Dört genç salona geçmiş sessizce oturuyorlardı. Taehyung ve Jimin bir koltukta yan yana, Seokjin ve Jungkook karşılarında oturuyorlardı. Gergin bir ortamdi. Kimse ne diyeceğini bilemiyordu. Özellikle Seokjin, yaşanan onca şeyden sonra hâlâ burda olabilmesi bile mucize gibi bir şeydi. Jimin düşünüyordu. Ne zaman tam anlamıyla her şeyi öğreneceğini, kim ne söyleyeceğini, bir gerçek ortaya çıkıyordu ardından çorap söküğü gibi başka gerçekler geliyordu. Taehyung Jimin'in tepkisinden korkuyordu . Arkadaşına bir şey olabilirdi, bunları kaldıramayabilirdi. Kaldırma bile ilşikileri zedelenicekti muhtemelen.
En sonunda Jungkook üstlendi bu sorumluluğu ve başladı konuşmaya.
"Sana dediğim gibi burası 2. Bir evren biz aslında başka bir evrene aidiz. Orası tanrısal bı Evren buradan biraz daha farklı tabii ki. Bizim gibi Taehyung'da tanrı. O dünya yi temsil ediyor. Fakat Jin bir tanrı değil. O bir cadı , çok güçlü bir cadı hem de. Bizim bir hayatımız vardı , seninle birlikteydik aynı şekilde Jin ve taehyung'da öyle. Ama bazı sorunlar vardır her zaman. Bizim hikayemizde sorunlar çok fazlaydı. Büyük Tanrı evreni yarattı, bizi yarattı. Güneşi aramızdaki en güçlü tanrı yaptı ve ona aşkı yasakladı. Nedenini bilemiyorum. Zaten güneş'i her zaman ayrı tuttu. Bizden farklıydı güneş, özeldi , güçlüydü mükemmel yaratılmıştı. Ve güneş aya aşık oldu. Buda işlediği en büyük günah olmuştu. Güneş ve ay , yani biz , tanrıya itaat etmedik. Sevmenin yanlış bir tarafı yoktu çünkü. Çok seviyorduk birbirimizi dinlemedik onu. Tabii ki Tanrı bunu hoş karşılamadı. Ama biz her şeye rağmen birbimizi sevdik, ayrılmadık. Tanrının bir bildiği vardır demedik. Bundan pişman değilim. Ama bizim hayatımızdaki zorluklar bunlarla bitmedi maalesef. Sen ve taehyung yani güneş ve ay her zaman iyi anlamışlardır. Dünyanın, güneşin ışığına sıcaklığına ihtiyacı vardı. Güneşte tabii ki yardım etti. Sonra çok iyi anlaştılar her şey mükemmel ilerliyordu. Biri gelene kadar. O da her şeyi daha kötü yaptı... BIZI LANETLEDI, KISKANCLIGI YÜZÜNDEN HER SEYI DAHA DA BERBAT ETTI. Seni öldürdü... Sen ölürken taehyung sana temas ettiği için birlikte bu evrene başka bir hayata geçtiniz."
Derin bir nefes aldı Jungkook bunlar çok ağır şeylerdi. Dayanılmaz bir acısı vardı. Jimin in ne hissettiğini tahmin bile edemiyordu.
"Ben öldüm mü?" Şok olmuştu Jimin anlatılan her şey daha çok öldürmüştü onu. "Peki bana bunu kim yaptı?"
"Kim Seokjin."
Jimin neden ilk tanıştıkları anda garip hissettigini anlamıştı. " Ve senin en yakın arkadaşın hâlâ onunla birlikte." Buda vardı tabii ki. Taehyung'un yaptığı doğru muydu? Yanlış gibi geliyordu o da aşıktı başka bir şey düşünemiyordu.
"Beni neden öldürdün?" Çok saçma bir soruydu bu ama ne diyeceğini bilememisti ki.
Ağlamaya başladı Jin , yaptıklarından pişman miydi kimse bilmiyordu. " Ben Taehyung'u kıskandım. Senin yüzünden bir ilişkimiz olamadı. Senden hoşlanıyordu. Hep yakın arkadaş olduğunuzu söylediniz , sonra biz sevgili olduk ama siz değişmediniz. Sen sevgilimi elimden almıştın!"
Seokjin'in açıklaması çok mantıksızdı hiçbir şey mantıklı değildi ki zaten.
***
Öncelikle okuduğunuz için teşekkür ederim 🌼✨
Hatalarım ve yazım yanlışlarım varsa şimdiden kusura bakmayın.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
