Zemherilerde alcakaranlığa çalan gökyüzünde bir tek yalnız karanfil, inat ve coşkuyla gürleyen nehrin kenarında kendine hayat bulmuş; ömrünü nehrin bir damla suyuna hasret geçirmeye razı olup hiçbir yaprağına değemediği nehrin kıyısında o alacakaran...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm 24: "Hoşgeldin Evim"
Gökler açılıp da güneş ufuktan vurunca mevsimin değişimi havanın ısınmasına sebep olmuş. Fırtınanın ardından baharı yaşıyorlarmış.Nehrin suları kavurucu sıcakta buhar oluvermiş. Bulutların arasına karıştıkça yatağına doğru çekilmiş. Karanfilinden tekrar uzak kesilmiş.
Jungkook küçük poşeti parmaklarında yer kalmadığı halde serçe parmağıyla tutmaya çalıştı. Evlerinin yerleştirmesi bitmişti, yemek alışverişini halledip taşınacaklardı. Açıkçası her gün bir kendi evine bir Taehyung'un ailesinin evine gitmekten yorulmuştu. Kızlar çok tatlıydı, Jay ile vakit geçirmeyi de çok seviyordu ancak kendini biraz fazlalık gibi görmüyor da değildi. İyi ki Taehyung düşüncelerimi göremiyor diye geçirdi aklından. Böyle düşündüğü için kesin çok kızardı. Kasanın yanında son poşeti tutmak için hala zorlarken Taehyung elindeki karışık meyve suyuyla koşturarak geldi. Tam kasaya geldiklerinde Jungkook karışık meyve suyu istediğini söylemişti, Taehyung da koştur koştur bulmaya gitmişti. Alfa sinirle eşine baktıktan sonra kaldırmaya uğraştığı poşetleri tek tek bıraktırdı.
"Ne yapıyorsun Kook? Bu kadar şeyi tek başına taşımaya nasıl uğraşırsın?"
"Tae ben halle-" Lafı Alfanın Jungkook'un binbir çabayla aldığı poşetleri tek seferde kaldırmasıyla son buldu. Kaşlarını çatarak omega oluşuna lanet etti. Kasiyer meyve suyunun da fiyatını ekledikten sonra ödeyecekleri miktarı söyledi. Taehyung gözlerini sağ ön cebine dikip omegasına "Cüzdan cebimde Kook." Dedi.
Jungkook alt dudağını dişleyerek başta kasiyer kız olmak üzere etrafta alışveriş yapan insanları süzdü. Kısa adımlarla Alfasına yaklaşıp zarif parmaklarını pantolonun cebine soktu. Taehyung omegasının hafiften pembeleşen yüzüne gülmemek için çok uğraşıyordu. Jungkook nasıl bir yakınlık olursa olsun her defasında utanıyordu. Alfaysa bu utancı zamanla kıracağının bilincindeydi fakat eşinin tatlı hallerinin tadını çıkarmak da bambaşkaydı. Omega cüzdanı çıkarmayı denerken "Niye bu dar kotları giyiyorsun ki Tae?" Diye utançla mırıldandı.
Taehyung sırıtarak kulağına doğru eğilip "Hiç giyinmiyor olsam daha iyi olurdu değil mi omegam?" Dedi. Jungkook'un gözleri irileşti, çekiştirerek cüzdanı çıkardı. Alfanın yüzüne bile bakmadan kartı kasiyere uzattı. Ödemeyi yapıp Taehyung'a poşetlerin birazını almak için neredeyse yalvardı ama Alfa vermedi. Dışarıda bekleyen Yoongi'nin arabasına doğru ilerlediler. Kurt geni taşıyan çoğu insan araba kullanmıyordu, zaten gidecekleri yerlere yürüyerek gitmeyi tercih ediyor ya da dönüşüyorlardı. Yerleşkeleri de ormanın içinde olduğundan arabaya gerek olmuyordu ancak poşetleri taşımalarında yardımı olsun diye Yoongi yardım etmeyi teklif etmişti. Aslında Jimin ve ikisinin tek amacı merkeze gittiklerinde Taehyung'un parasını yemeklerle gömmekti. Amaçlarına ulaşmışlar onlar alışveriş yaparken arabada telefonlarından oyun oynamışlardı.
