Üçlünün sokak ortasında yaşadığı itiraf selinin ardından yaşadıkları mutluluğun açıklaması yoktu. Saf bir mutluluktu bu. Üzerlerindeki ağırlık yok olmuştu. Derin deri düşündükleri her şey anında yok olmuştu. Endişeleri kalmamıştı.
Jimin ikilinin ellerini tutup çekiştirmeye başladı. Sokak lambalarının altında üç el ele tutuşmuş bedenin gölgesi.
Jimin bu ayrıntıya bile kalbinin nasıl hızlandığını fark etti. Kendisini sevemeyen eski sevgilisine, 'o şu an iki kişiyle' deseler kesinlikle gülerdi.
İnsanların ne diyecekleri, nasıl davranacakları pek umrunda değildi. Özel hayatını kimse bilmek zorunda değildi de zaten. İstediği kişiyle olur, istediği kişiyle gezerdi.
Hoseok ortalarındaki Jimin'in gülüşünü gördükçe mutlu oluyordu. Onunla ilk karşılaştıklarında tam bir enkazdı. Yoongi de kendisi de Jimin için çok endişeleniyordu. Şimdi ikisi de ona bebeği gibi bakabilecekti.
"Şimdi biz şey miyiz?"
Yoongi'nin endişeli sesi, ikiliyi güldürmüştü. Jimin dudaklarını ısırıp gülmeyi kesti, tek kaşını kaldırıp Yoongi'ye döndü. "Şey miyiz?"
Hoseok hâlâ gülüyordu, büyük olan aralarındaki en açık sözlü, en korkusuzuydu ama şu an küçük çocuk gibiydi.
"Şey olduğumuzu tahmin ettim ben ama siz ne düşünürsünüz bilmem." Jimin şakayla karışık açıkladı. El ele tutuşuyorlardı ve şey miyiz diye soruyordu.
Hoseok kıkırtıları arasında Yoongi'nin çok tatlı olduğuyla ilgili bir şeyler söyledi, anlaşılması zordu. Ağzında yuvarlıyordu kelimeleri sürekli. Mutluluktan olsa gerek idi.
"Şey dediğim işte, sevgili?"
Hâlâ masum masum sorusunu yineliyor oluşu öyle tatlı gelmişti ki Hoseok ile Jimin'e , daha fazla dayanamamışlardı. Kolları Yoongi'yi sardı, sımsıkı sardılar hem de. Yaşadıkları milyonda bir karşılaşabilecekleri olaydı. Sevdiğin kişinin seni sevmesi bile büyük bir şans iken, üç kişi de birbirini seviyordu.
"Sevgiliyiz Yoongi, eğer daha açık olacaksa evet. İkimiz de sevgiliniz."
Hoseok gülmekten dolu dolu olan gözleriyle konuştu. "Yoongi, düşünsene artık ikimizi de sikebilecek-"
Jimin duyduklarıyle anında Hoseok'un ağzını kapattı. Cümlesini bitirene kadar ne demek istediğini anlamamışlardı. Biraz geç olsa da yetişmişti.
Sahte sinirle kaşlarını çatıp, parmakları arasındaki dudakları sıkıştırdı. "Ağzına biber sürdürtme, düzgün konuş. O ne öyle sikmek falan!"
Dudakları büzülü olduğu için Hoseok gülemiyordu ama bu sefer onun yerine Yoongi gülebilmişti. Jimin ironi mi yapıyordu, ciddi miydi anlaması çok zordu. Bu olayı daha da komik yapıyordu.
Hoseok uslu çocuk olup kafasını aşağı yukarı salladı, Jimin tatlı bir şekilde gülümseyip saçlarını okşadı. "Tamam, bırakıyorum dudaklarını, düzgün konuş."
Hoseok, serbest bırakılan dudaklarının üzerinde dilini gezdirdi. Aklına ister istemez cinsel şeyler geliyordu, çok gülüyordu düşündükçe...
bu ay büyük adımlar attık, babamdan sonra yeni bir başlangıç yaptık şans dileyin lütfen... hayatımıza devam etmek için çabalıyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
how love goes | yoonminseok
FanfictionJimin eski sevgilisine olan hislerinin yaşattığı tüm karmaşalardan kurtulmak istiyordu. Threesome. Poliamori. Yoonminseok.