Dolunay

Efes

"Sevgilim ?"

Tüp başında bağdaş kurmuş kangal sucukları tüpün ateşine tutan Utku'ya bir kahkaha patlattı. Dolunay montunu asarken salonun ortasında biberler,sucuklar ve tüple baş başa olan sevgilisini alayla süzdü.

"Sana parti veriyorum Dolun."dedi Utku ıslık çalıp. "Koş."

"Sucuk kokuyo."dedi Dolunay. Yerdeki tepside açılmış ekmeklere göz atıp ağzına peynir yolladı. "Napıyosun ne partisi ?"

"Bil bakalım kimin sevgilisi seçmeler için asillerden kayıt hakkı sahibi ve menajer buldu kendisineeeee?"

Utku çapkın bir bakışla renkli gözlerini belertince Dolunay gözlerini kıstı. "Açık renk gözlü insanlar gözlerini belertince nereye bakacağını hep şaşırırdım,sevgilim kurbağa gözlü oldu ve nereye bakacağım bazen bilmiyorum."

"Ben de senin terso bir adam olduğunu sıklıkla unutuyorum."dedi Utku bozulmuş bir edayla. "Her neyse,güzel haber şu sanırım takıma yedekten dahil olma durumum söz konusu."

"Beni ponpon kızlar veya daha kötüsü maskotla aldatma olasılığın yok tabi."

"Dolun!"

"Annen çoktan söyledi."diye fısıldadı Dolunay kıkırtıyla. Cebinden bir milyoncudan aldığı bir erkek bilekliğini çıkarırken Dolunay mahcup bir edayla gülümsedi. "Param yoktu diye şu zımbırtıdan alabildim ama param olunca söz daha güzellerini alacağım hep..."

Utku oğlanın dudaklarına sıkıca yapışmış,sulu bir öpücük bırakmıştı.

"Tutkal gibisin."diye fısıldadı Dolunay.

"Annem neden sürprizlerimi asidi kaçmış kolaya çeviriyor. Anadolu Efes yavrum bu,boru değil ya! İlk iş günün nasıldı,okuldan sonra arayamadım."

"Harika."dedi Dolunay çekingen bir sesle. "Geçmişten biriyle karşılaştım."

"Şu dalyarak herif mi?"dedi Utku'nun gözündeki bütün yumuşaklık,nezaket ve tatlılık anında silinmişti. Zira oğlan istediği zaman o kadar sert bir hale gelebiliyordu ki Dolunay bazen ikisinin aynı adam olup olmadığını kavrayamıyordu bile.

"Yo,yok."dedi Dolunay telaşla. "O anlamdakilerden değil. Modellik yapmıştım bir ara onun ajansına."

"Ne gibi?"

"Utku."dedi Dolunay burun çekip. "Ben geçmişimden utanıyorum ve yok etmek istiyorum. Kendim için değil,biri sana bir şey dediğinde omuzların düşsün istemiyorum hiç ama bana dedi ki istersem garson olarak devam etsem bile haftasonları çekime gelebilirmişim. Hatta seni de istedi. Yani hemen oraya başlamak zorunda değilim,keyfim isterse süreklilik dedi."

"İç çamaşırı mankenliği ? Mayo ?"

"İstersem yapmam."dedi Dolunay olumsuz anlamda başını sallayıp.

"Güzel mankenlerle PR ilişkisi?"dedi Utku sinirle.

"Ünlü bir basketbolcu olacaksın ve muhtemelen bir sürü adı yeni çıkan şarkıcı ve mankenle adın geçecek."diye fısıldadı Dolunay.  Menajerin elbette bizi bildiğinde kamufle edip seni koruyacak sakal takıp."

"Sakal takmak?"dedi Utku sinirle. "O ne be."

"Sakal denir."dedi Dolunay. "Gay bir çift basında dikkat çekmesin diye onu hetero bir erkek gibi göstersin diye bir ilişki yaratılır. Yeni bir şarkıcı,model,oyuncu falan böyle. Sevgili gibi görüntü verirsin. O sakalın olur seni hetero imajıyla piyasada tutar. Bir dönem lezbiyen bir kadın vardı ve onları kamufle etmek için ben erkek arkadaşı olmuştum. Sadece etkinliklerde poz verirsin ve ara sıra evine girer çıkarsın ki cidden sevgili sanılsın diye."

"Ben kimseyi istemem yanımda."diye mırıldandı Utku etrafı gösterip. "Olmayan koltuklarımız,boş duvarlarımız ve tüpte mangalımız yeter de artar bana."

Dolunay bağdaş kurduğu halıda uzanıp kahkaha atarken tüp ateşi gelmesin diye Utku telaşla siper etmişti ellerini.

"Dünyamızı çok seviyorum."dedi Dolunay sulanan gözleriyle. "Hayatımda yaşadığım en iyi mangal ve piknik bu."

"Komşularımız da seviyor mudur?"diye fısıldadı Utku. Çatal ucundaki sulu sulu sucuğu üfleyip soğutmuş,sevgilisine uzatmıştı. "Ye bakalım,şef spesyeli.."

"Imm."dedi Dolunay ağzını gererek. "Enfes.Sıcak su hala doğru düzgün gelmiyoken duş almaya ne dersin."

"Değil ılık suyla,isterse buzlu su olsun. Seninle duş almadığım gün uzaylılar tarafından ele geçirilmişimdir ve klonumla muhattapsındır demek!"