{on sekizinci bölüm} " Sarılmak"

42 4 0
                                    

Glass Animals- Heat Waves.

"sometimes all i think about is you, late nights in the middle of june."

"sanki ilk defa sarılıyor gibi sarıl ki bana seni terk ettiğimi anlama

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"sanki ilk defa sarılıyor gibi sarıl ki bana seni terk ettiğimi anlama."

Yazar.

Merin's Laura'nın evreni, büyülü dünya. İlk ortaya çıkışına bir aykırı cadısı sebep oldu. Evren normal bir karadan ibaretken göçebe bir halkın gece orada kalmasıyla, sabahı cadının büyü yapmasıyla renkli bir evrene dönüştü. Merin, evreni ortaya çıkaran ve büyülü bir dünya yapan cadının adıydı ve o dönemki halk evrenin adını Merin koydu. "s" takısının anlamı, biz biriz ve fazlayız anlamı katıyordu. Normal dilden uzak çoğul anlamına geliyordu yani bir tane değil bir sürü "Merin" var demek istediler.

Şuan ki adıyla bildiğimiz aykırılar göçebe bir halktan ibaretken, başka bir dil ile anlaşıyor ve konuşuyordu. Aslında kendi dilleri buydu. Bizim bilmediğimiz Fransızlar'ın dili Fransızca. Bunun sebebi halkın zaten büyülü bir tarafının olması ama bunu saklamaları ve başka evrenlerle olan bağlantıları yok saymasıydı.

O dönemde, Merin yaptığı büyülerden dolayı halkı ve ailesi onu dışlardı çünkü büyü yapmak yasaktı. Ama sonra böyle kendi kendine yapmaması gerekeni yaparken birden bu evreni bulmuş oldu. Onu yaratmadı çünkü Tanrı inancına sahip bir halkta büyümüştü ve onu büyüyle bulduğuna inanıyordu. Halkın gözünde büyü yaptığı için dışlanan biriyken birden gözde biri oluvermişti. Halk onun adını vermişti evrene.

Daha sonra Merin halkının da büyülü olduğunu iddia etti ve onlara da büyü öğretti. Halk bunu hoşgörüyle karşıladı ve onlarda büyü yapmaya başladı. Her şey bu şekilde ilerlerken, halktan bazı kimseler, kendini ortaya atıp kraliçeyim, diyenler oldu. Genellikle kadınlar büyü işinde üstün olduklarından kralım diye ortaya atılan olmuyordu ama bazı kadınlar kraliçeyim diyordu.

Başta kimse onlara aldırmasa da onlar da büyü yapmayı öğrenmişti ve işin garip yanı onlar büyüyü hapsedebiliyor veya onu çoğaltabiliyordu. Kendi kendine nesneler üretip, yaptıkları büyüleri nesnelere aktarmaya başladılar. Değnek diye bir nesne ortaya çıkardıklarında halkın ilgisi onlara çekildi ve kraliyet kurdular.

Kraliyetin dışında kalanlara ve kraliyeti kabul etmeyenlere aykırı dediler. Kendi içinde büyüdükleri halkı dışladılar. Oysa, aykırılar biz biriz Merin's'in anlamı hepimiz demişti ama bir yönetime giren halk yüzünden dışlandılar ve Aykırı Meclisi olarak kalan kişilerle devam ettiler, aslında onlar ayrı çıkmamıştı ama aykırı onlar olmuştu.

Kraliyet, halka karşı büyük bir üstünlük kurduğunda, aykırılardan Katherine'nin de yazdığı büyü kitabını aldılar. Kendilerinmiş gibi onu saklayıp muhafaza ettiler. Bir büyü bile bilmiyorlardı oysa ki.

FARKLI DÜNYALAR'IN İNSANLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin