Ömer'e söylediğim gibi onu unutacak ve yeniden sevecektim. Gerçekten sevgimi hakkedecek birini bulacaktım. Bunun için ilk olarak avuçlarımı açıp Allah'a dua ettim, gerisi de onun elindeydi.
"Rabbim karşıma şöyle iki metreden biraz kısa, yakışıklı, renkli gözlü (ki göz takıntım vardı, benim gözlerim renkli olmadığı için hep dikkatimi renkli gözlü erkekler çekiyordu.) İşinde gücünde, gözü benden başkasını görmeyen bir bey çıkar, ne olursun Allah'ım."
Duamı ederken Damlaşkom da ellerini kaldırdı.
"Rabbim aynısından bende istiyorum. Renkli gözlü olmasa da olur. Bana da amin." Dedi.
Arzu durur muydu, durmadı. O da aynı şekilde duama ortakçı çıktı.
"Sen söyle bakayım nereden çıktı bunca seneden sonra artık taliplerime şans vereceğim saçmalığı."
Kızlarla her zamanki gibi aşktan konuşurken laf arasında artık bir ilişkim olmasını istediğimi ve taliplerimi değerlendireceğimi söylemiştim.
Meva Korkmazer'i tanıyan herkes bu lafın arkasında bir şeylerin olduğunu sezebilirdi. Ben senelerce erkeklerden uzak durmuştum şimdi pat diye bu şekilde lafa girmem onlarda şok etkisi yaratmıştı.
"Sıkıldım yalnızlıktan hem sevmek ve sevilmek benimde hakkım değil mi?"
Serzenişim ikisini de susturmaya yetmişti. Ben güzel seven bir kadındım ama karşıma güzel seven bir adam çıkmamıştı. Sadece sevmek yetmiyordu bazen, insan sevilmekte istiyordu. Gözlerinin içine aşkla bakılmasına ihtiyaç duyuyordu.
"Biliyor musun o en çokta senin hakkın." Dedi Damla yanağımdan makas alırken, ona yandan yandan gülümsedim. Şuan kro erkek ve aşko sevgili imajı çiziyorduk.
"Tamda kızım sen çok geç kaldın, üniversite de verecektin bu kararı. Peşinden bir sürü adam koştu birine de bakıp yüz vermedin. Şimdi işin zor bebeğim."
Arzu ya göz devirip, ağız burun yamulttum. Aslında haklıydı, üniversite de bana ilanı aşk eden çok kişi olmuştu. Acaba şimdi ne yapıyorlardı, araştırıp bulsam, "hâlâ beni seviyorsan artık seni sevebilirim." Desem çok saçma olur muydu.
Evet , çok saçma olurdu.
"Mete vardı mesela, çocuk taş gibiydi be. Sırf senin bu ketumluğum yüzünden kaçırdın çocuğu. En fazla bir ay koşabildi peşinden. Onu bile bıktırdın."
Damla'ya dudak büzdüm. Mete'yi hatırlıyordum, gerçekten peşimden koşmuştu. Yani gerçekten koşmuştu, yürüyüş yaparken sürekli yanıma gelirdi. Ben de ondan sıkıldığım için bir keresinde koşmaya başlamıştım o da benimle beraber koşmuştu.
Şimdi düşünüyorum da Mete yakışıklı çocuktu, neden kabul etmemiştim ki teklifini. Nedeni belliydi, gözleri renkli değildi.İç sesim devreye girip beni eleştirmeye başladı.
'hayır gerizekalı neden bu değil, çünkü sen o sümüklü halinle aşık olduğun çocuğu bekliyordun.'
'hiçte bile ne alaka ya.'
'sen o kızları kandırırsın beni kandıramazsın, Ömer de Ömer diye tutturuyordun. O zaman da dinlememiştim beni.'
'Ömer daha yakışıklıydı.'
'bunun ne önemi var salak, Ömer seni sevmeyecek. Şimdi git bul bakalım Mete gibisini bulabiliyor musun.'
Harika, uzun süredir kendi kendimle kavga etmiyordum.
"Ben en çok Alper'i beğenmiştim. Hani sana platonikti gelip söyleyememişti. En sonunda bir mektup yazmıştı sana. Oğlum o çocuk harbi sevmişti seni."
![](https://img.wattpad.com/cover/263407093-288-k942070.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAR MISIN AŞKA?
General FictionÜnlü bir iş adamı Olan Ömer Kandemir bir iftira sonucu hapse atılır. Güvendiği tüm insanlar ona sırtını dönüp ihanet ederken hiç tanımadığı bir kadın onu hapisten kurtarmak için elinden geleni yapar. Mafya ve avukatı kurgusudur. Dikkat! Çocukluk aşk...