» 12

641 55 146
                                    

İyi okumalar <3
___________

C: Savcım. Bu planınızdan Savaş'ın haberi olursa ne olacak? Yani sonuçta biliyorsunuz, Savaş Yesari çok zeki biri. Bunu öğrenmesi an meselesi belki de.

F: Zeki mi? Eğer dediğin gibi zeki birisi olsaydı, onu köşeye sıkıştırdığım ilk an elime düşmezdi. Ben ona gerçekleri aktardım. O ise onaylamayı seçti. Benim Barış için bir şeyler yapacağımı biliyor olması gerekirdi sonuçta, değil mi?

C: Evet ama yine de er geç bu durumdan haberi olacak.

F: Umalım da geç olsun o zaman Cemre. Ama merak etme. Vaktinde bu kaydı ulaştırabilirsek, artık Savaş konusunda endişe edecek bir şeyimiz kalmayacak. Barış'ı da bir an önce o hapishaneden çıkarıp özgürlüğüne kavuşturacağım. Başka bir ihtimali bile düşünmek istemiyorum çünkü. Barış ve Savaş,her ikisi de gerçekten hakettiği hayatları yaşayacaklar. Zahit'e istediğim hayatı yaşatamadan, kendini öldürdü. Ama bunda böyle bir durum olmayacak. İnan bana.

C: Sana inanıyorum.
Ayrıca Barış ile nerede tanışmıştınız? Seni tanıdığı için çok şanslı gerçekten. Bunun için sana minnettarım.

F: Bunu daha sonra konuşmaya ne dersin? Geldik çünkü. Hadi, adalet bizi bekliyor.

Cemre, önüne dönüp, karşısındaki kocaaman binaya baktı. Yüzüne gururlu bir gülümseme yerleştirerek, Fırat'ın arkasından arabadan indi. İkisinin de saçları rüzgârdan dolayı uçuşuyor, havanın temiz kokusunu içlerine çekiyorlardı.

C: Hazır mısın?

F: Barış için.

C: Barış için.

Fırat ve Cemre büyük adımlarla karakola doğru ilerlediler. Yaklaşmışlardı ki, tam o sırada hızlıca yaklaşmakta olan resmi bir araç Fırat'ın odağına girdi.

F: P!ç, göt korkusuna ışınlanıp öyle geldi herhalde.

C: Savcım, ne yapacağız?

F: Kaçacak değiliz ya. Uslu uslu konuşacağız, değil mi Savaş Bey?

Savaş, Fırat'ın imayla uzattığı elini sıktı.

S: Merhaba sayın savcım. Vallahi uzatmayı hiç sevmem. O yüzden direkt konuya geçeceğim, müsaadenizle. Sizde, size ait olmaması gereken bir şey olması lazım. Acaba onu bana geri verebilir misiniz?

F: A-a, nasıl ya? Ama benim üzerimde hiçbir şey yok ki! İsterseniz arayabilirsiniz. Buyurun.

S: Ne demek hiçbir şey yok? Şimdi de oyun oynama sırası sizde mi yani? Kamera görüntülerinden, sizin bir şeyler saklamaya çalıştığınızı gördük Fırat Bey ve hatta karakola kadar zahmet edip geldiğinizi gördüğümden dolayı, sanırım üzerinizde illaki bir şeyler olmalı değil mi? Örneğin ses kayıt cihazı gibi. Yani daha doğrusu, ava giderken avlandığınız o cihaz.

S: Ya sen, Cemre? Diğer kardeşinin davasıyla ilgilendin ama benimkiyle ilgilenmeyecek misin? Bir abla ve avukat olarak üzerine düşen görevi yaparken, neden kardeş ayrımcılığı yapıyorsun? Senin gibi bir insana yakışıyor mu hiç?

C: Zahit Yesari denilecek adam; yıllardır evlatlarını ayırıyorken sorun olmuyordu da, şimdi ben haklı tarafı savunuyorum diye mi ayrımcılık yapıyor oluyorum?
Ayrıca benim bir tane kardeşim var. O da Barış. Bu yüzden elimden geleni yapıp, onu o haketmediği yerden çıkaracağım. Yani bilirsin, oyuncu değişikliği.
Sen ve o yer değiştireceksiniz. Böylece parçalar, yerli yerine oturacak ve puzzle tamamlanacak.

Cemre numaradan dudağını büzdü.

S: Öyle mi? Neyse zaten senin beni savunmana gerek yok. Ben bu şansı kendim elde edeceğim. Serkan! Ara üstlerini.

Prisoners | FırbarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin