3 -Saklamak-

52.6K 545 47
                                    

Selim babasının araması ile hızla yataktan kalkıp giderken ben ise kafamdaki onca soru ile kalakalmıştım. Ne demek istemişti neden bana böyle yakın davranıyordu anlamıyordum. Biraz daha uzandıktan sonra bende kısa bir duş aldıktan sonra hazırlanıp çıktım odadan bir saat sonra iş görüşmesine gidecektim. Çıkacağımı Selim beye söylemek için odasına gittiğimde orada yoktu bende masanın üzerine bir not bırakıp çıktım

'İş görüşmesi için çıkıyorum Selim bey.

Narin'

Samet bey ile görüşmem olumlu geçmişti. Yarın ilk iş günüm olacağı için biraz heyecanlıydım, sanırım bu kez ilk defa babama borçluydum buraya girmeyi. Holdingin sahibi babamın eski bir dostuymuş aralarındaki mesela ne bilmiyorum ama Samet beyin bu mesele hakkında tek dediği "isminizi görünce bizzat kendisi istedi sizi işe almamı 'ödeşmek gerekiyor yılların hesabını kapatacağız' dedi" dediğinde bende merakla ona bakmıştım ama o da en az benim kadar hiçbir şey bilmiyordu.

Holdingden çıkarken kendimi çok gergin hissediyordum. Yavaşça yürürken telefonumun çalmasıyla daha da yavaşlayıp telefonumu açtım
"efendim anne"
"ne yapıyorsun yavrum"
"iyiyim anne işteyim"
"tamam kuzum, akşama Seda teyzen bir davet verecek oraya davetliyiz"
"anne söz vermeyeyim belki mesaiye kalabilirim"
"kızım kırma beni hem biraz kafamız dağılır"
"tamam anne patronla konuşurum"
"öpüyorum kızım sana elbise ayarlarım ben buradan"
"anne var benim elbisem"
"sus varsa var kızım bir tane daha olsun"
"ah be annem boşuna para harcıyoruz ama"
"Seda teyzen hediye etmek istedi bende geri çevirmedim"
"tamam anne tamam ben kapatıyorum şimdi akşam haberleşiriz"
"tamam kuzum öptüm"
"bende öptüm annem" diyip kapattım telefonu. Telefonu çantama koymaya çalışırken bir şeye çarptım. Hızla başımı kaldırıp çarptığım kişiye baktığımda karşımdaki esmer adam öfke ile bana bakıyordu. Derin bir nefes aldım "ben özür dilerim kusura bakmayın" dedim. Adam yüzüme kısa bir bakış atıp "dilemeden önce dikkatli olmayı dene" diyip hızlı adımlarla holdingine girdi. Adam resmen tüm enerjimi sömürmüştü. Hızlıca taksi bulmak için yürümeye başladım, otele gidip Selim beyle sabah söyledikleri hakkında konuşacaktım.

Otele geldiğimde saat beşe gelmek üzereydi, doğruca Selim beyin odasına girdim. Tabi önce kibarca kapısını çaldım, gir sesi ile kapıyı açıp girdiğimde Selim bey koltuğunda oturmuş gelecek olan kişiyi görmeye çalışıyordu. Gülümseyen bir ifade ile ona yaklaştım "ben geldim" dedim. Selim bey ayağa kalkıp bana doğru yürüdü, tam önümde durup "bir an hiç gelmeyeceksin sandım" dedi. Gergince yutkundum "geldim ama" dedim. Elimden tutup deri koltuğa doğru çekti beni, kendisi koltuğa oturup dizlerinin üzerine de beni oturttu "nasıl geçti görüşmen" dedi. Derin bir nefes aldım "güzel geçti. Yarın iş başı yapacağım Selim bey" dedim. Selim bey yüzümü avuçlarının arasına alıp "bana bir daha bey deme Narin, sadece Selim de olur mu?" dedi. Gergince başımı salladım "olur Selim" dediğimde keyifle gülümsedi. Sabah söyledikleri aklıma gelince parmaklarımı onun çenesinde gezdirirken "sabah dediklerini neden söyledin? Yani niye öyle bir şey dedin?" dedim. Selim boynumdaki kolye ile oynarken "gayet açık konuştum. Borçlarını sana birazdan vereceğim çekle kapatacaksın. Hatta biraz fazla vereceğim ihtiyaçları da karşılarsın" dediğinde kaşlarımı çattım "bana para vermene gerek yok bir şekilde bu parayı eninde sonunda ödeyeceğim hem artık iki işim var" dedim. Selim inatla yüzüme baktı "ön ödeme gibi düşün" dediğinde sesli şekilde nefesimi verdim "bak Selim bana yardım etmek istiyor olabilirsin ama zorunda değilsin ve ben kendi başımın çaresine bakarım" dediğimde boynuma bir buse kondurdu "ah Narin biliyorum bakarsın ama omuzlarından bu ağır yükü almak istiyorum. Lütfen izin ver de ödeyeyim borcunu" dedi. Sıkıntıyla ofladım "Selim daha iki gün önce tanıdığın bir kadına bu iyiliği yapman çok saçma" dedim. Anlık bir öfke yayıldı gözlerine "madem bir art niyet arıyorsun Narin sözleşme yapalım. Ben sana çeki vereyim sen borcunu kapat iki yıl boyunca da burada benimle çalışacağına ve asla istifa etmeyeceğine dair bir sözleşme olur mu?" dedi. Yutkundum, bana yardım etmek istemesini anlıyordum ama neden bu kadar acele ediyordu çözemiyordum. Yavaşça başımı aşağı yukarı salladım "tamam hazırla sözleşmeyi" dedim. Selim masasının altındaki çekmeceden bir çek defteri çıkarıp doldurdu ve ardından bana uzattı. Bir milyon TL yazıyordu çekin üzerinde, çeki alıp çantama koydum "teşekkür ederim Selim ve eklemek istiyorum ki sözleşmeyi imzalamadan çeki bozdurmayacağım." dedim. Selim boynuma tutkulu bir öpücük bırakıp "yarına hazırlatacağım güzelim" dedi. Bende onun boynuna uzun bir öpücük bıraktım. Elleri sırtımda dolaşırken telefonumun sesiyle ikimiz de durduk. Çantamdan telefonu çıkardığımda annemin aradığını gördüm. Selim'e bakıp "annem" dedim. Başını salladı "aç o zaman" dedi. Telefonu açıp hoparlöre aldım

Fahişe ve Patronu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin