8. Bölüm

117 9 230
                                    

(Evet yeni sayfalar yazdım ve şimdi buraya geçiyorum. Tanrım ne yazdığımı görünce benim gibi çok olacaksınız. Her neyse, yorumlarınızı bekliyorum olacağım.)

"Serafim bunu söyleyerek Nicolas'ın arkasına geçti ve hafifçe eğilerek ilerlemeye devam etti. "

Nicolas; Tamam şimdi sessiz olun.

"Her ne kadar kendilerinin görülme ihtimalleri düşük olsa da tedbirli olmaktan zarar gelmezdi. Klaus bu esnadanortamın yoğun havası yüzden olsa gerek, etrafındaki hiç kimse ile göz teması kurmadan ilerliyordu. "

Nicolas; Pekâlâ, artık eğilmeyin kesebilirsiniz. Nede olsa kimsenin kambur kalmasını istemeyiz değil mi? Ama yine de sesinizi fazla yükseltmeyin.

"Konvoy bu sözlerle beraber bir nebze rahatlasa da Klaus için aynı şeyler geçerli değildi. Çünkü her saniye üzerinde gezen şüpheci gözleri hissedebiliyordu. Şimdi sorun neydi ki?! Aniden  keşke en arkada olabilseyeim diye düşündü ama bu çok saçma olduğu için daha sonrasında bundan vazgeçti. O sırada Nicolas da gece konaklayabilecekleri bir yer var mı diye eline aldığı haritayı inceliyordu. Çünkü yakınlarda başka Almanlar var iken dışarıda uyumak tehlike arz edebilirdi. Diğer yandan ise, kendilerini bir alana kapatmak ne kadar iyi bir fikirdi?.. Nicolas sürekli bu iki seçenek arasında gidip geldiği için başı artık ağırmaya başlamıştı. Tekrar haritaya bakınca ise kapalı bir alanın daha iyi olduğuna karar vermişti. Eğer ara vermeksizin uzun bir yürüyüş yaparsalar akşama doğru güvende olabilecekleri yere ulaşabilirlerdi. Daha sonra haritayı katlayıp ceketinin cebine soktu ve ilerlemeye devam etti. "

~08:21~

"Nicolas sözünde durarak herkes yorgunluktan ölecek seviyeye gelene kadar ara vermeden yürüttü ama sonunda gelmeleri gereken yere gelmişlerdi lakin şimdi ise buranın hâlâ halk tarafından kullanıldığını fark etmişti. "

Nicolas; Pekâla, sessiz olun. Buradakilerin Ruslara bayıldığını sanmıyorum.

"Bunu söyledikten sonra Nicolas kimsenin olmadığı bir anı kollayıp ana yolun karşısında geçti ve bir binanın arkasına saklanarak yolun karşı taratındakileri yanına çağırdı. En az on dakika içerisinde herkes karşıya geçmeyi başardığı zaman ise Nicolas arkasını dönerek ağaçların arkasındanki yokuşu çıkmaya başladı. Geriye kalanlar ise Nicolas kendilerine bir açıklama yapmamış olduğu için mecburen onu takip etmeye başladılar. Nicolas ise şu an geri dönüp dönmeme arasında kararsız kalsa da geri dönme fırsatı olmadığını bildiğinden dolayısıyla aşşağıda gördüğü bir eve doğru ilerlemeye başlamıştı. Oraya gitmesinin nedeni ise alt tarafta gördüğü kadarıyla evin camlarının tahtalar ile örtülmüş olduğuydu. En sonunda yürü eleyecek kadar dik olan yolu çıkmayı başardıklarında Nicolas hariç herkes evin önünde avlusuna yayılmıştı. Nicolas ise evin etrafında dolaşarak terk edilmiş olduğundan emin olduktan sonra evin kapısının yanına gitti ve kapıyı ses çıkarmamaya çalışarak açmaya çalıştı. Elbette bu oldukça zordu ama uzun uğraşlar sonucu kapıyı açmayı başardıklarında ve bir zafer kazanmışçasına (Nicolas vs kapı) gülümseyerek evin avlusuna saçılmış arkadaşlarına ve Klaus'a (Adamı niye dışlıyonuz mq) dönerek evi işaret edince herkes yavaşça ayağa kalkarak tek sıra halinde içeriye girdi. En sonunda Nicolas da evin içine girince kapıyı kırdığını fark etti ve kilitleyemeyeceği için atrsftaki sehpa ve benzeri eşyaları kapının önüne yığmaya başladı. En sonunda işini sağlama aldıktan emin olduktan sonra evin salonuna girdi ve iki koltukta yatan Serafim ile Stepan'ın ortasında dikilen Klaus ise karşılaştı. Yanına gidip uyku dolu yüzünü görünce tebessüm etti ve sordu. "

{Yorum yapmaya ne dersin :) }

Nicolas; Neredeler?

Klaus; Yattı-

✜ 𝐇𝐞𝐢𝐦𝐚𝐭𝐥𝐨𝐬 ✜〢𝐓-34Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin