Furkan'ın Ağzından:
Gözlerim planlanmış gibi açıldığında yataktan kalktım. Uyumayı başarmıştım. Bavulumdan gri bir sweat giydim ve altıma bol siyah bir pantolon giydim. Siyah saçlarımı elimle taradım ve çantamı hazırladım. Kütüphaneye gidecektim. Aslında okul vardı bugün ama okulu asıyordum. Son haftalardaydık ve okulda boş boş duramazdım. Çantamı omzuna attım ve odadan çıktım. Saat 7'ydi.
Mutfak olduğunu düşündüğüm yere girdim. Dışarda yemek için yetecek param yoktu. Bu yüzden birkaç sandviç ve kahve yaptım. Kahveyi termosuma koydum.
"Ugh!"
Arkamdan gelen ses ile döndüm. Sarp saçlarını çekiştirerek içeri girmiş, Furkan'ı görünce durmuştu. Sarp'ın göz altları morarmış, uykusuz bir gece geçirmiş gibiydi.
"Abi ne oldu sabah sabah?"
"Kütüphaneye gidiyorum sene niye ayaktasın?"
Ofladı ve sandalyeye çöktü.
" Birkaç gün sonra Lgs var... Hazır olduğumu hissetmiyorum... "
" Uyumadan çalışmak bir işine yaramaz. Kendine dikkat etmen lazım."
Yavaşça beni onayladı. Sonra bana utanarak baktı.
"Ş-şey... Ben de seninle geleyim mi?.."
"İstersen tabi ki"
Koşarak çıktı ve birkaç dakika sonra hazırlanmış olarak geldi. Birlikte evden çıktık.
Varınca köşede bir masaya oturduk ve çalışmaya başladık. Birlikte sandviçleri yemiş süre kurmuş test çözüyorduk. Sonra da ben onun anlamadığı soruları ona anlatıyordum. Bir ara babası aramıştı ve ona yaptıklarımızı anlattı.
Saat 12 gibi çalışmayı bırakıp bir parka oturmuştuk.
"Peki sen neden okula gitmiyorsun Sarp?"
"Okulda her gün bizi saçma saçma denemelere sokuyorlar. Sorular Lgs seviyesinde bile değil. Vakit kaybı."
Yavaşça kıkırdadım bana şaşırarak baktı.
"İlk defa güldüğünü görüyorum."
Bunu duymamla gülmeyi kestim.
"Gülmeyi sevmem."
Yavaşça onayladı. Sessiz kalmıştık. Biraz oturup etrafı izledik.
" Önceki hayatın nasıldı abi?"
Gözlerimi kapattım. Anlatmam için bir neden yoktu. Ama... Konuşmak istiyorum. Her zaman susmayı tercih eden ben, bir günlük tanıdığım çocuğa hayatımı anlatmak istiyordum. Hayır... Bir günlük tanıdığım çocuk değil... Kardeşim...benim kardeşim...
" Şu an anlatmak istemiyorum."
Anlayışla kafasını salladı.
Biraz daha oturmuş sonra kalmıştık. Yürüyorduk.
" İlk defa kendimi sınava hazır hissediyorum abi. Sağol"
"Bir şey değil."
O anlık istekle kolumu omzuna attım. O da bana gülümsedi. Yürüyerek eve geldik. İçeri girdik. Salonda Kayra vardı...eli kanıyordu...cam masa parçalanmıştı. Sarp terlik alıp koşarak abisinin yanına gitti.
"Abi! Sakin ol! "
Kayra titriyordu.
"YAKLAŞMA!"
Yavaşça salondan çıktım ve mutfağa gittim. Sinir krizlerinde ne yapmaya gerektiğimi biliyordum. Sinir hastalığı için olan hapları buldum ve geri içeri gittim.
Hala aynı pozisyondalardı.
" Bak, lütfen sakin ol."
Bana sinirle baktı.
"SUS BE!"
" Bak derin nefes. Benle bir problemin varsa sonra halledersin. Şimdi sakin ol. Kendine zarar veriyorsun."
Benim üstüme atlayacak gibi bakıyordu. Ama cevap vermedi.
"Tamam bak böyle ol şimdi sana yaklaşıyorum."
Dedim ve ona doğruldum. Gerilmişti.
Onun yanına geldim. Dokunmadan elimle dışarıyı gösterdim.
" Şimdi birlikte dışarı çıkacağız. Sen de nefes alıp vermeye devam et tamam mı."
Benim hareketimle o da beni izledi. Kasılıyor ve titriyordu ama sanırım etrafa zarar vermeme isteği ağır basıyordu.
Kapıyı açtım ve bahçeye çıktık. Onu yavaşça yere oturttum. Yanına çöktüm.
"Nefes al, nefes ver. Hadi "
Onunla aynı işlemi yaptım. Sarp da yanımıza çökmüş aynı şeyleri yapıyordu. Birkaç dakika sonra siniri yatışmıştı. Sarp, Kayra'nın eline pansuman yaptı. Ona sıkıca sarıldı. Kayra da ona sarıldı ve başını omzuna gömdü.
"Üzgünüm abim.."
Dedi ve onun alnını öptü.
" Abi sen iyisin ya daha önemli bir şey yok."
Sarp abisinin yaralı elini öptü.
"Sağol Furkan abi."
"İkinizde iyiyseniz sıkıntı yok."
Kayra sıkıca Sarp'a sarıldı. Bana baktı.
" Beni sakinleştirdiğin için sağol ama dediğin gibi seninle bir problemim var ve onu çözeceğime emin olabilirsin."
Sarp ona dirseği ile vurdu.
"Abi ya!"
Hemen aramıza oturdu.
" Neyse o konuyu geçelim. Sen neden böyle sinirlendin abi ne oldu?"
Derince nefes aldı. Sarp'ın başını öptü.
"Sabah...annem tekrardan kötüleşti..."
"N-ne! Nasıl.. şu an nasıl!"
" Biraz daha iyiymiş.Terapiste gittiler. Beni de sizi beklemem için burada bıraktılar."
Soluklandı.
" Aslında her şey güzel gidiyordu. Sen gelmeseydin."
Dedi. Gözleri benden ayrılmıyordu. Derin nefes aldım.
" Babanız beni evlat edindi. Reşit olana yani 2 ay sonraya kadar burada kalmak zorundaydım. Bu süre zarfında annenize ve size hiç görünmem, reşit olunca da evden giderim."
Ayağa kalktım ve hapları önüne bıraktım.
" Ne olur olmaz bunları iç."
Evin içine girdim ve odama gittim. Bavuldan bir kitabı aldım ve yatağa yatıp okumaya başladım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• FURKAN •
ChickLitFurkan yalnızdı bunca yıl boyunca. Okul çıkışında anne baba diye haykırırdı arkadaşları. Anne ve babaları onlara sarılırdı. Evlerine giderlerdi. Sonra yurt görevlisi gelirdi ve onun gibi olan arkadaşlarını toplardı. Onlar da evlerine giderlerdi: Er...