1: ''Sürüye Dönüş''

3.2K 170 87
                                    

Bölüm 1: "Sürüye Dönüş"




Zemherilerde alcakaranlığa çalan gökyüzünde bir tek yalnız karanfil, inat ve coşkuyla gürleyen nehrin kenarında kendine hayat bulmuş; ömrünü nehrin bir damla suyuna hasret geçirmeye razı olup hiçbir yaprağına değemediği nehrin kıyısında o alacakaranlığa çalan gökyüzüne sahip geceler boyu nehrini izlemekten garip bir haz duyar, çektiği özlemin acısını yine özlem duyduğuna bakarak giderirmiş. Zavallı karanfil bir damlacık ömrünü nehrinin bir damlasına feda etmeye çoktan hevesliymiş.

Sırtından üstündeki mont yüzünden kayan çantayı bir kez daha düzeltip nereye gitmesine bir türlü karar veremediği ormanın derinliklerine bir kez daha baktı. Sabahtan beri yolu bulmaya çalışması yetmiyormuş gibi hava inadına git gide daha da soğuyordu sanki. Üstelik üzerinde mont vardı ama altında sadece dizlerine gelen bir kot şort ve diz kapaklarının altına kadar çektiği çorapları vardı. Artık şu yolu bulup sürünün olduğu meydana gitse iyi olacaktı, buranın şehir gibi olmayacağını kendisini daha fazla koruması gerektiğini biliyordu. Omega olmak yeterince zor değilmiş gibi gecenin bir saatinde ormanda kaybolmuş bir omega Tanrı bilir nasıl güzel bir hedef olurdu o yüce alfalara ve alfacılık oynayan betalara...

Keşke babasını kendim bulabilirim diyip geçiştirmeseydi, kaybolması onu oldukça korkutuyordu ve bir de resmen donuyordu burada.

Nereye gittiğini bilmediği adımlarını bir kez daha sağ tarafa çevirdiğinde sol çarprazından gelen çıtırtıyla olduğu yerde put gibi donup kaldı. Gözlerini korkuyla karanlığa çevirip ellerinin altındaki çantasının kollarını biraz daha sıktı. Buraya kadarmış diye geçirdi içinden, büsbütün bir av olarak karşısında duruyorum her neyse ya beni paramparça edecek ya da tanınmaz hale sokacak. Belki zannettiğim kadar kötü olmaz kötü birisi olmayabilir diye düşünüp sonrasında da 'Saçmalama şu an sana sahip olmaya çalışabilecek bilmem ne tür çeşit bir Alfayla bile karşı karşıya olabilirsin' diye kendini azarladı içinden.

İrileşmiş yeşil gözleriyle bakmaya devam ettiği karanlıkta önce mavi gözler belirdi sonra yüz hatları çok da belli olmayan bir çehre ortaya çıktı. Kendisine yaklaşmaya başlayan beden her saniye daha da ürkmesine sebep oluyordu. Yüzünün bir kısmından ayrılıp diğer yöne şekil verilmiş perçemi alnını tamamıyla örtmüş, mavi gözlerini kendisine dikmiş sorgulayan bakışlarla ona doğru yaklaşan kişi hakkında bir tahmini kesinlikle doğruydu. Kendisine doğru gelen bir alfayla tek başına ormanın içinde sıkışmıştı.

Kaçmaya kalksa muhtemelen onuncu saniyede yakalanır ve Alfaya güzel bir yem olurdu, olduğu gibi durmaya devam etse yine Alfaya yem olurdu. Ah işte galiba bu sefer gerçekten sona gelmiş durumdaydı. İkinci seçeneği tercih edip kendini daha da rezil etmemek için olduğu yerde durmaya ve kendisine gelen Alfayı incelemeye devam etti. Çok kalıplı olmasa da çevik olduğunu tahmin ettiği bir vücudu vardı Alfanın ama tabiki öyle olacaktı kendisi gibi çelimsiz bir omega değil Alfaydı karşısındaki. Korkusundan ve gerginliği yüzünden kokusu git gide yoğunlaşmaya başlamıştı ki Alfa bunu gayet rahat fark edebiliyordu. Sonunda tam önüne gelen alfayla sert bir yutkunma geçti boğazından. Hızla gözlerini yere dikip ayakkabılarının ucuna bakmaya başladı. Bu saatte burada tek bulduğu omegaya sorgulayan bakışlar atan Alfa önünde durduğu her halinden korktuğu belli olan omegayı baştan aşağı süzdü. Omzundaki çantanın kollarını sıkmaktan beyazlaşmış ellerinin eklemlerine bakarken sol elinin üzerindeki dövmeyi fark etmesiyle rahatlaması bir oldu. Demek saatlerdir aradığı omega buydu.

"Bu saate kadar ormanda dolaşarak ne amaçladığını sorabilir miyim? Eğer kokunu alıp yabancı birinin bölgeye girdiğini düşünerek buraya gelmesem başına neler gelebilirdi düşündün mü?"

ℋ𝒜ℬℐ𝒯 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin