Bölüm 3: Anıları Sakla

1.3K 44 12
                                    

Sabırlı olmam gerektiğini kendime hatırlatarak elimdeki telefonu açtım ve kulağıma yaklaştırdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sabırlı olmam gerektiğini kendime hatırlatarak elimdeki telefonu açtım ve kulağıma yaklaştırdım.

''Alo?''

Sakin sesime karşı Ali'nin sinirli sesi kulağıma doldu.

''Biraz daha açmasaydın evine gelecektim. Kendimi çok zor tuttum rezilliğine karşı.''

''Ne rezilliğinden bahsediyorsun sen?''

Soru sorup konuyu uzatmak istemesem de konunun bana nasıl döndüğünü gerçekten merak etmiştim.

''Sen kimsin? Senin vasfın ne? Ne hadle nişanı attığımızı anneme söylersin?''

Sinirimin tepeme çıkmasıyla konuyu kısaca kapatamayacağımızı fark etmiştim.

''Ali senin annen kim ki benim evime ben yokken gelip bizim hakkımızda kararlar verebiliyor? Nasıl bu kadar emin oluyor kendinden? Bu ne cüret ya?''

Ali'nin sinirli nefes alışverişini duydum. Kendini sakinleştirmeye çalışıyor gibiydi. ''Kadın kendince bir şeyler düşünmüş iyi niyetle konuşmaya gelmiş. Bu ilişkinin bittiğini söylemek ne? Ne kadar üzüldü kadın haberin var mı? Rezil ettin beni aileme. Nasıl birine dönüştün sen böyle?''

Sema Hanım kurgusunu oluşturmuştu belli ki. Ne desem boş olacaktı emindim. Ama susmak hiç içimden gelmiyordu. ''Anneme yaptığı rezilliklere saysın Ali. Yarım bir kadın olarak benden beklenileni yapmışım. Üzülmesine gerek yok aslında.''

Ali'nin şaşırmıyor oluşu bu konunun daha önce konuşulduğunu belli ediyordu. Benim arkamdan kim bilir daha neler denmişti.

''Sen anneme terbiyesizlik yapınca ağır konuşmak zorunda kalmış. Kadını ne kadar kırdıysan artık. Bu zamana kadar içinde tuttuğu ne varsa söylemiş. Benim annem ki senin böyle biri olduğunu bilmesine rağmen seninle evlenmeme ses çıkarmayan kadın. Bu zamana kadar seni sürekli alttan aldı, hoşgörü gösterdi. Sen ise onu evden kovuyorsun? Bu da yetmezmiş gibi kültürsüz diyorsun. Saygıdan bu kadar mı yoksunsun?''

Tartışmak istemediğim için ona annesinin kışkırtıcı tavrından ya da annesini evden kovanın annem olduğundan bahsetmeyecektim. Bahsetsem bile kendilerini haklı bulacak bir yanları hep oluyordu, yani bir şey değişmeyecekti. Kendimi yorduğumla kalacaktım.

Bunun dışında haklı olmamın bana katkısı olmayacağını da çok iyi biliyordum. Bir yere varmayacak olan bu konuyu uzatmanın anlamı yoktu.

''Diyeceğin başka bir şey yoksa kapatıyorum Ali. Gerçekten uğraşasım yok daha fazla. Senin adına da çok üzüldüm. 5 sene hayatında tuttuğun insanı tanıyamamış olman beni derinden yaraladı. İçine düştüğün kötü durum için çok üzüldüm. Keşke nişanlandığın insanı iyi tanısaydın da ailene rezil olmasaydın. ''

Tartışma boyunca ilk defa Ali'nin dudaklarından sinirli bir kıkırtı döküldü.

''Kendi başına aldığın kararları bana dayatamazsın Elisa, her şeyi konuşacağız. Sonrasında karara bağlarız. Aşağıya in.''

SIFIRDAN SANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin