Kayra'nın ağzından:
"İşte böyle Kayra'm!"
Dedi İrem bana sarılarak. Ne yapacağımı bilmiyordum... İremden böyle bir şey beklemezdim.
"Ya! Kayra mal gibi duvara bakma. Sana anlattığımız bu şeylerle o toparlağı ailenden uzaklaştırabilirsin! Ondan kurtulabilirsin. Hatta dur!"
Dedi Buse ve fotoğrafları bana attı.
"Bir bende var bunlar bir de bizde! Kaybedersen tekrar atarız!"
Dedi İrem yanağıma bir öpücük kondurarak. Birkaç dakika önce olsaydı bu hareketine kızarırdım. Sertçe yutkundum. İrem'in telefonunu aldım.
"Hey-! NE YAPIYOR -!"
Tüm fotoğrafları tamamen telefondan sildim.
"Sen ne yapıyorsun Kayra! O fotoğraflar bize lazım-!"
Sertçe telefonu masaya attım.
"Eğer bu anlattıklarınızı başka birinden duyarsam siz de kendi hayatınızı başka birinden duyarsınız."
Dedim soğukça. İkisi de korkarak yutkundu. Onlar hakkında her şeyi biliyordum. Derler ya insan aşık olunca kör olur diye, onun ve arkadaşının her b*kunu görmezden gelmiştim.
"Neden... Ondan nefret etmiyor musun.?!"
Dedi İrem sinirle.
"Evet ondan nefret ediyorum. Ama emin ol sizin gibi sığ düşüncelerden daha da nefret ediyorum. Bu konuşulanlar burada kalacak."
Dedim ve çantamı alıp sinirle kapıya yöneldim. Kapıdan tam çıkarken şunları duydum.
" Bunu bilen sandığından da çok kişi var Kayra."Orhan'ın ağzından:
Babamla karşılıklı oturmuştuk. Bu gün yaptığımız hata bizi yıpratmıştı. Biz bu gün kardeşime bağırmıştık.
Haklı olduğumu düşünüyordum. Onu hiç çalışırken görmemiştim.
Saçmalama Orhan, sen ne zaman onunla ilgilendim ki?
Sinirle saçımı sıktım. Hayır... Ben kardeşlerime ebeveyinlik yapmıştım ailem toparlanmaya çalışırken.
Zaten herkes ona ebeveyinlik tasladı. Senin ona abi olman lazımdı.
Yutkundum... Kendi iç sesim haklıydı... Hepimiz onun üstüne titremiştik. Onu büyük bir fanusta yetiştirmiştik... O aslında yalnızdı onca yıl...
Biz, kaç yıllık abileri, ona abilik yapmamıştık... Ama kendini aileden saymayan bir haftalık kardeşimiz ona abilik yapmıştı...
" Oğlum, bırak saçlarını. Kel kalacaksın."
Dedi babam hafif gülerek. Ortamı yumuşatmaya çalışıyordu. Oğlunu sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Baba... Sarp'ın abiye ihtiyacı var..."
"Oğlum.. neden bahsediyorsun?.."
"Sarp'ın abiye ihtiyacı var, annemin ev senin Furkan'a ihtiyacı var; benim, bizim tamamlanmaya ihtiyacımız var..."
Sertçe yutkundu. Gözyaşlarım akmaya başlamıştı. Elimle yüzümü kapattım.
" Furkan'ın ise bir aileye ihtiyacı var... Hissedebiliyorum... Niye peri masalı gibi her şey kolayca olmuyor... Neden ben kardeşlerimi toplayamıyorum..."Kalktı, yanıma oturdu ve başımı omzuna koydu. Babama sarıldım. İnsanlara karşı soğuk olmam aileme karşı da öyle olacağım anlamına gelmiyor... Soğukluk benim maskem... Kendimi korumak için kullandığım bir maske....
" Oğlum... Kardeşlerin nerede?"
Dedi babam saçımı okşayarak. Derince nefes aldım ve yaşları sildim.
" Sarp ve Furkan birlikte dışarıda, Kayra arkadaşlarıyla, Arif annemi arkadaşlarına bıraktı kendisi eczanede, Batın bahçede, Talha kütüphaneye gitmişti..."
Birer bardak su doldurdu ve birini bana uzattı. Kafama diktim.
"Telefonunu al ve hepsini eve çağır."
Bardağı bırakıp babama baktım.
"Pardon ne-?"
" Dediğimi yap. Hepsini eve çağır."
Emin olmak için babama baktım. Hadi yap der gibi bakıyordu. Telefonumu aldım ve hepsine teker teker yazdım. Okunma simgesini görünce cevap vermeden bıraktım.
" Orhan siz arada bir kardeş günü yapmıyor musunuz?"
"Evet-"
"Hadi tam kadro patlatın bir eğlence."Olabilir... Mantıklı...
"Sağol baba!"
Dedim ve babama sarıldım. Odadan çıktım ve mutfakta hazırlık yapmaya başladım.
Önce kardeşlerimi birleştireceğim, sonra da ailemizi. Çünkü ben Orhan Arslan'ım. Asla vazgeçmem!Furkan'ın Ağzından:
Orhan abinin mesajı ile eve yol almıştık. En azından Sarp'ı neşelendirebilmiştim. Eve geldiğimizde tam kardeş kadrosu salondaydı.
" Ne oldu Orhan abi..."
Dedi Sarp tereddütle. Hala kızgındı onlara.
Orhan derince nefes aldı.
"Bizim genel aktivitemiz nedir lan yarım akıllılar!"
Orhan abinin lafıyla Talha dışına hepsi homurdanmaya başladı. Talha ise gülüyordu. Cevap verdi.
"Valla pavyonda kız avı var senin favorin-"
Demesi ile Orhan ona yastık fırlattı. Herkes gülüyordu.
"Sus lan kıt beyinli deniz yosunu!"
Talha ve Sarp gülmekten yerlere yatmıştı. Kayra bile gülüyordu. Olaya şu an Fransızdım.
"Ben sizin adınıza cevap vereyim: Aslanlar gecesi!"
Demesi ile hepsi genişçe sırıtmaya başladı.
" Bu gece Aslanlar gecesi, ve sürümüzde bir aslan daha var artık."
Dedi ve kolunu omzuma attı.
"Aslanlar gecesi de ne?"
Genişçe sırıttı.
"Göreceksin merak etme."Hayatımda ikinci defa bu kadar eğlenmiştim. Hepimiz oturmuş oyunlar oynamış, istek üzerine(Sarp'ın isteği) film açmış ve tıkınmıştık. Hatta Talha'nın oyun tasarladığını öğrenmiştim. Bize deneme sürümünü oynatmıştı. Başım bile ağrımamıştı bu akşam. Sarp'ın da neşesi yerindeydi. Ben korkuyorum... Çünkü ben bu aileye alışmaya başladım...sadece birkaç günde...
Sodamı kafaya diktim ve arkama yaslandım. Uno oynuyorduk ve ben ilk kazanandım. Benden sonra da Kayra kazanmıştı. Çaprazımda oturuyordu. Telefonumu çıkardım ve aynayı açtım. Doğru tahmin etmişim. Beni izliyordu. Biz Sarp ile eve geldiğimizden beri beni izliyordu. Bakışlarında tedbir vardı. Ayrıca bana ilk defa nefret etmeden bakıyordu. Beni tedirgin etmeyi başarmıştı.
"BİTİRDİM!"
Diye Sarp bağırdı ve benim yanıma kaydı.
Talha
"Ben böyle oyunun -"
Diyecekken Batın onun ağzını kapattı. Orhan kartları tekrar dağıtacakken Kayra araya girdi.
"DC oynayalım."
Herkes kısa bir süre birbirine bakıştı.
"Olur!"
Dediler ve çember oldular. Talha da beni yanına oturttu. Tam karşımda Kayra vardı. Tuhaf birşeyler hissediyorum...Arif ağzına süt dikmişti. Acı görevi verilmişti ona. Küfrederek şişeyi çevirdi. Hayır... Soru Kayra cevap ben çıkmıştım.
"D mi C mi Furkan?"
C desem... hayır... Normalde derdim ama Kayra işin içindeyse tedirgindim. D desem... O da tedirgin ediyor....
"D"
Dedim. 'Yaaa' diyorlardı.
" O zaman... Bize tüm hayat hikayeni anlat, eksiksiz."
Başıma giren ağrı ile gözümü kısıp ona baktım. Gözlerinde şüphe vardı.
Ve ben...
Büyük s**mıştım.Yazılılarım bitti. Elimden geldiğince sık atmaya çalışıcağım bölümleri. Sizin yorumlarınızı bekliyorum. Beğendiyseniz oy atmanizi rica ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• FURKAN •
ChickLitFurkan yalnızdı bunca yıl boyunca. Okul çıkışında anne baba diye haykırırdı arkadaşları. Anne ve babaları onlara sarılırdı. Evlerine giderlerdi. Sonra yurt görevlisi gelirdi ve onun gibi olan arkadaşlarını toplardı. Onlar da evlerine giderlerdi: Er...