Nathaniel

Batman

Bölüm Şarkısı - Carly Rae Jepsen - I Really Like You

Multimedya - Bess

*Bess'in ağzından*

Bir haftadır rekor kırıyorum! Sevgilim var lan! Hemde okulun en yakışıklı çocuğu! Bu çocuk bana nasıl baktı hala anlamıyorum ama bir haftadır sevgiliyiz işte. Ama hiç kavga etmiyoruz eğlenemiyorum. Ben! Yani benimle kavga etmeyen biri çıktı. Benim tüm mallıklarıma katlanabilen, açtığım her tartışmada uzlaşacak bir yer bulabilen biri.

Önceden Liam'la hep tartışırdık ama oda bana karşı bir haftadır soğuk davranıyor. Neden böyle davrandığı hakkında fikrim yok. Fikri olan anlatsın lütfen. Düşünmekten beynimi yedim. Beynimi yediysem zombimiyim acaba lan ben? Of! Keşke zombi olsaydım. Oh! Tanrım! Yine çok zekiysem demek ki. O değilde sevgilim hunharca yakışıklı ve ben ona hala tecavüz etmedim.

Telefonumdan yükselen sesle düşüncelerimden arındım. Ekrana baktığımda Jeremy'nin aradığını gördüm. İşte tam tecavüz etme zamanı. Eve çağırayım da iki tecavüz edeyim.

''Alo!'' diyerek telefonu açtım. Her normal insan gibi tabi ki.

''Selam güzellik! Neler yapıyorsun?'' dedi. Of! Sesine öldüğüm!

''Oturuyorum daha doğrusu sıkılıyorum. Sen ne yapıyorsun?'' Kibarlığa gel! Şimdi Nicky, Austin yada Amy aramış olsa hunharca küfür ederdim.

''Bende sıkılıyorum. Bir şeyler yapalım mı diye aramıştım seni.''

''Olur yarım saate alırsın beni.''

''Tamam.'' deyip telefonu kapattı. Koşarak dolaba gidip en sevdiğim Batman tişörtümle yüksek bel pantolonumu giydim.

Tam bir Batman hayranıyım. Küçükken Austin'le oturup bütün gün Batman ve Kaptan Amerikan'ın çizgi filmlerini izlerdik. O zamandan beri Batman'le ilgili koleksiyon yapmaya başladım.

Göz makyajımı da tamamlayıp saate baktığımda Jeremy'nin gelmesine daha on beş dakika olduğunu gördüm. Bende televizyonun başına geçmiştim ki kapı çaldı. Koşarak kapıyı açtım ama karşımdaki Jeremy değil Liam'dı.

''Buyur?'' dedim sıkıntılı bir sesle.

''Austin'in odasında bazı evraklar varmış onları almak için gelmiştim.'' dedi.

''Kendisi gelmeye üşendi değil mi? Neyse sen geç içeri ben alıp geliyorum.'' dedim içerisini gösterip.

O oturma odasına geçerken bende Austin'in odasına gittim.Odası yine bomba atılmış gibiydi hayvanın. Burada bir şey bulmak samanlıkta iğne aramaktan farksızdı. Of! Austin ağzına sıçayım senin! Sıkıntıyla masanın üzerini aramaya başladım. Tam bulmuştum ki başka bir el benden önce dosyayı alınca korkarak arkamı döndüğümde sert bir gövdeye çarpmamla tekrar korkuyla sıçradım.

''Oh! Özür dilerim seni korkutmak istememiştim.'' dedi Liam.

Ona bakmak için başımı kaldırdığımda çok yakın olduğumuzu gördüm. Siktir! Liam ne zamandan beri bu kadar yakışıklı olmuştu! Ve of çok hoş kokuyordu! Gözlerimi kapatıp kokuyu içime çektim. Odunsu bir erkek parfümü ve hafif çikolata kokuyordu. Gözlerimi açtığımda göz göze geldik. Kahve gözleri daha da mı koyulaştı sanki? Siktir ne yapıyorum lan ben?! Yani o Liam ve Jeremy var. Böyle olmaz!

Kendimi toparlayıp masa ve onun arasındaki dar alandan çıktım.

''Sanırım gitsen iyi olacak.''dedim.

''Bess bak...'' demişti ki sözünü kesip ''İyi sen gitmeyeceksen ben giderim.'' dedim. Ama benden önce kapıya varıp kapıyı kapatıp önüne geçti.