(Bana kızamazsınız çünkü LGS var- O nedenle 3 ay sonra Yb attım)
"Klaus, Nicolas'ın geri dönmesini bek yordu çünkü geri geleceğini düşünüyordu. Uzun bir süre boyunca beklemesi ne rağmen Nicolas gelmeyince ise yüzü düştü ve yataktan kalkarak odadan çıktıktan sonra Nicolas'ın yanına giderek kolunu çekiştirdi. Nicolas ise Klaus'a bakınca unuttuğu şeyin ne olduğunu hatırladı ve adamın yüzüne baktı. "
Nicolas; Seni orada bıraktığım için özür dilerim.
"Klaus'a sadece " özür dilerim" kısmını anlasada kafasını salladı. Daha sonra Nicolas önüne dönerek Vasiliy ile şiddetli bir tartışmaya girdi. Klaus'a ise bıkkınca onlara baktıktan sonra yavaşça arkasındaki koltuğa oturarak dışarıda yağan yağmuru izlemeye başladı ve Anya gelene kadar da öyle kaldı. Anya gelip de yanına oturduğunda ise elinde tuttuğu kağıtları salladı ve Klaus'un dikkatini kendi üzerine çekti. "
Anya; Hadi.
~12:02~
Anya; Bana bak, ben senin aksine yanlış söylediğinde seni öldürmekle tehtid etmiyorum! Neden bu kadar çok düşünüyorsun?
"Klaus'a kafasını kaldırdı ve Anya'yı duymazdan gelerek sordu. "
Klaus'a; Söylediğin şeyi tekrar et.
"Anya iç çekerek belki on kez söylediği şeyi tekrar etti ve Klaus'a ümitsiz vakaymış gibi baktı. O sırada odaya gelen Nicolas, dışarıda devam eden yağmuru görerek iç çekti ve koltukta yarı Rusca-Almanca konuşan ikiliye bakarak yanlarına geldi. Klaus, Nicolas'ın görünce Anya ile atışmayı bırakıp sustu ve önüne döndü. (Adamdan bu kadar çekinecek ne yaptın amk) "
Nicolas; Nasıl gidiyor.
Anya; Eh.. İyi gittiği söylenemez. Ama geri de gidebilirdi değil mi? Fazla inat ediyor!
"Anya sinirle Klaus'a dönünce Klaus'a burnunu kıvırarak kafasının başka bir yönetim çevirdi. Şahsen çok umrunda değildi ama onların "bazı" sözlerini dinlemesi gerektiğini biliyordu. Nicolas'ın yumuşak sesiyle güldüğünü duyunca tekrar önüne dönüp adama baktı. Bunu üzerine Nicolas, Klaus'un kendisinden rahatsız olduğunu düşünüp oradan kalktı ve karşı koltuğa geçerek dışarıda yağan yağmuru izlemeye başladı. "
Nicolas; Tanrım, bu yağmur ne zaman dinecek?
"Nicolas kendi kendine sordu. O sırada Klaus, etrafı toparlayan Anya'ya baktı. "
Klaus; Benimle olan işin bitti mi?
Anya; Evet, seni azât(?)ediyorum.
"Anya daha sonrasında gülerek koltuktan kalktı ve odadan dışarıya çıktı. Nicolas tek kaldığında ise yavaşça oturduğu koltuktan kalkarak hemen Klaus'un yanına oturdu ve elini çenesinin altına koyarak adamı izlemeye başladı ( Allah sabır versin-) Klaus'a ise bundan rahatsız olmuş olacak ki kafasını başka bir yöne çevirdi. Klaus bunun üzerine en sonunda bacaklarını karnına çekti. "
Nicolas; Kötü görünüyorsun.
"Klaus kafasını kaldırarak Nicolas'a baktı. "
Klaus; Ne?
Nicolas; Sen, iyi, misin?
"Nicolas yavaş ve tane tane konuşmasına rağmen Klaus'un ona boş boş baktığını görünce kendi işini kendi görmeye karar vererek elini Klaus'un alnına götürdü ve sıcaklığına baktı. Daha sonra elini çekerek bu sefer elini adamın boynuna götürerek kafasını havaya kaldırarak boynunu/boğwzını incelemeye başladı, kısa süre sonra da serbest bıraktı. Klaus, adamın kendisinin hasta olduğunu düşündüğünü sandı ve elini havaya kaldırarak avcunu açtı. "