~01:31~ (Yorum yapmayı unutmayalım lütfen)
"Klaus ve Anya yarım saattir bir ağacın altında oturmuş konuşuyorlardı. "
Anya; Neden battaniyeye sarıldın? Ve onun nereden buldun?
Klaus; Çünkü tüm kıyafetlerim ıslak ve Nicolas bana sadece ceketini verebildi. O nedenle giyebilecek bir pantolonum yok. Ve Nicolas verdi, bilmiyorum.
"Anya eliyle ağızını kapatıp kıkırdadıktan sonra Klaus'un sert bakışını görünce tekrar ciddiyetini sağladı ve konuyu değiştirdi. "
Anya; Sen neden uyumuyorsun?
Klaus; Neden yaptığım herşeyi sana bildirmek zorundayım?
"Anya gözlerini devirerek arkasında yaslandı ve gözlerini kapattı. "
Klaus; Biliyorsun ölen askerleri için geri gelecekler.
Anya; Evet ama biz o zaman burada olmayacağız.
Klaus; Mmm..
"Bir süre boyunca süren sessizliğin ardından Anya kafasını Klaus'un omzuna yaslayarak kollarını kavuşturdu. "
Klaus; Hadi ama, uyuması gereken benim, sen değil.
Anya; Üzgünüm ama şansını kaybettin. Hem uyuyakalırsam beni uyandırabilirsin değil mi?
Klaus; Elbette.. (!)
"Klaus göz ucuyla Anya'ya baktıktan sonra tekrar önüne döndü ve düşünmeye başladı. "
~03:02~
"Nicolas şu ihtiyacı hissettiği için uyandı ve kuruyan boğazını olarak ayağa kalktı. Cebinden saatini çıkarınca ise şaşırdı çünkü Anya'nın onu en az bir saat önce kaldırmış olması gerekirdi. Hemen arkasını dönerek Anya'nın orada olması gereken ağaca baktı ve sıkıntı ile iç çekti. Daha sonra birlikte uyuyan Klaus ise Anya'nın yanına gitti. Anya'nın kafası Klaus'un omzunda, Klaus'un kafası da Anya'nın kafasının üzerindeydi. Nicolas da bu nedenle yavaşça eğilerek Anya'yı kucağına aldı ve düzgünce yatırmak için ayağa kalktı ama o sırada Klaus, Anya'ya yaslandığı için hafifçe yana kaydı ve Nicolas düşmesin diye bacağını, hemen Klaus'un yanına koymak zorunda kaldı. Bir süre boyunca öyle durduktan sonra ise ayağını yavaşça çekmeye başladı ve Klaus yerle temas edene kadar bunu sürdürdü. (Adam fıtık oldu👍🏻) Daha sonra ise ayağını çekerek Anya'yı düzlük bir yere yatırarak tekrar arkasını döndü ve Klaus'un yanına gitti. Bir anlık dalgınlıkla yerdeki adamın üzerindeki battaniyeyi aniden çekince ise hemen kafasını çevirdi. Kendisine bile oldukça büyük olan bu ceket karşısındaki adamın tüm kalçasını kaplamaya yetmişti. Nicolas daha önce bu ceketi giyen kişinin ne kadar uzun olduğunu merak etti. (Kanka bir büyüğünü alıp seneye de giyerim demişlerdir de ömürleri yetmemiştir. (!)) Daha sonra karşısındaki kişinin bir kadın olmadığı aklına geldi ve bu durumu garipseyerek önüne döndü. Daha sonra elindeki battaniyeyi adamın bel altını örtecek şekilde Klaus'un sardıktan sonra adamı kucağına aldı ve adamın hafifliği karşısında ufak çaplı bir şok geçirdi. Bir süre öyle durduktan sonra yavaşça ağızındakini ile adamın üzerindeki ceketi sıyırrı ve geri çekilerek sayılabilen omurga kemiklerine baktı. Kendilerinden daha zayıf olmasına ihtimal veremeyerek ertesi gün adamı daha iyi izlemeye karar verdi ve Klaus'un kendi yattığı yere yakın bir tarafa koydu. Daha sonra kendisi Anya'nın nöbet tutuyor olması gereken yere giderek yere oturdu ve ağaca yaslandı. "
~04:02~ (Yorum yapıyorsun dimi aşkom)
"Nicolas tuhaf bir şekilde uykudan gözlerini açamayacak hale geldiği zaman yerden bir taş alarak karşısında uyumakta olan Serafim'in kafasına fırlattı. Kafasından darbe yiyen Serafim ise uyku sersemi bir şekilde aniden havaya fırlayarak Nicolas'a baktı. "
