Nathaniel

Game

multimedya Austin

Bölüm şarkısı - The All American Rejects - Gives You Hell

''Ben geliyorum.'' diye hemen atladım.

Bes ve Austin kaşlarını çatıp ilk bana sonra Kitty'e sonrada birbirlerine baktılar.

Austin sıkkın bir sesle ''Bizde geliyoruz.''dedi.

Alex ve Finn'de kabul ettiler. Angela ve Daniel gelemeyeceklerini söylediler.

Ashton Amy'e dönüp ''Hadi ama bebeğim eğlenceli olacak!'' dedi yavru köpek bakışları atarak.

Amy ''Bu tür şeyleri sevmediğimi biliyorsun. Sen gidebilirsin ama ben gelmiyorum.'' dedi kesin bir ses tonuyla.

Ashton ona son bir kez daha bakıp kabul etti. Sonra buluşma saatlerini ayarlayıp sınıflarımıza ayrıldık.

Oyun tam bir arkadaş grubu olduğumuz ilk zamanlarda ortaya çıkan bir şeydi. Hepimiz neredeyse sarhoş olmuştuk ve can sıkıntısında şişe çevirmece oynamaya başlamıştık. Şişenin bir ucu Kitty'e diğer ucu da Finn'e gelmişti. Finn doğruluk deyince Kitty ''Hep yapmak istediğin ama cesaret edemediğin şey ne?'' diye sordu.

'' Sekreter Daniella'yla yatma.''dedi Ashton gülerek. Finn Ashton'ın karnına yumruk atınca hepimiz daha fazla gülmeye başladık.

Finn''Sanırım hırsızlık.''dedi.

Alex gülümseyerek''Biliyor musun benimde öyle. Küçükken hatta marketten çikolata çalardım.'' dedi.

''Aklıma şişe çevirmeceden daha eğlenceli bir şey geldi.'' dedim. Kitty aklımdan geçenleri okuyormuş gibi gülümsedi.

Bess''Saçmalamayın!''diye isyan etti. Ama onun aksine Austin'de bu fikri sevmiş gibi görünüyordu. Sonuç olarak herkes bir şekilde ikna olmuştu. (Amy'de dahil. Nasıl oldu hiç bilmiyorum.) Ve bir süpermarketteki en pahalı şarabı çalmıştık. O günden sonra bunu oyuna çevirmiştik ve ara ara yapıyorduk. Eğlenceliydi ve benim bugün böyle birşeye ihtiyacım var. O yüzden kabul ettim.

Okuldan sonra eve dönüp yarım kalan resmime devam ettim. Tiyatrodan sonra en çok merak sardığım şey resim çizmekti. Babam bu ilgimi görmüş ve evimizde bir odayı benim için atölye gibi bir yere çevirmişti. Şimdi Rachel'la yaşadığımız evde de odamın bir bölümünü bunun için ayırmıştık. İnternette gördüğüm kara kalem çalışmama devam etmeye başladım. Hangi ara akşam oldu bilmiyorum ama ısrarla çalan kapıyı açtığımda karşımda Bess'i görünce şok oldum.

''Daha hazırlanmadın mı sen? Senin yüzünden geç kalırsak seni öldürürüm.'' dedi.

Koşarak odama gidip siyah kotumu ve kırmızı siyah kareli gömleğimi giyip aşağı indim. Bar evimin yakınlarında olduğu için geldiğimizde daha çalmaya başlamamışlardı. İçeri girdiğimizde her zamankinden daha kalabalık olduğunu gördük. Okulun yarısı neredeyse buradaydı.

Bess ''Bu ne lan herkes mi yoklukta?'' dedi.

Sahneye yakınında oturan bizim grubu görünce yanlarına gidip oturduk.

''Bu kızda ne buluyor anlamıyorum. Yavşak piç!'' dedi Bess.

Bakışlarını takip ettiğimde Austin'in tezgahın arkasından bir yandan Emily'le gülerek muhabbet edip bir yandan elindeki şişeyi döndürerek akrobatik hareketler yapmaya çalışıyordu Beyinsiz!

''Austin'den bahsediyoruz. Amacı belli.'' dedim.

''Nasıl bir mide var anlamıyorum. Hayır yakışıklı çocuksun illa orospu istiyorsan dışarısı dolu ama sen git onu bul! Bazen kardeşim olmasına şaşırıyorum. Bir insan hiç mi bana benzemez? Saygısız!''Onun bu sözleri beni güldürse de Austin'in bu aptallığı beni de sinirlendiriyor.