New Boys

83 8 0
                                    

multimedya Nate

Bölüm şarkısı - Taylor Swift - Shake It Off

''Bayan sırada bekleyenler rahatsız olmaya başladı. Eğer ödeme yapamıyorsanız bir sonraki müşteriye geçeceğim.''

Boğuk bir İngiliz aksanıyla konuşunca gözlerimi birkaç kere kırpıp kendime geldim. Parayı uzatıp, paketleri aldım. Donuk bir bakışla paranın üstünü verip bir sonraki müşteriye geçti.

Kahverengi saçları, şekilli suratıyla çok yakışıklıydı. Ama beni asıl etkileyen gözleriydi. Biri mavi diğeri kahverengi olan eşsiz güzellikteki gözleri. Bunlar benim rüyamda gördüğüm gözler ama bu çocukla ne ilgisi var bir türlü anlayamıyorum.

Eve geldiğimde her şeyi unutup Brian'la yemek yaparken çok eğlendim. Tavuklu ve baharatlı bir Hint yemeği yaptık ve gerçekten çok lezzetli oldu. Yemekten sonra Austin'den kamera kayıtlarında bir şey çıkmadığına ama araştırmaya devam edeceğini söyleyen bir mesaj aldım. Austin bir şeyi kafaya taktığında çözene kadar asla peşini bırakmaz. Eminim bir şey bulacaktır.

Ertesi gün suratıma dökülen soğuk bir şeyin şokuyla gözlerimi kocaman açtım. Karşımda elinde bardakla gülen Brian'ı görünce ''Aman tanrım! Brian! Seni pislik! Sen öldüreceğim!'' diyerek arkasından koşmaya başladım.

Sonunda mutfağa geldiğimizde eline ağzına kadar dolu bir sürahiyi alıp bana döndü.

''Eğer yaklaşırsan acımam!''

Gözlerimi kısıp ona bakıp sinirle odama döndüm. Brian'ı seviyorum ama şaka anlayışı kesinlikle bana uymuyor.

Üstümü değiştirip elime su şişesini aldığım gibi aşağıya indim. Rachel masada oturmuş bilgisayarda bir şey okuyordu. Beni görünce elimle susması için işaret yaptım. Gözlerini devirip okuduğu şeye geri döndü. Brian tezgahta domates doğrayıp ıslık çalıyordu. Arkasından sessizce yaklaşıp başından dökmeye başlayacaktım ki hemen arkasını dönüp bileğimden yakaladı. Bu hamlesi sayesinde ikimizde ıslandık. Bileğimi elinden kurtardığımda başımdan aşağı su dökülmesinin şokuyla arkamı döndüm. Rachel elinde boş sürahiyle kahkaha atıyordu.

''Bu savaş demektir!'' diye bağırıp şişeleri suyla doldurmaya başladım. Ama ben arkamı dönene kadar onlar çoktan dışarı kaçmışlardı.

Koşarak bahçeye çıktım. Onları arabanın arkasında saklanırken gördüm. Brian yavaş yavaş bahçe hortumuna doğru geliyordu ama ben ondan daha avantajlıydım. Koşarak bahçe hortumunu aldığım gibi onlara doğru tutmaya başladım. Brian ıslanmayı gözden çıkartıp bana doğru koşmaya başladı. Çığlık atıp hortumu fırlattığım gibi eve doğru koşmaya başladım. Ama lanet olasıca Brian beni yakaladı ve hortumu başımdan aşağı tutmaya başladı.

''Tamam dur! Ben yeterince ıslandım ama ıslanmamış birini tanıyorum!'' diye bağırdım gülerek.

Brian'ın suratında sinsi bir sırıtış belirdi ve Rachel'a doğru koşup onu ıslatmaya başladı. Onları çığlıkları ve kahkahalarıyla bırakıp odama gidip yeni bir pantalon ve tişört giydim. Tam mutfağa dönecektim ki telefonumun mesaj sesiyle geri döndüm. Mesaj Bess'tendi. Okula giderken beni de alacaklarını ve hemen hazırlanıp çıkmamı yazmıştı.

Saçlarımı topuz yapıp, çantamı alıp mutfağa gittim. Brian üstünü değiştirmiş kahvaltı için hazırladıklarını masaya koyuyordu. Yanına gidip tezgahın üzerindeki tabaktan bir elma aldım.

''Ben gidiyorum''

''Motorunun bozulduğunu sanıyordum.''

''Öyle zaten. Bess ve Austin beni almaya gelecekler. Beraber gideceğiz.'' dedim. Sanki benim dediğimi duymuşlar gibi dışarıdan korna sesi geldi. Gülümseyip Brian'a baktım.

NathanielHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin