ÖMER
Saat akşam dokuza kadar araştırmalara devam ettik. Ahmet Albay da bize katılınca durum analizi yaptık ve sonuçlar varla yok arası. Elimizi Aybala Üsteğmenin hangi raporuna atsak başka raporları da kontrol etmemiz gerekiyor. Anlaşılan Aybala Üsteğmene iftira atılmıştı ve nedeni raporların sayısı ve içeriklerinden anlaşılıyor. Albayın telefonu çalınca yanımızdan uzaklaştı ve telefonu açıp konuşmaya başladı. Aradan bir kaç dakika geçtikten sonra telefonu kapatıp yanımıza geldi.
-Ömer Aybala'yı yol çalışmasının olduğu yerden almaya gidiyorsun. Anlaşılan Aybala bizden önce sonuç elde etmişe benziyor.
-Emredersiniz Komutanım.
Kesinlikle Yıldırım Komutan namını hak ediyor. Arabayı seri hareketlerle çalıştırdım ve hemen yolun kapalı olduğu yere doğru sürdüm. Ben geldikten hemen sonra bir taksi yanaştı ve Yıldırım komutan seri hareketlerle arabaya doğru gelmeye başladı. Ona bakınca üniversite yıllarım geldi aklıma. Biricik sevgilim Luna ile çok ortak yanları var ya da artık özlemimden her yerde onu görmeye başladım.
Araba yolculuğumuz sırasında kısa bir telefon görüşmesi yaptı. Sabahki ne nazaran arabaya binmesi, ruh hali çok değişmiş. Albayın yanına giderken aramızda kısa cümlelere geçti. Konu da türkçe telaffuzum ve yarı İngiliz olduğumu öğrenmesiyle kapandı zaten.
Kapıyı tıklatıp tekmil verdikten sonra yerime geçtim. Yıldırım komutan ordudan atılmış olmasına rağmen görevinin peşini bırakmamıştı ve sonuçlandırmak üzereydi. Bize söylediği bilgiler ve bizim bulduklarımızı karşılaştırınca büyük resim çıkmaya başladı. Ama Yıldırım komutan bize güvenmiyordu ve bizi beceriksiz olarak görüyordu. Albaya yaptığı ısrarlar sonucu baş başa konuşup ikna etmesi için 5 dakika kazandı. Görüşme yaklaşık 4 dakika sürdü ve albayın surat ifadesi ciddileşmişti. Albay bu görevi devir ettiğimizi ve yarına kadar başka görevi bitirmemiz gerektiğini söyledi. Anlaşılan Yıldırım Komutan istediğini almıştı. Atıf itiraz etmişti ve azarlandıktan sonra yeni görevimiz köyleri ziyaret etmek ve kontrol etmek olmuştu. Albay görev emrini verdikten sonra Yıldırım komutan kağıtlara bir şeyler yazıp ilk önce Murat Üsteğmene uzattı.
-Murat Üsteğmenim siz zaten yapmanız gerekenleri biliyorsunuz ama dikkat etmenizi istediğim bir iki hususu buraya yazdım dikkate alırsanız sevinirim. Doktor hanginiz ?
Elimi kaldırdım ve 'Benim Komutanım ' dedim.
-Tahmin etmiştim , senin gibi prensesler hemen belli oluyor . Prenses seni tanımıyorum ve yeteneklerini bilmiyorum ama ben Kara Harp okulunun yanı sıra tıp mezunuyum deneyimlerim doğrultusunda işine biraz karışacağım. Doğuda ve köyde yaşayanların hastalıkları ve kişilikleri şehirden farklı olur daha önce onları tedavi ettim. Bu kağıdı sana verdiğim dosyayı incelerken anlamadığın noktalar için kullanacaksın. Doğuda kısa süre görev alsam da tutuğum notlar var dosyada. Dikkate alırsan sevinirim.
Yanlış duydum , yanlış duymuş olmam lazım. Neredeyse iki metre olan boyumu ve onun iki üç katı olan vücuduma rağmen bana 'Prenses ' dedi. Sakin ol kalbim , sakin ol. Pekala Yıldırım Komutan iyi bir askere benziyor ama umarım askerliğe geri alındığında bizim timde olmaz. İnsan insana benzer derler ama bu kadar da benzer mi ? Davranışları , kullandıkları kelimeler , huyu ve yüzü. Aybala Üsteğmen sanki Luna'nın ikizi gibi . Gözlerimin yanmaya başladığını hissedince gözlerimi Aybala Üsteğmenden ayırıp Ahmet Albaya odakladım.
-Herkes yapacağı görevini anladıysa gerisi Komutanınızda dinlenmeye gidebilirsiniz.
-Emredersiniz Komutanım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neden Olmasın ?
حركة (أكشن)Kim demiş kadından asker olmaz. Kim demiş kadın evin direği olamaz. Kim demiş vatan sadece silahla savunulur. kim demiş erkek kuş yuva yapamaz. Kim demiş erkekler ağlamaz. Aybala Seher özel harekatta bordo bereli bir asker. Ömer Yıldız tıp eğiti...