~10:30~ (Yorumlarınız okumak üzere bekliyor olacağım ʕ •ᴥ•ʔ )
Başlamadan önce ufak bir tanıtım var (normalde tanıtım yapmıyorum) Altta gördüğünüz kişi aşırı sempatik ve sevimli bir Countryhumans fanı. Acaba bu hikayesine bakmak ister misiniz diye sormuştum- Yaza, benim hikayesini okuduğumu görünce hikayeye aniden Türkçe çeviri ekledi yaptığınız Türkçe yorumlara Türkçe olarak cevap veriyor. Bu ülkeleri Shiplemeseniz bile gidip bakabilir işiniz çünkü gerçekten uğraşıyor. Yorumlarınızı hızla cevaplayacağına emin olabilirsiniz. Yorum yapan kişilerin yorumlarını okumayı gerçekten çok seviyor. O nedenle yorum yaparsanız mutlu olur. Herneyse, biz başlayalım. (ㆁᴗㆁ✿)
https://www.wattpad.com/story/269687380?utm_source=android&utm_medium=link&utm_content=share_reading&wp_page=reading_list_details&wp_uname=GCHHLL&wp_originator=NFvTW4e2J%2B24vDVpmL0yxRCwuXzAOT5CspZZ%2F3r%2BMb9wV%2BMDiOBjnYr6KLWsKiT1nT7YhPo94hqDSAPPnrEr%2FhdPDRNnwlRosxFw33lPTgtZ3%2BpxsJZ2zJMd9KRFusOG (Link)"Uzun bir süredir Klaus ortada olmak üzere herkes dar da olsa bir grup şeklinde yürüyordu( Stephan ve Serafim hariç, onlar Klaus'un iki tarafında çalıların arasında yürüyorlardı) Çünkü artık bu adamın tehtid oluşturduğu bariz bir şekilde anlaşılıyordu. Ama Nicolas'a kalsa bu sorundan başka bir işe yaramıyordu ve bu aptal fikri de ortaya Serafim atmıştı (Bu ne saçma bir cümle-) Sonuç ne olursa olsun Nicolas herhangi bir iltihaplanma olmadığı için adamı şanslı sayıyordu. Böyle düşünürken elindeki haritaya baktı ve kaşını kaldırarak içinden küfretti. "
Nicolas; Serafim, buraya gel.
"Serafim Klaus'un sağ tarafından ayrılarak Nicolas'ın yanına geldi ve elinde tuttuğu haritaya baktı. "
Serafim; Evet?
Nicolas; Sence burada bir Alman karargahı olmak ihtimali var mı?
"Nicolas, bunu söylerken eliyle yolları üzerinde olup ana yolun üzerinde olan hafif bir açıklık alanı gösterdi. "
Serafim; Bilmiyorum.. Fazla açıkta gibi.. Baksana senin gibi kalın kafalının teki bile anladı.
Nicolas; Kes sesini.
"Nicolas bunu söylerken hafifçe sırıttı ve omzuma Serafim'in koluna vurdu. Daha sonra ise arkasına bakarak ortada Yürüyen Klaus'un baktı. Anında gülümseyerek yanına gitmeden isteği duydu. Daha sonra Serafim'e açıklama yapma gereği bile duymadan birşeyler GeV eleyerek oradan ayrıldı ve Klaus'un yanına gitti. "
Serafim; Hey, Nicolas! Bekle, ona mı soracaksın?..
"Nicolas, ağızındakini kulaklarına varmış bir şekilde Klaus'un yanına geldiğinde Anya'ya kaş göz işaretleri yaparak onu yanına çağırdı. Klaus ise durumu garipseyerek Nicolas'a baktı. "
Klaus; Evet?
Nicolas; Acaba burada bir çeşit karargâh olmak ihtimali var mı?
"Nicolas elinde tuttuğu haritada ki bir yeri işaret ederken Asya'da arka taraftan Nicolas'ın söylediklerini çevirmeye başladı. En sonunda Nicolas konuşmayı bitirdi ve Anya ile beraber Klaus'un bakmaya başladılar. Klaus ise eli ile haritayı gösterip konuşmaya başladı. "
Klaus; Ben oradan pek geçmiyordum, ama bildiğim kadarıyla ufak bir askeri yerleşim alanı bulunması gerek.. Küçük olsada görünmemez gerek. (Amk malı senin de görünmemen gerek)
"Nicolas, Anya'nın çevirmesini bekledikten sonra Klaus'un bakıp gülümsedi ve teşekkür ederek yanından ayrıldı. Tekrar Serafim'in yanına geldiğinde ise adamın merakla kendisine baktığını gördü. "
Serafim; Ne oldu?
Nicolas; Bana ufak bir birlik olduğunu söyledi.
Serafim; Ne? İnan bana seni kandırıyor.
Nicolas; Oh hadi ama, bu konuda yalan söylüyor olsa eline ne geçer ki?.. İddasına girmeye ne dersin?
"Serafim bir süre düşündükten sonra Nicolas'a döndü ve sırıttı. "
Serafim; Bir onlara varım.
Nicolas; Pekâlâ, tamam.
"Nicolas, gülümseyerek Serafim'e baktı ve arkasına bakmadan kısık sesle konuştu. "
Nicolas; Herkes dikkatli ve yavaş olsun.
.
.
.
Serafim; Biliyor musun bazen o Almanı benden daha çok sevdiğini düşünüyorum.Nicolas; Öyle çünkü.
Serafim; Ne?.
Nicolas; Evet, elbette. Ona olan sevgim siz hepinize olan sevgime eş değer.
Serafim; Pekâlâ.. Bunu bir kenara yazdığımı unutma Nicolas.
Nicolas; Tamam.
Serafim; Çok komiksin Nicolas.
Nicolas; Hey! Bana bak, oldukça ciddiyim, onu gerçekten seviyorum.
"Serafim ilk başta ciddi bir şekilde Nicolas'ın suratına baktı. Ama daha sonrasında ciddiyeti bozuldu. "
Serafim; Nicolas, eğer ciddiyetten kastın bu ise sana söyleyeyim.. Bu senin her zamanki çirkin yüzün.
Nicolas; Evet, herneyse. En azından saçım var.
"Serafim söyleyecek bir şeyi olmadığı için kollarını kavuşturdu ve derin bir nefes aldı. Ama daha sonra aklına bir şey gelmiş olacak ki tekrar Nicolas'a baktı. "
Serafim; Bu söylediklerini ona inandırırsam bana bir onluk vermeye ne dersin?
Nicolas; Sen ne zaman bu kadar paragöz oldun?
Serafim; Eh, para önemli.
"Nicolas ilk başta hiçbir tepki vermese de daha sonra göz ucuyla Serafim'e baktı ve elindeki haritayı katladı. "
Nicolas; Eğer yaşlı kadınlar gibi dedikodu yaratmak istiyorsan sen bilirsin ama kabul ediyorum.
"Serafim bu sözler üzerine sırıtarak Nicolas'a baktı. "
Serafim; Günün sonunda elimde bir yirmilik olacak, sadece izle ve gör.
"Serafim daha sonra hafifçe gülerek yürüme hızını arttırdı ama çoktan yavaş ilerlemeleri gereken yere vardıklsrı için bu işlem gereksiz kaldı. Az sonra Alman çadırları ağaçlar arasından neredeyse hiç görülmese de o taraftan gelen sesler sayesinde o tarafta insanlar olduğu anlaşılıyordu. Nicolas bunun üzerine sırıtarak elini Serafim'e uzattı. "
Nicolas; Evet, paramı alayım.
Serafim; Eh, belki sonra..
(Abi çok saçma bitirdim ama yapacak bir şey yok çünkü benim bu hikayeyi yazdığımı defterde buraya kadar gelmişim. Gitmeden bir soru sorayım bari de kelime artsın. "Nicolas'ı mı yoksa Klaus'u mu tercih edersiniz? " Herneyse, kendinize iyi bakın. Bay bay. 764 kelime. "