» 2

1.7K 125 100
                                    

F: Sizin ne işiniz var burda?

Barış alkolün etkisiyle ayakta zar zor duruyordu ki Fırat koluna girmeseydi belki de yere düşecekti.

F: Barış Bey belli ki çok alkol almışsınız ki bu gecenin bir yarısı sokakta perişan hâlde yatmanızdan belli. Nedenini bilmiyorum ama isterseniz size yardımcı olabilirim. Çünkü bu şekilde sabaha kadar durmanız sizin için iyi olmayabilir.

B: Gerek yok. Ayrıca sen beni tanıyor olabilirsin ama ben seni tanımıyorum. Bir yabancının yardım teklifini kabul edecek kadar aptal görünüyor muyum sence? Yani ne yapacağın belli olmaz şimdi senin. Uğraşamam gece gece.

Fırat, Barış'ın bu söylediklerine sessizce güldükten sonra Barış'ın yüzüne dikkatlice bakmak için yaklaştı.
O sırada okyanus gözleri, Barış'ın ağlamaktan şişmiş gözlerine kaydı.

Gözünden akan yaşlar bir yol oluşturmuş, izini belli ediyordu yanaklarında. Fırat bu duruma çok şaşırmıştı. Çünkü Savaş kadar olmasa da tanıyordu Barış'ı ve onun bu duruma düşecek kadar ne yaşadığını merak ediyordu. Yani sonuçta o Barış Yesari'ydi. Bildiği kadarıyla şirkette çok söz sahibi değildi ve bu yüzden o da kendini, kendine adamıştı. Hep eğlenmesine bakar, canının istediğini yapardı. Ne oldu da bu hâle gelmişti?

Fırat bu düşünceleri kafasından kovduktan sonra; Barış'ı, ayakta durması için önündeki soğuk duvara yaslamıştı.

F: Bakın Barış Bey. Ben Cumhuriyet Savcısı Fırat Bulut. Babanızla da tanışıyoruz zaten.
Şey, size yardımcı olabilirim demiştim ama madem istemiyorsunuz; o zaman size ulaşabilecek herhangi birisi var mı? Yani yakın olduğunuz? Babanıza haber vermemi ister misiniz?

Barış'ın başı; aldığı alkolün etkisiyle dönüyor, Fırat'ın söylediklerini anlamakta zorlanıyordu. İsmi bir yerlerden tanıdık geliyordu Barış'a ama bir türlü çıkaramıyordu. Sokak lambasının sönük ışığında sadece mavi gözlerini ayırt edebiliyorken zor da olsa telefonunu açıp Fırat'a uzattı ve kurumuş dudaklarını araladı:

B: Sasha. Sasha Doğan. Onu ara gelsin alsın beni.

Fırat Barış'ın dediğini yapıp Sasha'yı aradı. Aslında daha farklı yollarla yardım edebilirdi ama durumundan dolayı ve nasıl olsa kabul etmeyeceğini bildiği için zorlama gereği duymamıştı.

Sasha haberi aldıktan kısa bir süre sonra gelmişti. Barış'ı o hâlde gören Sasha çok korkmuş, kendine bir şey yapmış olma düşüncesi tüm bedenini ele geçirmişti.

Ellerinin titremesine aldırmayarak Barış'a dokunup iyi olup olmadığını kontrol ediyordu Sasha.
Ama görünüşte hiçbir sorun yoktu Barış'ta. Sadece fazla alkolün vermiş olduğu uyuşukluk, tüm etkisini gösteriyordu. Onun dışında her şey normal gibiydi. İçini görmüyorlardı ama yaşam belirtisi kalmamıştı Barış'ın.

S: Merak etmeyin savcı. Ben Barış'ı eve götürürüm. Arayıp haber verdiğiniz için çok teşekkürler.

F: Ne demek. İyi günler dilerim.

Fırat, Sasha ile Barış'ın uzaklaşmasını izledikten sonra, şaşkın duygular içerisinde arabasına geri dönüp evine doğru yol aldı.

1 gün sonra »

Güneş; tüm parlaklığını Barış'ın yüzüne çevirmesiyle Barış, yavaş yavaş kendine geliyordu. Gözlerini kırpıştırarak zar zor açtığında, bir süre odanın tavanıyla bakıştı. (Yn: Hayaller Fırat)

Baş ağrısı ve ne olduğunu anlamadığı içsel huzursuzluk kendini belli ediyordu Barış'ın vücudunda.
Bir süre yatakta öylece durduktan sonra kafasını sağa çevirmesiyle Sasha'nın evinde olduğunu anlaması çok zor olmamıştı.

Prisoners | FırbarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin