how love goes | yoonminseok

16

Yoongi
Evine girdi,
Biraz bekleyeyim belki çıkarsa diye
sonra geleceğim Jimin.
Kusura bakma geç kaldığım için.

Jimin
Sorun değil hyung...
endişelenmekten iyidir.
İstediğin zaman gel, ben zaten yedim yemeğimi. Hem o da yiyip gitti merak etme.

Yoongi
Çok teşekkür ederim.
Bugün olanları hiç yaşamamışız gibi davran olur mu?

Jimin
Sorun yok, zaten unutkanım 😁

Değildi. Jimin çok çabuk her şeyden vazgeçebilirdi sadece. O şeylerin aklını kurcalamasını istemediği için yok sayarak yaşıyordu. Bu aralarında olanlar da bunlara dahildi. Bilmezden, görmezden geliyor, ikilinin arasının ne zaman düzeleceğini merakla bekliyordu. Bariz ortadaydı her şey.

Onları tanıdığı günden beri tek bildiği o ikisinin arasındaki dostluk çizgisinin çoktan aşıldığıydı. Belli etmemeye çalışmaları pek de işe yaramıyordu.

Hoseok bir anda kalkıp gittiğinde kalbi kırılsa da, aralarında olanlara hiç karışmamayı tercih etti ve edecekti. Genel olarak insanlarla olan ilişkilerinde hep karşı tarafın karar vermesini beklerdi. Kimseye karışmaz, fikir değiştirmesi için çabalamazdı. Hoseok'un gitmesine engel bilerek olmadı, Yoongi'nin gel kalmasına da...

Elbet bir gün ikilinin bu konuyu konuşması gerekecekti, yüz yüze geldiklerinde hiçbir şey yokmuş gibi davranmak kolay olmayacaktı.

Arada kalmaktan Jimin pek hoşlanıyor da sayılmazdı. Yaşadığı stresin haddi hesabı yoktu. İleride olacakları tahmin edemiyordu doğal olarak. Zamana bırakmak her zaman doğru olmayabilirdi, elinden bir şey gelseydi eğer.

Olur da ikisinin arası tamamen bozulursa ne halde olurdu? Bu düşünce onu daha da strese soktuğunda kalkıp su içti. Hoseok'un tabağı hâlâ masadaydı. Kaldırmadı, Yoongi eğer gelirse yine orada duracaktı o tabak. Aklında hain planlar vardı. Ağzında döndürüp durduğu suyu gülümseyerek yudumladı. Yoongi'nin ayağı yerden kesilecekti.