İLERLEDİKÇE OLAYLARIN ARTIŞINI DA GÖRECEKSİNİZ👑
Okul çok büyüktü ve her katta iki farklı merdiven ve bir asansör vardı. Sanki bir Gökdelen gibi 7 katlıydı ve okulun neden bu kadar büyük olduğu gizemini ortaya çıkarıyordu. Yatakhaneler yani yattığımız odaların bulunduğu kat yedinci kattı. Yedinci katta da eski bir merdiven vardı ve onun açıldığı kapı kilitliydi, ne olduğu yazmıyordu. Yedinci katı dolaşmanın bir anlamı yoktu, boşuna zaman kaybıydı çünkü kimsenin odasına giremezdik. Ancak merdivenler koridorun en sonlarındaydı ve odamız ortada olduğu için Yavaşça ilerledik. Koridor karanlıktı, elimizde küçük bir fener vardı ve Kerem fısıldayarak " Sessiz olmalısın, Sak'ın ses çıkarayım deme biteriz yoksa. Güvenliği Sağlamak için okul Müdürümüz de bu katta yatıyormuş" dedi.
BU ÇOK ILGINÇTI ÇÜNKÜ OKUL MÜDÜRÜNE AYRI BIR ODA VERMEK YERINE SIRADAN ÖĞRENCİLER ARASINDA BIR YER VERİLMİŞTİ. BÖYLE BIR DAVRANIŞ ANCAK OLAYI SALLAMAKLA YA DA MÜDÜRÜ TEHLIKEYE ATMAKLA AÇIKLANABİLİRDİ. ÇÜNKÜ BELKI DE OKULU ÖĞRENCILERDEN BIRI YAKMIŞTI VE BU ÖĞRENCI MÜDÜRE ZARAR VEREBİLİRDİ.
"Acaba hangi oda?" Dedim. Kerem de bana döndü ve:
-Ziyaret edeceksen ben odama gideyim.
- Ne alaka ya? sadece bu Saçmalık.
Biz ilerlerken bir oda gördük ve kapısı Ağzına kadar açıktı. Ben şaşkınlıkla " Bu da ne?" Diye sorarken Kerem " Kantine falan inmiştir, başka ne olacak ki diyerek yürümeye devam etti. Ona yetişmek içim ben de ilgilenmedim ve peşinden gittim Kerem'in. En aşağı kata indik. Burası zemin kattı ve okul giriş çıkışları kilitliydi. Bir alt kat -1 katıydı ve otoparkla spor salonu vardı. Oraya indik. Spor salonunun ışıkları açıktı, toplar etrafa saçılmıştı. Burada görebileceğimiz bir şey yoktu. Otoparkın kapısını açtığımız an zifiri karanlık Olduğınu gördük.Bu manzarayı gören Kerem gayet normal bir şekilde arkasına döndü, gitmek için. " Kerem dur!" Dedim istemeden biraz sesimi yükseltmiştim. Kızarak bana baktı ve " Daha nasıl biri OLDUĞUNU bilmediğimiz yeni Müdür'e suç üstü yakalanmak mı istiyorsun?" Dedi. Birden Suçüstü kelimesi kulaklarımda çınladı, okulu dolaşmak ya da şuan bizim yaptığımız şey okulu araştırmak bir suç muydu?
- Nasıl yani Kerem?
- Besbelli. Şuan bir suç işliyoruz.
- İşte nasıl olur? Okulu gezmek bir suç mu?
- Birincisi biz okulu gezmiyoruz, araştırıyoruz. İkincici sanarım okulun girişindeki çiğnenmemesi gereken kurallar Başlıklı dev plaketi okumadın?
- Okula hıçkıra hıçkıra Ağlayarak girdim!
- Ben Söyleyeyim o zaman. Altın Kural: Okulun araştırılması kesinlikle yasaktır. Araştıranlar, araştırmaya çalışanlar ağır bir cezayla cezalandırılır.
- Bu ilginç gerçekten. Heey! Ben okula girerken telefonumun nerede olduğunu bilmiyorum?
- Ben almıştım.
- Versene o zaman hemen araştıralım okulu internetten.
- Süpersin Asya ama girerken bizden telefonları aldılar.
- Saklayarak giremedin mi? İllaha orada mı olmam gerekiyordu?
- Zaten oradaydın küçük bayan. Ama hıçkıra hıçkıra ağladığın için ölü biri olarak girdin içeri ayrıca telefonları saklamaya çalıştım ama tüm Kıyafetler ve çantalar arandı.
- Nereye geldik biz?
- Bilmiyorum ve burası yangından da kötü olacak gibi görünüyor.
- Haklısın, dedim ve tam otopark ile spor salonunu birbirine bağlayan Kapıya oturdum. Kerem oturmadı. Ben konuşmaya devam ettim:- Kerem otursana.
- Bak Asya, onu gördüğünü ve dokunduğunu söyledin ve rahat olamayacağın için geldik ama artık gitmemiz gerek.
- Biraz daha...
- Asya! yeter! Bu kadar Sherlock olma çabası yeter! Okulun bir altın Kuralı var. Kırallara uymak için değil ama bir yakalanırsak direkt hapiste atılırız ya da zindana. Ve ben bu gizemi çözmeden buradan ÇIKMAYACAĞIM!!
- Tamam Kerem, bağırma. Bu kadar gerginlik yeter, artık gidelim istiyorsan. Burayı araştırma isteğine sevindim o zamana her akşam buralardayım, dedim ve gülerek ilerledim.Tartışmanın ardından konuşmadan ilerledik. Bizim olduğumuz kata gelince kimse uyanmasın diye sessizce Yürüdük, yavaş adımlar attık. Aklıma gelirken gördüğümüz kapısı açık oda geldi acaba kapı kapanmış mıydı? Bundan banane diye düşünerek yürümeye devam ettim. Ancak karşılaştığım Şeyle ağzım açık kaldı ve kıpırdayamadım yerimden. Kerem bana dönerek " Hadi ama bu kadar da yavaş olma dediğinde sadece elimle gösterebildim.
