sorumsuz

1.7K 239 168
                                    

Felix Jeonginlerin evinden çıktığında öylece yürüdü. Hiçbir şey yapası gelmiyor boş boş dolaşmak istiyordu.

Sert bir kahve içmek istedi bu yüzden istikameti kahveci oldu. Cadde kalabalıktı ve Felix nedense insanların kendisine baktığını hissediyordu. O yüzden daha sakin olan ara sokaklardan yürümeyi tercih etti.

Dalgın dalgın yürürken ileride küçük bir çocuğun acı hıçkırıklarını duydu. Anında kendine gelirken adımlarını hızlandırdı ve sesin geldiği yöne yürüdü.

Küçük bir çocuk yüzüstü yere düşmüştü. Felix hemen çocuğun yanına koştu ve çok yavaşça kaldırdı onu. Zavallının elleri kan içindeydi.

Felix çocuğun sırtını okşadı narince. Çocuk ona baktığında Felix kalakaldı.

Felix Yongbok.

"Korkma tamam mı? Yalnız değilsin." Kalın ama yumuşak tınılı sesiyle konuştu.

Felix Yongbok cevap vermek istese de kırılan dişleri çok acıyordu. Yine ağladı.

Felix çocuğu hastaneye götürmeliydi.

"Hastaneye gideceğiz. Bu arada beni tanıdın mı? Geçen gün çarpışmıştık seninle." Gülümsedi ve çocuğun yaralı yüzünü sevdi.

Felix Yongbok içini çekerken başını salladı.

Felix çocuğu kucağına aldı. Felix Yongbok başını Felix'in göğsüne dayadı.

"İstersen uyuyabilirsin. Seni asla bırakmam."

Felix Yongbok ağlarken gözlerini yumdu. Babasının özledim dediği bu yabancıya güvenmek istiyordu.

Felix insanların şaşkın ve meraklı bakışları eşliğinde taksi çağırdı ve kucağındaki çocukla yavaşça taksiye bindi. Başını eğip Felix Yongbok'a baktı. Yüzü fena yaralanmıştı.

Felix çocuğun saçlarını sevdi. O an bir kez daha nefret etti Hyunjin'den. Felix Yongbok'u nasıl hata olarak görebilirdi?

Taksici geldiklerini söylediğinde Felix ücreti ödedi ve yavaşça indi. Felix Yongbok uyandı ve tekrar ağlamaya başladı.

"Hastaneye geldik."

"Babam nerede?" Hıçkırdı.

Felix buna ne cevap verecekti ki?

"Babamı istiyorum!"

"Baban işte ama gelecek tamam mı?"

"Çok kızacak bana."

"Kızmaz."

"Kızacak işte! Hem sen tanımıyorsun ki babamı! Nereden biliyorsun?"

Ah be çocuk ben senin babanın nefes alışını tanıyorum.

"Babanı arayacağım ve gelecek ama senin de uslu olman gerekiyor."

Acile geldiklerinde Felix Yongbok'un yaralarına müdahale edilirken küçük çocuk canının acısına çok ağladı. Sürekli babasını istediğini söylüyordu.

Felix ise Hyunjin'i aramak istemiyordu o yüzden hastaneden rica etti aramalarını. Hyunjin geldiğinde de giderdi zaten.

"Affedersiniz şu numarayı arayabilir misiniz? Hwang Felix Yongbok'un ebeveyni."

"Babası siz değil misiniz?"

"Hayır."

"Siz nesi oluyorsunuz? Refakatçisi olmadan tek bırakamayız."

"Bir arkadaşımın çocuğu. Lütfen babasına ulaşabilir misiniz?"

Felix danışmadaki kıza numarayı verdiğinde Hyunjin'in numarayı değiştirmemiş olmasını umdu.

365 | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin