» 5

1.1K 75 228
                                    

İyi okumalar <3
--------

Arayan: Baby

~B: Efendim Sasha.

~S: Barış! Barış nerdesin? Söyle hemen yanına geleceğim.

~B: Gerek yok çünkü ben de şu an nereye gittiğimi bilmiyorum.

~S: Barış, Allah aşkına neyden bahsediyorsun? Kendine zarar vermeyeceksin o değersiz, beş para etmez insanlar için duydun mu beni?
Söyle nerdesin, gelip alayım seni. Hem oradan da bara geçeriz olur mu?

~B: Hey! Merak etme, ben iyiyim. Savcı ile birlikteyim. Beni arabasına aldı zorla. Şimdi de bir yere götürüyor. Yolun sonu bok yoluna çıkacak gibi, hadi hayırlısı.

~S: Ne? Yine mi savcı? Bu adam seni her seferinde bulacak mı gerçekten? Neyse istersen geleyim yine de almaya. Yani gitmek istemiyorsan onunla.

~B: Yok, adam organ mafyası değil sonuçta. Bana bir şey yapmaz. Önemli bir şey hakkında konuşacağını söyledi.
Herneyse haberdar ederim seni. Görüşürüz baby, öptüm.

Fırat, son cümleyi duyduğunda istemsizce kaşlarını çatıp, hâlâ yorgun ve tüm vücudu olumsuz duygular tarafından ele geçirilmiş olan bu adama baktı. Sasha, Barış için çok değerli anlaşılan. Bir de aynı evde kalıyorlarmış. Oysa ilk gece onu sokakta çaresiz bir hâlde bulduğumda, bana evim yok demişti. Muhtemelen sonradan taşındı oraya.

Fırat bu düşüncelerden artık sıkılmış olacak ki gözlerini yoldan ayırıp, tekrardan Barış'a çevirdi. Barış da yağmurun dans ettiği yola bakarken, üzerinde hissettiği derin bakışlarla kafasını çevirme ihtiyacı duydu:

B: Ne bakıyorsun be!

F: Çok ıslanmışsın. Eve gidince sana kuru bir şeyler vereyim, onları giyersin.

B: Gerek yok. Tek derdim yağmurda ıslanmak olsa keşke. Eğer farkındaysan kendimi bilerek dışarıya attım. Yağmurdan ıslanacağımın bilincindeydim ve yine de bunu göze aldım yani. Biliyor musun, hep böyleydi zaten. Sonuç belliydi ama ben yine de o yolu denemeyi seçtim.

F: Ben de senin adına çok üzülüyorum biliyor musun? Seni ağlarken görünce içim o kadar kötü oluy- yani demek istediğim; birini ağlarken görünce içim bi' kötü oluyor.

B: Yağmurun altında ağladığımı nasıl farkettin lan?

Fırat Barış'a doğru hafifçe yaklaşıp; ( Yn: Önüne bak bebeğim )

F: Ben her şeyi farkederim Barış. Özellikle de konu sensen...

B: Ha aynen! Terapist olan sensin. Yani savcı olan. Unutmuşum, kusura bakma.

Fırat, Barış'ın alaylarını görmezden gelerek arabayı evin bahçesine yavaşça park etti. Arabadan inince Barış da hemen arkasından inip Fırat'ı takip edip eve girdiler.

B: Bu arada Nazlı nerde Fırat?

F: Anneannesinin yanında. İşten sonra alıyorum ama bugün erken çıktım ve sonra seninle karşılaştım. Demek istediğim yine.

B: Farkındaysan benimle ilgilenmen gerektiğini ben söylemiyorum sana. Almasaydın beni. Zaten zorla bindirdin, pasta yaparız diye.

F: Haha! Doğru. Neyse beni burada bekle, kuru bir şeyler alıp geleceğim.

B: Yes sir.

Barış yine yalnız kalmıştı işte. 2 dakika da olsa yalnız kalınca içindeki tüm acılar bir anda ortaya çıkıveriyordu. Sadece Fıratlayken bu konular aklına gelmiyordu. Onunla didişmekten vakit kalmıyordu belki de.

Prisoners | FırbarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin