Final | Sol et Luna

63 10 2
                                    

Her şey bitmişti. Sadece saniyeler içinde herkes tekrar yaşamıştı o günü. Tepki veremiyordu Jimin. Psikolojisi artık kaldıramıyordu hiçbir şeyi.

Dirseklerini diz kapaklarına konumlandırdı başını ellerinin arasına çekti. Sakindi , sakin olmalıydı. Ama beceremedi bir anda ağlayarak saçlarını çekiştirmeye başlamıştı. Jungkook paniklemişti sevgilisi gözlerinin önünde tekrardan bitiyordu her şey parçalanıyordu. Taehyung Seokjini kolundan kavradığı gibi dışarı çıkarttı. Daha fazla burada kalmaları iyiye gitmiyordu.

Tanrım... dedi Jungkook çaresizlikle. Neden çektiriyorsun bize bu kadar acıyı. Biliyordu Jungkook sadece bunlarla kalmayacaktı çektikleri acılar.

Tanrı takdir etti Jungkook'u. Anlamıştı geleceği, belki onların kaderini değiştirebilirdi aslında. Sol için.

***

Efsaneler her zaman ilgi çekicidir. İnsanların bir kısmı inanır bu efsanelere, bir kısmı ise takmaz kafasına kabul etmez gerçekliğini. Peki neydi bu gerçekler ? Açıklamama izin verin lütfen. Okumaya devam edin iki aşığın hikayesini kanıtlasın onlar size gerçekliğini.

***

Cadılar her zaman masallarda kötü gösterilmiştir. Ama Seokjin kötü değildi sadece paylaşamıyordu sevgilisini. Bunun içindi bütün çabası. Gecenin en karanlık vaktiydi yolun sonuna gelmişlerdi.

"Yapabilirsin Seokjin!" kendine verdiği motivasyonla k

oyuldu yeni büyüsünü yapmaya. Sol'e haberleri vardı, asılsız haberler... İnanması için bütün gücünü kullanması gerekecekti neredeyse. Güzelce planladı yapacağı her şeyi. Zeki bir cadıydı Tanrının yardımıyla da daha bir güçlenmişti.

Saatler sonrasında etkiledi Sol'ü şimdi konuşmanın tam sırasıydı. Hızlıca koştu parlak sarı saraya. Yapabilirdi kendine inancı tamdı. Son basamakları aheste aheste çıktı. Tıpkı bir yılan gibi girdi Sol'ün odasına. Önemli bir şey konuşması gerektiğini söylemişti. Büyünün etkisindeki zavallı sol dinlemeye koyuldu cadıyı.

Konuştu cadı. Sundu aslı olmayan yalanlarını. Luna hakkında ağzına , aklına ne geliyorsa sundu ortaya. Luna hatalıydı tabii. En baştan sevgilisini yalnız bırakmaması gerekirdi ama yapmıştı bir hata.

Duydukları üzerine şoke olmuştu Sol. Tiksinmeye başlamıştı günahsız sevgilisinden. Adil miydi bu olanlar ? "Bana Lunayı getirin!" verdi emrini meleklerine. Baş eğdiler efendilerine. İstememişlerdi bir büyüye kurban gitmeyi. Efendilerini görmek istemezlerdi bu halde ama ellerinden ne gelirdi? Hiçbir şey.

Sevgilisinin onu çağırdığını duyan Luna bütün masumluğuyla geldi sevgilisinin yanına. Bu sırada Seokjin gitmişti oralardan, kalır mıydı hiç bu ortamda. Aptallık olurdu bu.

"Daha iyi misin?"

Bir hah! nidası çıktı Solden.

"Az önceye kadar gayet iyiydim. Ama şuan hiç hem de hiç iyi değilim. Görmek istemiyorum bundan sonra seni hayatımda. Kibarca söylüyorken dinle beni."

Luna biliyordu bu günü ama beklemiyordu bu kadar erken. Usulca eğip kapıya yöneldi. Çıkıp gitmek hıçkırıkları arasında boğulmak, nefessizlikten ölmek istedi o an.

Ve tam kapıdan çıkacağı sırada bir ses duyuldu. Patlama sesi. Hızla arkasını döndü gözleri buluştu o an. Günahkarların bileklikleri patlamıştı. Etraf kan olmuştu. Bilekliklerden akan kanlar pekte uyum içinde görünüyorlardı. İkisininde iyi olduğunu anlayınca devam etti yoluna.

bitmişti bu günde.

ve geçti bu şeklide bir 7 yıl daha. Tanrı istedi ya kavuşamadı sorunlar çözüme. Bir kez daha nefret etti Jungkook tanrıdan bu kadar zalim olduğu için.

***

Günlerden yatsıydı sönecekti Seokjin'in mumu.

Jimin odasının bir köşesinde 7 yıl önce verdiği mektup kutusunu bulmuştu. Ayrılıklarından sonra onunla ilgili hiçbir şeye bakmamıştı ama hissetmişti. Her şeyin vakti gelmişti.

Sevgili günahkarım Park Jimin'e ,

Güneş ve Ay efsanesini bilir misin Sol Meus ?

Anlatayım hemen sana.

Ay güneşe âşık olmuş. Bir gün, ay bu aşkını güneşe açıklamış. Güneş de zaten aya aşıkmış ve bu aşkını bir türlü söyleyemiyormuş. Ayın sözlerinden cesaret alarak, o da onu sevdiğini söylemiş. Ayın her onbeşlemesinde ay ile güneş buluşuyor geleceklerine ait tatlı hayaller kuruyorlarmış.

Bu sırada Güneş'in Dünya ile mükemmel bir dostluğu varmış. Sonuçta Güneşin Dünayıyı ısıtması gerekiyormuş ya, bir süre sonra çok yakın olmuşlar. Ama cadı aşıkmış Dünyaya, dayanamamış sevdiğinin elinden alınmasına.

Bir gece sinsi bir plan yapmış cadı. İnandırmış Güneşi kendine ve yalanlarına. Çok kötü konuşmuş Ay hakkında. Zavallı Güneş büyünün etkisinde inanmış cadıya ve terk etmiş biricik sevgilisini.

Ay ile güneşin konuşmaları böylece sona ermiş, ancak ay güneşi bir türlü unutamıyormuş. Her onbeşlemesinde, hasretle güneşe bakmak istiyor, ancak güneş onun gözüne parmaklarını uzatarak kendisini görmesini engelliyormuş. İnsanların güneşe bakamayışlarının sebebi de buymuş. Güzel bir oğlan olan güneş, kendisini göstermemek için, insanların da gözüne ışıktan parmaklarını uzatırmış. Meğerse güneşe bakıldığında insanın gözünü delen ışıklar onun ince parmaklarıymış.

İstemezdim sonunmuz böyle olsun sevgilim ama elimden bir şey gelmiyor. Affet bu aciz sevgilini.

Çokta özlüyorum seni, yaşamanın anlamı yok. Sensiz geçen her bir saniyede çürüyor ruhum , parçalanıyor bedenim. Bakma bana bir daha sakın. Çok çirkin oldum ben artık. Beni en beğendiğin halimle hatırlamanı dilerim.

Senin Günahkar Ay'ın.






Kimdi bu hikayede suçlu? Tanrı mı dersiniz Cadı mı? Ah! Onlara ne oldu derseniz anlatayım hemen.

Seokjin Tanrıyla iş birliği yapmış olsa da ödüyordu günahlarının bedelini. Almıştı Tanrı Taehyung'un canını. Vermişti son nefesini sevgilisinin karşısında. Seokjin 7 yıldır sevgilisinin çürüyen bedeniyle baş başa bırakılmıştı. bileklerinden asılmıştı tavana. İşkenceler ediliyordu ona. Sevgilisinin bedeni gözlerinin önündeyken hiçbir şey umurunda değildi.




Jungkook ise Tanrının yasaklarına karşı gelmenin bedelini sevgilisinin hasretiyle geçiriyordu. Hasta olmuştu yavaş yavaş o da ölüyordu ama izin vermeyecekti tanrı. Jeon Jungkook her gün biraz daha ölecekti ancak hiçbir zaman ölemeyecekti.


Jimin...Tanrının gözdesi. Sonsuza kadar vicdan azabıyla yaşayacaktı. Vücudundaki dövmelerden çıkan ışıklarıyla kanlarıyla sevgilisine hayat vermeye çabalayacaktı.

"Kıyamete kadar senden ümidimi kesmeyeceğim, sen benim günahkarımsın." ve Tanrı Sol et Luna için kıyameti getirmedi hiçbir zaman.

SON














***

Başka bir evrende, Jikookla kalın ♡

Sol et Luna | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin