Nathaniel

Remote

''Ve dört x eksi iki x eşittir on dört eksi dört, iki x eşittir on yani x eşittir beş. Böylece ç eşittir beş olur.'' dedi Amy bir yandan söylediklerini beyaz tahtaya yazarken. Hepimiz çıt çıkarmadan hem denklemi nasıl çözdüğüne bakıyor hem de not alıyorduk. Ashton yüzünden bu denklemi bize üçüncü anlatışıydı.  Amy dönüp bizim anlamayıp anlamadığımıza bakarken Ashton ''Ben yine anlamadım.'' dedi. Ağzında kalem olduğu için söyledikleri peltek çıkmıştı. 

Hep birlikte ona isyan edip, kalem silgi artık elimize ne geçtiyse onun üzerine fırlatmaya başladık. Elleriyle kafasını korumaya çalışırken ''Hey! Hey! Bebeğim bu kadar seksi olmasaydı kendimi derse verebilirdim tamam mı?'' dedi. Amy ''Aptal!'' deyip Ashton'a sarılınca mola vermeye karar verdik. 

Kendimi halıya atıp tavanı izlemeye başladım. Aklımda sayılar, denklemler, x ler ve y ler dans ediyordu. Şimdiden başım ağrımaya başlamıştı. Matematiği severim ama sadece dört işlemle sınırlı kaldığı sürece. Böyle x lermiş, y lermiş, denklemmiş, fonksiyonmuş falan işte onlar konuya dahil olunca sıkıntı oluyor. Hem ne gerek var onlara hiç anlamış değilimde neyse.

Ashton kendini televizyonun karşısındaki koltuğa atıp televizyonu açtı. Bir yandan kanaları gezerken ''Bu akşam müzik ödülleri var.'' dedi. 

Amy onun yanına otururken ''Ve Teen Wolf'un yeni bölümü.'' dedi.

 Bess telefonundan gözlerini ayırmadan ''Daha iyisi The Flash'ın yeni bölümü var!'' dedi. 

Austin elinde koca bir paket cips ve birayla içeri girerken ''Hiç şansın yok kardeşim bu gece maç var.'' dedi.

Nate onun elindeki birayı alıp ''Hayır, hayır, hayır dostum maçın özetini izleyebilirsin ama biz konser bileti için yarışmaya bir kez daha katılamayız.'' dedi ve sonra Liam'la yumruklarını tokuşturdular. 

Finn onlara gözlerini devirip ''Kız çocukları gibisiniz lan. Bu gece Victoria's Secret var olum!'' dedi.

Angela ''Ama bu gece The Big Bang Theory vardı.'' dedi. Başımla onu onaylayıp ''O bu geceydi değil mi?'' dedim. 

Kitty iyice koltuğa yayılarak ''Hey ben bu kavgayı izleyeceğim. Diğer tüm programlardan daha eğlenceli olacağa benziyor.'' dedi. Daniel ve Alex onu başıyla onaylayıp yanına oturdular.

 Alex hepimizin suratını inceleyip ''Sizce kim kazanacak? Ben Austin diyorum. Kafasına takıp yapmadığı bir şey yok.'' dedi. 

Daniel düşünceli bir şekilde dudaklarını büktükten sonra ''Bence Liam ve Nate. Liam'ı futbol oynarken gördüm. Bu çocuk gerçekten çok hırslı olum.'' dedi. Liam ona karşılık olarak kocaman gülümseyip ''Sağol dostum.'' dedi. 

Kitty ''Bence Bess aga!'' dedi. Resmen üzerimize iddaaya giriyorlar. Ama bende Nicky'sem bu gece kumanda benim olacak. Hem Tanrı aşkına burası benim evim! 

Ashton yerinden kalkıp ''Ben tuvalete gidiyorum.'' deyip Amy'nin yanağından öptü. Nate ona gözlerini kısıp bir saniye baktıktan sonra ''Tuvalete gitmiyor. Kumanda onda!'' diye bağırınca Ashton ona bir an şokla bakıp ''Hey sen bunu...'' diyordu ki Austin onun üstüne atlayıp yere düşmesini sağlamıştı. Amy hemen koşarak Ashton'ın cebinden kumandayı aldığı gibi koşmaya başladı. Hepimiz peşinden koşmaya başladık. Tanrım bu kız ne zamandan beri bu kadar hızlı koşabiliyordu?

Nate bir anda Amy'nin karşısına çıkınca hepimiz şaşkınlıkla duraksadık. Nate bu duraksamadan yararlanıp Amy'nin elinden kumandayı kaptığı gibi üst kata çıkıp kayıp oldu. Ashton'da hemen arkasından gitti. 

Austin ceketini alıp ''Ben biraz daha bira almaya gidiyorum.'' dedi. 

Alex ona şaşkınca bakıp ''Ne yani hemen pes mi ediyorsun?'' dedi. Austin karşılık olarak omuzlarını silkip dışarı çıktı. Bu sırada Nate sırtında Ashton'la merdivenlerden inmeye başladı. Ashton bir yandan onun saçlarını karıştırırken bir yandanda ''Lanet olsun dostum! Nasıl bu kadar hızlı olabiliyorsun. Seninde takımda olman lazım. Futbola ilginin olmamasının canı cehenneme! Bu hızla oynarsan birinci bile olabiliriz.'' diyordu.