Medyada Felix Yongbok var.
Yorum yaparsanız çok mutlu oluyormuşum ve yazma isteğim daha çok geliyormuş, öyle dediler.
Hyunjin hastane odasının penceresinden bakarken Felix Yongbok uykusunda ağlamaya başladı. Hyunjin yanına gitti hemen.
''Şş tamam sakin ol.''
Oğlunun saçlarını öperken sakinleştirmeye çalıştı. Felix Yongbok sızlanmaya devam etti.
''Felix Yongbok ben buradayım. Yanındayım oğlum.''
''Acıyor.'' İçini çekti.
''Neresi acıyor?''
''Her yer.''
''Tamam bak bana bir tanem. Ağlarsan daha çok acır. Sakin ol.''
Felix Yongbok gözlerini açtı. Islanmış kirpikleriyle çok masum duruyordu ki zaten öyleydi. Hyunjin Felix Yongbok'u kucağına aldı ve biraz gezdirdi. Felix Yongbok babasına sarıldı.
Küçük çocuğun ağrıları dinmeyince Hyunjin hemşireyi çağırdı. Felix Yongbok'a ağrı kesici serum takıldı ve küçük çocuk babasının kucağında uyumak istedi. Hyunjin refakatçi koltuğuna oturdu. Kucağında Felix Yongbok vardı. Felix Yongbok başını kaldırıp babasına baktı. Babası sırtına kadar uzanan uzun saçlarını toplamıştı. Felix Yongbok babasının saçlarını çok beğeniyordu.
Hyunjin eğilip kendisine bakan oğlunun alnına bir öpücük kondurdu. Felix Yongbok gözlerini kapattı. Uykusu gelmişti.
Kapı yavaşça açıldı ve Felix iki bardak kahveyle geldi. Birini kucağında oğlunu tutan Hyunjin'e uzattı. Kendisi de diğer koltuğa oturdu. İkisi de sessiz kaldı bir süre.
''İçinden oh olsun dediğini duyabiliyorum.'' Hyunjin bir yerlerden giriş yaptı.
''Ne yalan söyleyeyim evet ama Felix Yongbok'un acı çekmesi için değil. Senin için diyorum.'' Felix kahvesini yudumladı.
Hyunjin gülümsedi.
''Çok daha kötülerini hak ediyorum aslında. Bunlar bana az bile.''
''Neden aldattın beni Hyunjin?''
Son derece net bir soru Hyunjin'in yüzüne tokat gibi çarptı.
''Bilmiyorum ama çok pişman oldum Felix. Hâlâ bedelini ödüyorum.'' Yorgun gözleriyle Felix'in gözlerine baktı.
Felix bir şey söylemedi. Hyunjin'in gözlerinin içine bakan gözlerini kaçırdı.
''Burada olduğun için teşekkür ederim.''
''Felix Yongbok için buradayım. Başka hiçbir anlamı yok ve aklına getirme bile.''
''Teşekkür ederim.''
''Bu geceden sonra bir daha karşılaşmayalım olur mu Hyunjin?''
''Tabii. Nasıl istersen."
''Annesi... beni aldattığın kişi mi?'' Felix beyninin içini bir matkap misali delen o soruyu dudaklarından salıverdi.
''Hayır. Onu boşandıktan bir daha görmedim zaten. Felix Yongbok'un annesiyle hastaneden çıktıktan sonra tanıştım. Evlenmedik. Senden sonra kimseyle evlenmedim, kimseyi sevmedim."
Felix başka bir şey söylemedi.
***
Hyunjin bu durumdan Chan'a bahsetmek zorunda kaldı ve tabii büyük bir azar da yemişti.
''Sana ne dedim ben? Ha ne dedim? Felix Yongbok'u evde yalnız bırakamazsın demedim mi? Al bak çocuğun başına neler geldi! Hepsi senin yüzünden Hyunjin!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
365 | hyunlix
Fanfiction"Seni istiyorum, 7/24, 365 gün, her zaman." "Üzgünüm ama seni tanımıyorum." Angst değildir. Tamamlandı. 21.03.22 - 01.07.22