördüğüne. Girişteki bekçiye bir şeyler söylemesi ve adamın bana bakışını hatırlıyorum, evet kesinlikle Ömer sayesinde içeri girebilmişim.

"Ben sadece nereye gideceğini merak ettim."

Beni ifşa eden sarı saçlı minik kız ortaya atılıyor, hâlâ prenses olduğumu düşünüyor.

"Ömer abi prenses çok güzel, tıpkı senin anlattığın gibi uzun saçları var."

Onlara prensesten bahseden Ömer miydi? Ömer'in prenses masalları anlattığını hayal etmek zor, çocuklar için kendisiyle bağdaşmayan şeyler yapması çok hoş. Bu adam göründüğünden çok daha derin bunu biliyorum.

"Prenses abla ama senin elbisen yok, böyle prenses olmazki. Prenseslerin elbiseleri kabarık olur." Diye başka bir kız Ömer'in arkasından çıkıp yanıma geliyor. Erkekler hayretle bakıyor yüzüme kızların gözleri ışıl ışıl. Gerçekten prenses olduğumu düşünüyorum bir an, sonra hemen vazgeçiyorum. Mahalledeki halimi düşününce prensesliği kendime yakıştıramıyorum. Hiçbir prenses mahalledeki çocuklarla top oynamaz ya da ayağaca çıkmaz öyle değil mi?

Ömer'in yüzüne bakıyorum, bir açıklama yapmasını beklediğimi anlıyor.

"Onlara bir söz verdim, bir prenses görmek istiyorlardı. Benimle gelmeni bu yüzden istedim."

Oyuna hile karıştıramasaydı bende gelmeyeceğim diye inat edip onu gizlice izlemezdim. Beni tanısa böyle şeylerden çok hoşlandığımı bilse bu işe hiç oyuna gerek kalmadan halledebilirdik.

"İnat ettirmeyip düzgünce söyleseydin zaten gelirdim."

Ömer etrafındaki çocukları gösteriyor.

"Bilmem belki çocuklardan hoşlanmazsın diye düşündüm."

Birbirimizi tanımamız gerekiyor. Onun beni, benimse yeni Ömer'i.

"Çocukları severim Ömer, hem de çok."

Tek çocuğum ama hep bir kardeş istemişimdir. Annemin durumunu çocuk aklımla anlayamadığım ve tek başıma sıkıldığım için kardeş isteğimle annemi bunalttğım çok zaman olmuştu.

"Ama prenseslerin kabarık elbiseleri olur öyle değil mi Ömer abi."

Başıma bu işleri açan minik kız güzel gözlerini Ömer'e çevirip bir onay bekliyor, Ömer'in çocuklara bakışını ve onlara olan merhametine şahit oluyorum en derinlerime kadar. Bana da böyle baksa hayatta hiç derdim tasam kalmazmış gibi.

Eğilip minik kızın kollarını tutuyor sevgiyle.

"Evet balım, bu abla birazdan elbiseleriyle gelecek. Sizin yanınıza gelecek diye acele etmiş evde unutmuş elbiselerini."

Sonraları Ömer'in bu tatlı halleri aklıma geldikçe onca kötülüğü nasıl yaptığına anlam veremiyorum.

Ömer minik kızı bırakıp yanıma geliyor, aklında bir şeyler var. Beni gerçek bir prensese dönüştürüp dönüştüremeyeceğini hesaplıyor kendince. Ellerini çenesine koyup düşünüyor.

"Sana prenses elbisesi bulmamız lazım."

Bize heyecanla bakan çocuklara dönüyorum, onlara elbise giymekten nefret ettiğimi nasıl açıklarım. Prenses olmak istemediğimi söyleyemem. Ömer'in peşine takılıyorum.

VAR MISIN AŞKA?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin