-Kıskanıyor musun?-

1.5K 74 58
                                    

(Bölümü bu şarkıyla okuyabilirsiniz bölümle alakası yok güzel diye koydum)

Selam size bir şey söylemeliyim. Bölümlerin kısa olduğunun farkındayım fakat tiktokta da daha önce söylediğim gibi, hiç bir kitabımda uzun bölümler yazmadım, yazamadım üzgünüm lütfen kızmayın.
Ayrıca bölümde bir sürpriz var😁
Umarım bölümü beğenirsiniz;)🤍

Yiğit'in ağzından:

O şerefsizin Ahsen'e dokunduğunu gördüğüm an beynimin iyice uyuştuğunu hissettim. Ahsen o her dokunduğunda bağırıyordu ve bu benim canımı çok yakıyordu. O herifi elime geçirdiğim an kafasına bir şarjör boşaltacağım. Ben ona söverken o, Ahsen'e yaklaştı ve video bitti. Afalladım ne olduğunu anlayamadan videoyu en az 10 kere baştan izledim.

Sen bittin be oğlum, bundan sonra sana yapacaklarımı ben bile düşünemiyorum...

Ahsen'in ağzından:

O pislik video çekerken bana yaklaştıkça yaklaştı, tüm gücümle bağırdım ama nafile. Sonra videoyu kapattı, daha çok yaklaştı göz göze geldiğimizde ise sadece "Adım Eren, kendi kendine konuşurken bana şerefsiz değil, Eren de lütfen." Dedi ve pis pis sırıtarak gitti. Arkasından bir bakış fırlattım, bu herif beni mi dinliyordu? Ondan iyice iğrenmeye başlamıştım.

Bu şekilde 3 gün geçirdim. Eren denen adam ara ara gelip video çekiyor, bana yaklaşıyor bana iğrenç elleriyle dokunuyordu ve tuvalet ihtiyacım dışında hiç bir yere çıkamıyordum. Psikolojimin tamamen altüst olduğunu itiraf etmeliyim. Artık Yiğit'in beni aramaktan vazgeçtiğini düşünmeye başladım. Başım dönüyor, duygularım gittikçe yok oluyor, herkesten ve her şeyden nefret etmeye başladım. Ben yine aynı şekilde odanın bir köşesine kıvranmış şekilde hayatımı sorgularken dışarıdan bir ses geldi. Bir sürü adam dışarıya akın etti ve saniyeler sonra oda, silah sesleri ile inlemeye başladı.

Birkaç dakika sonra silah sesleri hâlâ devam ederken biri benim olduğum odanın kapısını zorlamaya başladı. Artık her şeyden korkuyordum, ayaklarımla kendimi iyice duvara bastırarak ağlamaklı bir ses tonuyla "Git buradan!" Diye bağırdım kim olduğunu bilmediğim kişiye. Ben bağırdıktan sonra dışarıdan tanıdık bir ses duyuldu. "Ahsen? AHSEN BENİM YİĞİT!" O an o kadar rahatlamıştım ki... Birkaç saniye sonra kapı kırıldı ve içeriye Yiğit girdi. Girdiği an koşa koşa yanıma gelip bana sarıldı, kollarını belime ve bacaklarıma dolayarak beni kucağına aldı ve koşmaya başladı. Hemen beni arabasının arka koltuğuna oturttu. Yiğit'in adamları ve Eren'in adamları hâlâ çatışırken biz oradan uzaklaştık. Yiğit'le konuşacak,ona soracak çok şeyim vardı fakat şimdi sırası değildi. Yol boyunca ağladım, ağzımdan tek kelime bile çıkmadı. Yiğit ise yol boyunca aynadan bana içi acıyormuşçasına baktı.

Yaklaşık 10 dakika sonra boş bir sahile geldik. Hemen arabadan indi, sonra benim kapıma geldi ve kapıyı açarak benide indirdi. Benim ağlamam durmuştu, Yiğit'se kolumdan çekiştirerek arabanın kapısını kapattı. Bir süre birbirimize baktık, Yiğit elini yanağıma koydu ve ellerini yüzümde gezdirdi. Ben, "Yiğit, bir an hiç gelmeyeceksin sandı-" diyecekken Yiğit belimden tutup kendine çekti ve dudağını dudaklarıma değdirdi. O beni hâlâ öperken ben şok içerisindeydim. Yiğit'e aşıktım fakat bu ne kadar mantıklı bilemiyordum. Yinede o an canım ne istiyorsa onu yaptım ve ağzımı aralayarak Yiğit'e karşılık verdim. O belimden tutarken beni kendine daha çok yasladı bense ellerimi kıvırcık saçlarında gezdirmeye başladım. Dudaklarım onunkilerden ayrıldığında gözlerimin içine bakarken, gamzelerini belli ederek gülümsüyordu. Bana çok tatlı gelmişti ve bu olandan pişman değildim. Yiğit'i seviyordum ama bunu ona açık açık söyleyemezdim...

Hayatımda 7 kitap yazdım ama ilk defa kiss sahnesi yazdım, yalan yok bi tık utandım kötü olmuş olabilir, bölümü burada bitiriyorum ama hemen şimdi yeni bölüm yazmaya başlayacağım. Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorumlara yazmayı unutmayın sizi seviyorumm🤍

Sanal OrtamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin