hayat devam etmiyor

1.6K 198 195
                                    

Bir önceki bölümde hayal kırıklığına uğradığını yazanlar vardı. Şimdi şöyle ki bu fic angst ilerleyen bir fic. Bu ficte fluff ya da komik bir şeyler bulamazsınız. Gülümseten sahneler olabilir ama kesinlikle neşeli bir şeyler bulamazsınız. Etiketlerde de angst var hatta bir ara birinci sıraya kadar yükselmişti angst etiketinde. Bunu bildiğiniz halde angst ilerlediği için neden tepki gösterdiğinizi anlayamıyorum.

Felix Yongbok'un ölümünün üzerinden bir ay geçmişti. Hyunjin her gün oğlunun mezarına gidiyor, onunla konuşuyordu.

Hyunjin bir gün yine gitti mezarlığa. Bir aydır buraya geliyor ama konuşmuyordu. Konuşmaya cesareti yoktu. Bugün bir değişiklik yaptı ve oğluna içini açtı.

''Merhaba küçük yıldız.''

Felix Yongbok'un mezar taşını okşadı.

''Nasılsın? Umarım iyisindir çünkü baban çok kötü.'' Sesi titrerken ağlamaya başladı.

''Her gece rüyamdasın ama sabah olduğunda gidiyorsun. Sana hep sesleniyorum gitme diye ama gidiyorsun oğlum.''

Hıçkırdı.

''Geçen gece sarıldım sana. Çok güzeldi ama kısa sürdü. Bazen ise gelmiyorsun. Kızıyor musun yoksa bana?''

Acı bir gülüş bıraktı gözyaşlarının arasında.

''Kızma bana n'olur. Ben çok geç anladım değerini Felix Yongbok. Anladığımda ise sen gittin. Tamam bana kırıldın ama bırakıp gitmen gerekiyor muydu?''

Hyunjin elini toprağa koydu. O an içi sıcacık oldu.

''İğrenç bir baban vardı. Onun asık suratına rağmen sen hep gülümsedin. Keşke bana da öğretseydin gülümsemeyi. Çok çabuk gittin.''

Sustu ve uzaklara daldı gitti yine.

"Gidiyorum ama geri geleceğim tamam mı? Sakın korkma baban hep seninle."

Oğluna veda ettikten sonra yavaş yavaş yürüdü. Felix'i aradı ama açmadı. Hyunjin yürümeye devam etti.

***

''Kaç gündür yoksun ortalarda. Arıyoruz açmıyorsun bir şey mi oldu Felix?''

Minho'nun sorgulayıcı bakışlarını üzerinde hisseden Felix başını yavaşça iki yana salladı ama diğerleri ikna olmamıştı.

''Bir şeyler olmuş.''

Hyunjin ile tekrar birlikte olduğunu söylemek çok zordu ve Minho kesinlikle iyi bir tepki vermeyecekti.

''Hyunjin ile birlikteydim.''

Nihayet ağzından döküldü kelimeler. Jisung merakla bakarken Minho'nun bakışları sertleşmişti.

''Başa mı dönüyorsun Felix?''

''Çocuğu öldü hyung. Hyunjin perişan bir halde. Mahvoldu.''

''Ne? Nasıl öldü?'' Jisung şaşırmıştı.

''İyi olmuş. Başına gelen her kötü şeyi hak ediyor. Hyunjin denen herif ölene dek kahrolmayı hak ediyor.''

Felix duyduklarına inanamıyordu.

''Minho abartma. Tamam Hyunjin'e kızgınsın ama kimse çocuğunu yitirmeyi hak etmez.'' Jisung mantıklı cümleler kuruyordu.

''O alçak herif bir destekçi daha kazandı. Bravo!''

''Hyunjin'i desteklediğim falan yok. Biraz empati yap. Aynı şeyin bizim başımıza geldiğini düşün. Jeongin'i kaybettiğimizi düşünsene sen de berbat hissetmez misin?''

365 | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin