İyi okumalar ♡
________
F: Sayın hakim ve mahkeme heyeti. Bugün Barış Yesari ve Savaş Yesari arasındaki asıl sorunun ve çıkmış olan yalan haberlerin gerçeğini öğrenmek için buradayız. Siz de biliyorsunuz ki; bir önceki mahkemede müvekkilim Barış Yesari, babasını öldürdüğü gerekçesiyle 25 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Şimdi kendisi de burada ve bu olayların doğru olmadığına dair elimizde bazı sağlam deliller var. Örneğin; Savaş Bey'in kendi öz annesinin bana ulaştırdıģı bu video gibi.
Müsaadenizle...
Oynatılıyor...
Z: Eğer olur da bir gün Fırat benim Cemre'nin ailesine yaptıklarımı öğrenirse, bu olaydaki suçlu ben değil bir başkası olacak. Gerekirse sen. Onu bir şekilde kandırıp veya ikna edip suçu kendi üzerine alacaksın. Ama eninde sonunda yakalanırsam ve başka çarem kalmazsa, işte o zaman kendimi bu dünyadan silerim ve kimse de beni durduramaz.
Videonun sonu.
F: Gördüğünüz üzere sayın hakim. Zahit Yesari'yi bir süredir Avukat Cemre Uysal'a ve ailesine yaptıklarından dolayı şüphelendiğim için araştırıyor, onu takip edip kanıt arıyordum. En sonunda da tüm bu olayı çözmeyi başardım ve Zahit Yesari'nin bir şekilde bundan haberi oldu. Bir süre benden kaçmaya çalıştı. Bir yandan da sürekli Barış'ı manipüle ediyordu ki, eğer yakalanıp kendini öldürürse bu olaydan da Barış'ı sorumlu tutalım.
Çünkü Barış'ı hiç sevmiyor ve Barış'ın Savaş'ı da bozmasını istemiyordu. Yani kendi söylemiyle, tabii.
Bu yüzden köşeye sıkışınca da böyle bir plan yaptı. Ne hapse girmeye cesareti vardı, ne de ölüp gitmeye. Ama son çare olarak ölmeyi seçti. Barış'ın, Zahit ölünce yaptıklarını tüm Türkiye'ye anlatacağını biliyordu çünkü.
Plan bu yöndeydi yani. Hatta bu planı Savaş Yesari'nin kendi ağzıyla onayladığı ses kayıt cihazı da burada.
Lütfen 7 numaralı kaydı açar mısınız?
Mahkeme süreci boyunca Savaş hiç konuşmuyor, ilk mahkemedeki Barış gibi öylece duruyordu. Konuşmanın bile bir anlamı yoktu çünkü. Nasıl olsa kaybetmişlerdi oyunu ve 1 el daha oynayacak gücü kalmamıştı.
Savaş ve odadaki tüm herkes kaydı dinledikten sonra, hakimin söz savunmanın demesiyle bakışlarını avukatına çevirdi Savaş.
U: Sayın hakim. Karşı tarafın sunduğu deliller doğru ve söylediklerinde birebir haklıdırlar. Ama suçu Barış Bey'e atma fikri karşı tarafın da söylediği gibi; müvekkilimin değil, Zahit Yesari'ye ait bir fikirdir. Yani bu konuda, Savaş Bey'in iradesine vurulacak bir kelepçe yoktur. O sadece babasının sözünü dinlemiş ve ona karşı çıkamamıştır.
F: Bu suçsuz olduğu gerçeğini değiştirmez sayın hakim. Barış Bey'e 25 yıl hapis cezası verildiğinde sesini bile çıkarmadı. Hatta tüm bu gerçekleri bilmeme rağmen, benimle dalga geçer gibi oyun oynamaya çalıştı. Beni, bu bulduğumuz kayıtları mahkemeye sunmayalım diye köşeye bile sıkıştırdı. Ama sonuçlar ve bu kanıtlarla birlikte... Savaş Yesari'nin yardım ve yataklıktan, hatta beni tehdit edip köşeye sıkıştırmasından dolayı da 12 yıl hapis cezasına çarptılmasını talep ediyorum.
Yani demem o ki, Barış Yesari suçsuzdur ve bir an önce beraat edilmelidir.
Hakim biraz durdu ve karşı taraftan ses gelmediğini anlayınca boğazını temizledi. Ardından yüksek sesle ekledi:
Hakim: Karar! Gereği düşünüldü. Mahkeme heyetine sunulan kanıtlar eşliğinde, Barış Yesari'nin beraat edilmesine ve ayrıca Savaş Yesari'nin yardım ve yataklıktan 10 yıl hapis cezası almasına karar verilmiştir.
Fırat, bu cümleyi duymasıyla birlikte bakışlarını Barış ile buluşturdu. Zaten o da ona bakıyordu. Bir şey demiyordu Barış. Ama Fırat biliyordu ki; Barış gözleriyle bile teşekkür ediyordu ona.
Daha sonra Barış zorda olsa gözlerini Fırat'tan ayırarak, kardeşi dediği adama baktı. Yorgundu bakışları.
Haketti diye geçirdi içinden Barış. Ama yine de kendisini üzmeden edemedi. Yani sonuçta canının yarısıydı. Nasıl bir anda kopabilirdi ki ondan.
