2 -Kırmızı Şarap-

63.1K 708 88
                                    

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM

Korku dolu bir ifade ile onu izliyordum, neden bizi izlemişti bu yaptığı iğrenç bir şeydi. Cihan bey birkaç adımda yanıma gelip çenemi tuttu. Kokusu Selim beyin kokusuyla aynıydı. Demek ki popüler bir parfümdü, sertçe yutkunup yüzüne baktım. Gülümsemesini bozmadan konuştu "çok iyiydin ama ağzına almasını da öğrenmelisin zira bir çok müşteri bunun için gelir. İşe alındın küçük" dedi ve hızlı adımlarla uzaklaştı. İçimde garip bir sevinç vardı, sanki Cihan beyin eli daha önce vücudumda dolanmış gibi hissediyordum. Odanın kapısı çaldığında derin bir nefes alıp "gir" dediğimde içeriye Neşe girdi. Dikkatle bana bakıp "memnun kaldı mı Selim bey?" dedi. Alt dudağımı ısırıp "bilmiyorum hiç konuşmadı ama Cihan bey iyi olduğumu söyledi" dediğimde Neşe kaşlarını çatıp "Cihan bey daha gelmedi ki emin misin sen onu gördüğüne?" dedi. Bende onun gibi kaşlarımı çatıp "ne hayır odadan az önce çıktı sen gelmeden birkaç saniye önce" dedim. Neşe kahkaha atıp "deli kız o çıkan Selim bey, Cihan beyin oğlu yani ikinci patron" dediğinde kalbim yerinden çıkacaktı. Nasıl olurdu böyle bir şey başımı olumsuz anlamda sallayıp "hayır ya ben ben kiminle birlikte oldum az önce?" dedim şaşkınca. Neşe yüzüne bakıp "bir saattir Selim bey diyorum ya kızım Cihan beyin oğlu işte" dediğinde hızla oturduğum yataktan kalkıp üzerimi giyindim. Neşe şaşkın bir ifade ile ne yaptığımı izliyordu, her hareketimde kasıklarıma keskin bir sancı oluşsa da aldırmamaya çalıştım. Hızla odadan çıkarken duyduğum son şey Neşe'nin "temizlenseydin bari deli" demesiydi. Hızlı adımlarla Cihan beyin odasına doğru gittim. Sekreteri yerinde yoktu bende fırsattan istifade dan diye odasa daldım. Namı diğer Selim bey koltuğuna yaslanmış pis bir sırıtış ile bana bakıyordu. Öfke ile ona bakıp "sen iğrenç bir insansın" dedim, yavaşça ayağa kalkıp bana doğru gelirken "neden öyle diyorsun küçük fahişem" dedi. Sinirle yutkundum "sen benimle yatan sendin ve bana yalan söyledin" dedim. Gülümsemesi daha da genişledi "beni babam sanıyordun bende bozmak istemedim. Hoş bozamam gereken şeyi de en iyi şekilde bozdum" dediğinde öfke ile ona baktım "iğrençsin sen yalancı bir pisliksin" dedim. Nihayet tam önümde durduğunda çenemi avucunun arasına aldı "neden iğrenç diyorsun bana oysa her bir şeyime dokunurken hiç iğrenç demiyordun" dedi. Nefesimi kontrol etmek için birkaç saniye sustum ardından "siz olduğunuzu bilmiyordum. Bilseydim belki o kadar yalandan tepki vermezdim sonuçta patronumsunuz bir müşteri değil" dediğimde öfke ile gözlerime baktı "şunu unutma sana para veren herkes müşteri. Ben bile sana paranı verdim. Ayrıca yalandan inlediğini hiç sanmıyorum" dedi ve çenemi bırakıp masasına doğru gitti. Sanaleyeye oturup arkasına yaslandığında tekrar bana baktı "şimdi gidebilirsin yarına belki bir müşteri bulurum sana" dedi. Derin bir nefes alıp hiçbir şey demeden odadan çıkıp gittim.

Eve gitmeden zarfın içindeki 3500 TL yi banyaka yatırdım. Borcumuzdan geriye kalan 982.500 bin kalmıştı, günde bu kadar kazansam 394 günde borcum tamamen bitmiş olurdu. Tabi her gün müşteri bulmam şarttı.

Eve geldiğimde annemi yemek hazırlarken buldum. Gülümseyerek yanına gelip "anneeemmmn nasılsın?" diyip yanağına bir buse bıraktım. Annem elindeki bıçağı bırakıp bana sarıldı "iyiyim yavrum sen nasılsın?" dedi. Geri çekildiğimde gülümseyip "iyiyim annem. Sana bir sürprizim varrr" dedim. Annem heyecanla "iş mi buldun?" dediğinde başımı aşağı yukarı salladım "evet anne hemde maaşı çok iyi bir seneden biraz fazla bir sürede tüm borcumuzu ödeyeceğiz" dedi. Annem heyecanla bana bakıp "bende bir iş buldum kızım" dediğinde şaşkın bir ifade ile anneme baktım, annem bana bakıp "Seda teyzenin butiğinde çalışacağım" dediğinde biraz yüzüm düştü "annem sen sabahtan akşama kadar nasıl ayakta duracaksın?" dediğimde annem gülüp "yok kız satış elemanı olarak değil dikim ekibinde çalışacağım" dediğinde rahat bir nefes aldım. Annemin yanağını tekrar öpüp "o zaman gideyim ben de bir duş alayım yemekte görüşürüz" diyip koşar adımlarla odama geçtim. Tabi ben koşarken kasıklarımdaki sızı da kendini belli etmişti. Duşa girdiğimde kadınlığımdaki kuruyan birkaç damla kana baktım, o adamdan kalan izleri sıcak suyla yok edip kendimi rahatlatmaya çalıştım. Dokunduğu yerlerimi defalarca köpükledim, kokusu tenimden gitsin diye defalarca duş jeline boğdum vücudumu. Bir saatin sonunda nihayet banyodan çıkabilmiştim. Hem yorgun hemde açtım, şuan tek istediğim yemeğimi yiyip uyumaktı.

Fahişe ve Patronu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin