6 - ALEV/Kelepçe-

36.9K 314 28
                                    

Merhabalarrr, çok uzatıp sıkmamak için biraz zaman atlaması oldu. Zaten çok uzun bir kurgu olmayacak maksimum 15 veya 18 bölüm olur. Böyle uzatıp uzatıp sizi de sıkmak istemem açıkçası :)

İyi okumalar dilerim veee yıldıza basmayı unutmayın ayrıca yorum da yapabilirsinizzzz ❤️❤️

Ölüm neydi, ölmek sadece bir insanın artık nefes alamayacak olması mıydı? O zaman ben yaşıyordum ama bu yaşamaksa ben daha önce hiç yaşamamıştım. Annemi kaybetmiştim, artık onun gibi bende bir ölüydüm  Şimdi kendime bakıyorum aynadan iki sene önce bir haftada tutunduğum tüm dallar kırılmıştı ve beni dipsiz bir uçurumdan atmışlardı.

O gün geliyor aklıma, Selim'in kollarında bayıldığım günün gecesi. Annemle konuşmak için gitmiştim o eve, meğerse annemi son kez o okkalı tokadı yerken görmüşüm. Ev boştu, annemin eşyaları toplanmıştı sadece, benim tüm eşyalarım evdeydi. Annem de babam gibi terk etmişti beni, zaten geçen yıl da evlendiğini duymuştum. Benim gibi bir kızı yokmuş gibi yaşıyordu artık.

Annem gittikten tam üç gün sonra Selim de çekip gitti hayatımdan, veda cümlesi hala aklımda:

'sürekli ağlayan bir kadın istemiyorum hayatımda. Bıktım artık zırlamandan. Eşyalarını topla ve çek git hayatımdan Narin, yatağında ağlayacağın bir başkasını kolayca bulursun zaten. Hatta Tamer var o zevkle teselli eder seni, benim boş işlere vaktım yok'

Bana kendimi bir kraliçe gibi hissettiren adam bir anda beni kapının önüne koymuştu. O bir hafta cehennem gibi gelmişti bana, hem annemi hemde varlığına alıştığım adamı kaybetmiştim. Ölmek istesem de yapamamıştım, bir şey beni hayatta tutuyordu ve ben o şeyin ne olduğunu bilmiyordum.

Artık farklı birisi vardı aynada o masum kadın gitmişti. Simsiyah saçlarım artık şarap kırmızısıydı mesela, siyah gözlerim de yeşil olmuştu. Makyajlarımı da daha ağır yapar olmuştum. Kendimi ben bile tanıyamıyordum bazen, eski hayatımdan tamamen farklı bir hayatım vardı. Yaşadığım şehir, konuştuğum insalar tamamen farklıydı tabi bit kişi dışında. Neden mi o kişi hala hayatımdaydı? Çünkü o beni ipten almıştı. Hayata yeniden tutunmayı öğretmişti. Narin'i birlikte öldürmüş ve Alev'i yaratmıştık, o ne kadar Narin'i özlese de artık yanında Alev vardı.

Tamer, iki sene önce bana olan yersiz ilgisi yüzünden ondan nefret etsem de o saçma aşkı bir kenara bırakıp bir dost gibi beni ayağa kaldırmıştı. Elimden tutup o boğuk şehirden beni kurtarıp İzmir'e getirmişti. Zamanla sarmıştı tüm yaralarımı ve açılan her yeni yarayı da sarmaya devam ediyordu. Selim'in  hayatımda bıraktığı izleri başka adamlarla silmeye çalışırken hep çekip alıyordu beni o adamlardan. Nefret ediyordu o gün benden, sabahında ise hiçbir şey olmamış gibi devam ediyorduk hayatımıza. Ben yine başka adamlarda ararken teselliyi o hep beni kurtarma çabasındaydı. Ona göre bu yaptığım bataklıkta çırpınarak daha da derine batmamdı ama başka bir çözüm yolu yoktu aklımda. Her bedenime baktığımda Selim'i görmek onu anmak istemiyordum. Canım acıyordu ve bu acıyı geçirmenin tek çaresi yabancı bedenlerde huzur aramaktı.

Artık düzenli bir işim de vardı Tamer'in sayesinde, bir gece kulübünü birlikte işletiyorduk. Tamer İstanbul'da olduğu için ben sorumluydum her şeyden. Galiba kırk yıl geçse hakkını ödeyemezdim onun.

Yine sıradan bir geceydi, klup neredeyse doluydu, odamdan aşağıyı rahatça görüyordum. Arkama yaslanıp delice dans edip kafayı bulan insanları izledim huzurla ta ki tanıdık bir yüz görene kadar. Selim! Yanında bir kadınla locada oturuyordu. Yavaş yavaş viskisini içerken yanındaki kadını dinliyordu. Sağ eli ile garsona işaret ettiğinde gördüğüm şey ile dudaklarım titremeye başladı, gümüş söz yüzüğü vardı parmağında. Gözlerim yavaş yavaş dolarken nefesim kesildi, demek hayatına kaldığı yerden devam ediyordu. Yavaşça derin derin nefes aldım ve dikkatle yanındaki kadına baktım, onun da parmağında kocaman bir taşı olan tek taş ve söz yüzüğü vardı. Gözlerimi kadının elinden çekip yüzüne baktım, güzeldi. Biçimli, sanki elle çizilmiş gibi duran yüz hatları vardı. Saçları koyu kahverengiydi, yüzü hafif esmerdi. Selim'in yanına yakışan bir kadındı ve eminim ki benim gibi bir orospu değildi. Yanında gururla taşıyacağı bir oyuncağı vardı artık.

Fahişe ve Patronu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin