12. "Kalpteki Nasırlar"

86 7 10
                                    

Yaz tatiline nihayet ulaştık. Zor bir senenin ardından nefes alacak olmak güzel hissettiriyor olsa da yazın YKS için yoğun bir çalışmanın beni bekliyor olması ufaktan strese sürüklüyor.

Fakat bunu buraya yansıtmamaya çalışacağım. Zihnimin en iyi dinlediği yer kitaplarım ve yazın GSSL'yi final yapmak hedefim. Umarım güzelce ilerleriz ️ ben keyifli ve tatlı bir hikaye olduğunu düşünüyorum ���

Bilmiyorum yazdıkça daha çok o evrene giriyorum ve Feryal ve Agah yakınlaştıkça bir şeyler netleştikçe daha da bir tatlı oluyor :)

Keyifli okumalar dilerim 🌷

Anıl Durmuş, Unutamadım Adını

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Anıl Durmuş, Unutamadım Adını

Zaman değişir, insan değişir, düzen değişir biz yalnızca seyrederiz.

Çocukluğumdan bu yana birçok değişime şahitlik etmiştim. Çevremdekilerin değişimi, ruhumdaki değişimler, bedenimdeki değişimler...

Değişime karşı herkes gibi az çok bağışıklığım vardı fakat bazı değişimleri kabul etmekte güçlük çekiyordum.

Büyümek, değişimlerin en deriniydi belki de ama en anlamlandıramadığım da, kafamda en oturtamadığım da yine buydu.

Oda oda kaçsamda oradaydı ve yaşıyorduk. Değişime teslim oluyorduk.

Tuhaf.

"Şu ilerde durup bir şeyler yiyelim Agah."

Sesin sahibi abimdi. Agah, uyuduktan sonra iyice uykusunu almış ve arabayı o kullanmaya devam etmişti.

O dakikalarda ne yaşadığımı bir ben, bir de Allah biliyordu. Gerginliğin yanında tarif edilemez bir huzurun da içindeydim. Adam beni kaç dakikanın içinde şizofren etmişti. Uyurken yüzüne güneş geliyordu mesela, saatlerce ellerim yüzüne gölge olsun diye uğraşmış, güneşi ondan uzak tutmaya çalışmıştım. Güneş yüzüne çarptığında uykuda da olsa kaşları çatılıyordu. O anlarda o kadar sevimli gözüküyorduki eğilip öpmemek için zor tutmuştum kendimi.

O uyurken ruhumu anne şefkati doldurmuştu resmen. Rahat etsin ve deliksiz uyusun diye çok çabalamıştım.

Kucağımdan kalktığındaki hali gözümün önünden gitmiyordu mesela. Yeni uyandığı o yüz ifadesi, saçları. Kısık gözleri ve masumca gülerken ortaya çıkan gamzeleri.

Ufak düşüşler yaşanmıştı, hafiften dizlerimiz de parçalanmıştı fakat sağlamdık şükür.

Çok az yolumuz kalmıştı. Şu an Giresun'daydık. Çok acıkmadığımız için yemek yiyecektik. Kahvaltı niyetine annemin yaptığı poğaça, simit tarzı şeyleri yemiştik arabada.

GRİ SOKAKTAKİ SARI LALELER | mahalle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin