bölüm-10

2.2K 148 8
                                    


Gürkan'nın Ağzından :

Omzuma yatmış Sarp'ımın saçlarını okşadım. Diğer elimle de biricik eşimin saçlarını düzelttim. Yolduğu yerleri yavaşça okşadım. Saçlarını yolmuştu sinir krizi sırasında. Derince iç çektim.
İyi mi yaptım bilmiyorum. Elvan'ım aptal biri değil. Evdeki değişikleri anlayabiliyor, farkındayım. Ona gerçekleri anlatmamız gerektiğini düşünüyordum ama Orhan ve Batın aksini diyorlardı. Ona söylemeden idare edebileceğimizi düşünüyorlardı. Ama bilmediği şeyler onu daha kötü yapıyordu. O bir anneydi... Hissedebilirdi...

Kapı yavaşça açıldı. İçeri Furkan dışında tüm çocuklarım girdi. Kayra hemen annesine yaklaşıp onun kokusunu içine çekti ve saçlarına öpücük kondurdu.
"Ne zaman uyanacak."
"Bir saate uyanır dediler."
Bana kafasını salladı. Batın'ın yanına oturdu. Batın kolunu omzuna attı. Talha ve Arif de yanımdaki koltuktaydı. Orhan da ayakta dikilmişti.
Gözlerim kapıda dikilen Furkan ile kesişti. Gözlerini kaçırdı.
"Geçmiş olsun..."
"Sen de içeri gir oğlum."
Bunu dememe rağmen hareket etmemişti. Orhan onu kolundan çekti ve içeri soktu.
Uzun bir sessizlikten sonra Talha ortamı yumuşatmak için Kayra'ya sordu.
" E siz nasıl geldiniz, kim bıraktı."
"Furkan'ın arkadaşı bıraktı."
"Hmm tamam."
İçeri doktor ve hemşire girdi. Ayağa kalktık saygıdan.
Kontrolleri yaptılar.
"Durumu stabil. Bir saate uyanır."
Hemşireler odadan çıkınca doktor Halit selamlaştık. Askerlik arkadaşımdı.
" Geçmiş olsun Gürkan."
"Sağol Halit."
" Oğlun Furkan bu çocuk mu?"
Dedi ve Furkan'ın omzunu patpatladı.
"Evet. Furkan bu askerlik arkadaşım Halit. Halit bu da oğlum Furkan."
"Memnun oldum genç adam."
"Sağolun Halit bey."
El sıkıştıklar. Halit derin bir nefes alıp bana döndü. Bana yaklaştı ve fısıldadı.
" Elvan'a söylediniz mi?"
Sessizliğim onun için yeterli bir cevaptı.
"Onu en kısa zamanda Elvan'a söylemelisin. Aynı evde ne kadar birbirlerinden uzak kalabilirler? Evet, Elvan gerçekleri duyunca kriz geçirebilir ama alışacak. Geç olmasın güç olsun."
Fısıldamayı kesti.
"Tekrardan geçmiş olsun dostum."
Dedi ve odadan ayrıldı.

Yorgunluktan başımı arkaya yasladım. Göz ucuyla yatan eşime baktım. Rahatça uyuyordu. Her zaman onun yüzünde bu rahat ve huzurlu ifadeyi görmek isterdim. Bir aile fotoğrafımızın da tam olmasını isterdim. Furkan'ımız da bizimle yaşasın, büyüsün isterdim. Abileri ile oyunlar oynasın, benden öğrendiği herşeyi kardeşine öğretsin, annesi ile sarılarak uyuya kalsın isterdim. Tam bir aile olmak isterdim.
"Annemin sağlığı her şeyden önemli..."
Furkan'ın sözü ile dikkatler ona döndü... Oğlum annesini kabul etmişti... Bizi kabul ediyordu oğlum... Zaten herkesi kabullenmişti... Ben dışında... Sorun değil... O mutlu olsun yeter...
"Benim varlığım iyi gelmiyor..-"
"Saçmalama Furkan. Seninle tamamlanacağız biz!"
Dedi Talha ayağa kalkıp.
" Aynen, ne saçmalıyorsun?"
Diye destekledi Batın.
"Sizinle yaşamam sadece aleyhinize... A-annem iyi olana kadar sizinle kalmasam daha iyi-"
"Dalga mı geçiyorsun Lan!"
Diyerek fırladı Kayra.
Oğlum gitmekten bahsediyordu... Sırf annesinin sağlığı için... Onu yeni bulmuşken onu bırakamam... Ama o bizle kalırsa içi rahat etmeyecek... Onun mutlu ve rahat olmasını istiyorum...
" Otur Oturduğun Yerde Hiçbir Yere Gitmiyorsun!"
Dedi Orhan onun omzuna vurup. Seslerle Sarp yavaşça uyandı. Ne olduğunu anlamaya çalışmak için etrafı süzdü.

" Bakın... Annem gerçekleri bilene kadar evde bir yabancı olmamalıyım. Hem sizin söylediğiniz yalan? Sarp'ın arkadaşı sizde kalıyor....Bu belli bir süre sonra rahatsız eder annemi... Benim tek dediğim annem iyileşene kadar başka bir yerde kalayım.... Zaten... Ben sizi kabullendim.... Kalıcı ayrılamayı .... düşünmüyorum... Sadece kısa süreliğine.... Annem iyi olana kadar .... Lütfen beni anlayın... Abi....
....Baba..."

... Duyduğum kelime ile ayağa fırladım.... Oğlum bana baba demişti.... Ağlamak üzere olan oğluma sarıldım. Ona sarıldım ve bağrıma bastım. Konusunu içime çektim. Gözyaşlarını akmadan sildim...

" Oğlum...."
"B-baba..."

Ondan ayrıldım ve başını avuçlarım arasına aldım.
Bencillik yapmıştım biraz onu eve getirirken. Eşimi hazırlamamıştım.... oğullarıma olayları anlatamamıştım.... En önemlisi ona, oğluma, Furkan'ıma sormamıştım....
"Cidden böyle olsun mu istiyorsun oğlum?"
"BABA!"
"Sen karışma Orhan!"
Dedim Orhan'a sert bakışlar atarak.
" E-evet baba...en uygun olanın bu olduğunu düşünüyorum.... Annemin sağlığı her şeyden önemli..."
Geri ona baktım. Ona sarıldım.
"Ah... Tamam oğlum... Eğer bunu istiyorsan diyecek bir şeyim yok... Söz veriyorum geldiğinde ilk annenle sarılacaksın."
Oğullarımın arkada kararıma karşı geldiklerini duyuyorum. Furkan'ın kulağına fısıldadım.
"Sen bir hava almaya çık. Ben burayı halledeceğim. Sonra seninle daha detaylı konuşacağım oğlum."
Başını salladı ve odadan çıktı. Boğazımı temizledim ve eşimin uyanmayacağı bir sesle seslendim.
" Herkes sussun!"

Furkan'ın Ağzından :

Hızlı adımlarla odadan çıktım. Hastanenin dışına çıkıp bir banka oturdum. Kulağıma kulaklığımı taktım ve müziğimi ayarladım.
Biraz birikmişim vardı. Bir otelde kalabilirdim. Ya da daha ucuz bir yerde. Babam yardımcı olacak gibiydi bana. Bir süre sonra gerekebilirdi.
"Furkan!"
Kulaklığım aniden çıkarıldığında bana seslenen kişiye baktım. Ava yanıma oturmuş... Efe de ayakta bana bakıyorlardı.
"Geçmiş olsun annen nasıl?"
"İyiymiş..."
Müziği kapatıp kulaklıklarımı cebime attım. Derince iç çektim istemeden.
"Eve bırakalım istersen?"
Diye sordu eve o kibar ve hoş sesi ile. Sertçe yutkundum. Hala onun burada olmasına alışamadım...
"... Eve girmiyorum.... Sanırım..."
"Neden?"
Dedi Ava bana sarılarak.
" Sanırım size anlatmam gerek..."
Elimi enseme koydum. Onlara başıma son zamanlarda gelen şeyleri anlattım. Tabi Efe'nin eski sevgilim olduğu gerçeği dışında.
" Bizde kalsana?"
Dedi Ava bana istekle bakarak.
Yok, almayayım. Eski sevgilim ile aynı evde mi. Gerek yok.
" Gerek yo-"
Efe sinirle yanıma oturdu.
" Seni otel odalarına bırakamayız. Bizimle kalıyorsun. Babana bunu ilet."
Ava kıkırdadı.
"Abi arkadaşım senin ilgini daha çok çekti sanırım."
"Sus lan çiyan."

Durum analizi yaptım. Babama anlatsam Ava'larda kalmamı isterdi. Ama...Efe ile aynı evde kalmaktan korkuyorum. Geri ona bağlanmaktan korkuyorum....

"come on ! Kanki gecesi yaparız!"

Derince nefes aldım ve sonra bundan pişman olacağımı bile bile cevapladım.

"Tamam tamam... Sizde kalayım."

Gürkan bey oğulları ile konuşmuş ve anlaşmışlardı. Sonra hep birlikte eve gitmişlerdi. Furkan babası ile konuşmuş ve ona arkadaşında kalacağını söylemişti. Sonra eşyalarını toplamış evdeki herkesle vedalaşmış ve evden ayrılmıştı. Onu almaya Efe gelmişti. Yolculukta konuşmamışlardı bile. Efe anlamıştı Furkan'ın rahatsız olduğunu.

Elvan hanım ise odasında oturmuş bildiği, hatırladığı her şeyi sorguluyordu.  Ama kimsenin bilmediği bir şey vardı Elvan hanım hakkında....

14 dk ile Cumayı gününü kaçırdım.
Neyse herkese iyi okumalar!
Desteklerinizi eksik etmeyin -♡

• FURKAN • Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin