2.BÖLÜM - Hatred

5.8K 500 39
                                    


Yazar; leecrannie

Çeviri; SeKaism


Baekhyun'un gözünden;


Alarmın sesiyle uyandım. Gözlerimi açtım ve dairenin kabaran tavanıyla karşılaştım. Bugün hiçbir şey yapasım yoktu. İple çekilecek bir an yoktu hiç, her neyse.


Oh, belki de- Istırap ve depresyon dolu başka bir gün.


Hayatımı. Her şeyi. Daha fazla yaşamak istemiyorum. Her gün, intihar düşünceyle kalkıyorum. Her defasında, gerçekleşecek diye çok korkuyorum. Gerçekten bu nasıl önemsiz olduğumun kanıtı. Her şeyi yanlış yapıyorum. Varlığım bile bir hata.


Kalkıp müthiş günüm için hazırlanmaya banyoya gittim. Başka seçeneğim olmadığından çalışmaya gidiyorum. Maaşım şimdiki oturduğum dairenin kirasını ödemeye yetmiyor.



Kıyafetlerimi çıkardım ve duş aldım. Bu apartmanın iyi bir özelliği de, evin yeteri kadar sıcak veya ısıtacak bir şeyin olmamasıydı. Ölürcesine donacağım. Suyu ne sıcak ne soğuk ayarladım. Suyun altına girmeden önce yeni giysileri taşırken aynadaki yansımayla karşılaştım. Bir keresinde, aniden hastalandım. Kendimden iğrenmiştim.


Gerçekten bir canavara dönmüştüm.


Çirkin bir canavar.


Kemiklerimin derime yapıştığını bilmeme rağmen, kilolu hissediyordum. İğrenç vücudumun yağlarla kaplı olduğunu hissediyordum. Kendimden nefret ediyorum. Ayrıca onaylamadığım ellerimden, midemden, kalçamdan, uyluk ve bacaklarımdan da. Onlar yüzlercesine çizikler ve yeni kesilmiş derin kesik izleri kaplıyorlardı.


Onlar kendimde sevdiğim tek şeylerdi. Onlar doğru hissettiklerimdi. Onlarsız eksiktim sanki. Sadece onlara bakarak bile iyi hissediyorum. Onlar benim şaheserim, onlar kendi oluşturduğum sevgililerimdi.


Parmaklarımı cildimin üzerindeki mükemmel oymalara bakarak dolaştırdım.-Kilolu, çirkin, önemsiz.


Geçenlerde, midemdeki bir başka oymayı görmüştüm. Bir yıl önce yapılsa da hala belli oluyordu. Neredeyse kilolu karnımın her yerini kaplayan büyük harfleri hala görebiliyorum.


H A T A


Bu kelime bugün kim olduğumu oldukça açıklıyor. İğrenç kusurlarla doluyum. Her harfe teker teker bakıyorum, aniden aklıma son birkaç yılda olanlar gelmişti. Dayakları, acıyı ve kestiğim derilerimi hatırladım.


Geçen yılın özellikle gecesini düşündüm. Sersemlemiştim. Daha da hastalanmış gibiydim. Tuvaletin önüne çökerek boğazım yanana kadar kursağımdakileri kusmuştum. Yeniden o acıyı yaşıyormuş gibi hissediyorum- Beni yok eden fiziksel ve duygusal acılar.


Soğuk zemine dizlerimi göğsüme kadar çekip oturdum. Yüksek sesle hıçkırmadan önce titrediğimi fark etmemiştim. Sürekli ağlıyor, zar zor nefes alıyordum. Karışan duygular-Acı, öfke, üzüntü, suçluluk, pişmanlık- derinden eziyordu.


Cildim kaşınıyordu. Kırmızı çizgilerle işaretli olan ellerimi ve boynumu kaşımaya başladım. Hala, defolamamış gibi bir his vardı. Yine de akan suyun yanına gitmeye karar vererek su fokur fokur olana kadar ayarladım. Vücudum yanmıştı ama geri adım atmamıştım çünkü bir şekilde, iyi hissettiriyordu. Vücudum kırmızı gölgelerinden bir ışık oluşturmuştu çoktan ancak hala ne yaparsam yapayım eksik ve yetersiz geliyordu. Bayılacak gibiydim.


Bilincimi yerinde tutmak için mücadele ediyordum çünkü vücudum daha da kaşınmaya başlamıştı ve kötü kesilen yerler beni uyuşuk hissettiriyordu. Bu kadardı. Kalkarak ilaç kutusundan bir şeyler almaya gittim.


Bu jiletlerle dolu küçük bir kutuydu.


Yeni bir tanesini alıp sol bileğimin üzerine tuttum. Bileğimde sürüklerken derince kesikler oluşturuyordum, eskisine bir yeni ekleniyordu. Kolumun önünden diğer koluma kadar yedi kere kestim. Çok iyi hissettiriyordu. Fiziksel acı, duygusal sıkıntıyı bastırıyordu. Bu sevinçten havalara uçuruyordu.


Fakat, kesikleri atarken zamanı unutmuştum. Bandajla kollarımı sarıp üstümü çıkarttım.


Rekor bir sürede, daireden dışarıya fırlasam da beynimin içindeki savaşla mücadele ediyordum.


İş yerindeki üniformam yerine gündelik kıyafetlerimi giydim sadece. Çalıştığım yer, evden uzak olsa da bir otobüse binecek param olmadığı için yürüyerek gittim.


Bir doktor'un asistanıyım. Hemşiri değil; yeteri kadar bilgim olmadığı için sadece bir asistanım.


Kliniği açıp kapatan benim. Her tarafın köşe bucak temizlendiğine ve yerli yerinde olduğundan emin oluyorum. Genelde, gerçekten sadece danışma masasında oturur hasta kayıtlarına bakarım. Belki bu bir çok uğraş demek ama benim açımdan sorun yok. Doktorun benim gibi iğrenç birine yeteri kadar cömert ve düşünceli olması dışında. O ve karısı benim gerçekten minnettar olduğum müthiş kişiler.


Masama oturunca işimi yapmaya başladım.


Bir şekilde, ne kadar odaklanmaya çalışsam da önemi yoktu, acı hatıraları unutmama ve kendimden nefret etmeme engel değildi bunlar.

LifelessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin