🎧 Taylor Swift-This Love (Taylor Version)
"This love is good,
This love is bad,
This love is alive back from the dead,
These hands had to let it go free, and
this love came back to me,"("Bu aşk iyi,
Bu aşk kötü,
Bu aşk ölümden döndü,
Bu eller onu serbest bırakmak zorunda kaldı ve bu aşk bana geri döndü,")
"bana küçük, sarıp sarmayabileceğin
türden yaralar aç, çünkü derin olanları sevmiyorum."Aaron Margow Diego.
1 HAFTA SONRA...
Ellerim o kadar soğuktu sıcaklığını benden aldığından beri. Dışarıda hava fazlasıyla sıcakken, benim içim kışın soğukta kalmış fersiz ağaçlar kadar buzdu. Gözlerimi umutsuzca kapatıp açtım.
Ben hep soğuktum. Yani ondan önce. İnsanları dinler, konuşmazdım. Sanırım o çocukluğuma geri dönmemi sağlamıştı. Bir haftadır aşırı berbat ve çaresiz haldeydim. Telefonum kapalıydı, kimse aramasın diye kapatmıştım.
Yapamıyordum, hayatıma devam edemiyordum. Gündüz ve gece birbirine girmişti ve günler geçtikçe ben daha fazla çaresiz hissediyord
gün orada yapamayacağım hiç bir şey olması o kadar kötüydü ki. Onu hep kurtacağımı düşündüm, nerede, ne zaman, neden olursa olsun.Ama ben hep kendi dünyamı düşündüm. Onu ki hesapta yoktu. Onun Dünya'sını sevmiyordum. Daha önce annemi de benden almıştı. Dünyası sihirliydi.
Bizi ayıran uçurumlar değildi, dünyalarımızdı.
Biz birbirimizi sevdik diye, dünyalar birbirine girmişti.
Kaç saattir bir oraya bir buraya dönüp durduğum yatakta, gözlerimi kapatıp uyumaya çalışmıştım. Çünkü o kadar çaresizdim ki o evrene gidebileceğim, o portalı açabilecek bir makasım yoktu. Bu yüzden rüyalarımda buluşabilceğimizi düşünen bir aptaldım.
Gözlerimi artık sinir olup, açtığımda bakışlarımı pencereye çevirdim. Güneş tam perdelere vuruyordu. Sanki inadına kalk der gibi perdelerden bile ışınlarını geçiriyordu. Yatakta doğrulduğumda, mavi pikeyi, burnuma götürdüm. Günlerdir yaptığım bir olaydı.Kokladığımda burnumu onun kokusunu sardı. Avuçlarımla pikeyi sıktığımda, gözlerim dolmaya başladı.Pikeyi kenara attığımda, sinirlenip yataktan kalktım.
Zavallı pike, günlerdir bu muameleyi görüyordu. Kokluyordum, bir şeyler hissedip, yanımda olmadığını anlayınca da gözlerim doluyor ve pikeyi fırlatıyordum. Sonra da hiç bir şey olmamış gibi tekrar geri yatağa koyuyordum.
Yataktan sinirle kalkıp, pikeyi yatağa geri attım. Odadan çıktığımda, saatin kaç olduğu hakkında bir fikrim yoktu. Kapının sesini duyduğumda, bakışlarımı merdivene çevirdim. Kim olduğu umrumda değildi, kapıya o gelirse açardım.
Kapıya daha sert şekilde vurunmaya başlandığında ardından, "Telefonlarımı açmıyorsun, kapıyı bari aç Margow." dedi. Bu Jessica'nın sesiydi ve eğer kapıya geldiyse, beni rahatsız etmeden gitmezdi.
"Margow içeride olduğunu biliyorum aç şunu!"
Belki gider diye bekledim ama pek gidecek gibi durmuyordu. Merdivenleri bitirip, kapıya ulaştığımda, kulpu indirip kapıyı açtım. Jessica söylenmeye başlamıştı. "Neredesin sen ya!Sana da, Laura'ya da bir sürü mesaj attım, aradım. Yok bir geri dönüş! Laura nerede?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARKLI DÜNYALAR'IN İNSANLARI
Teen FictionMerin's evreninde bulunan tek büyük kraliyetin Prensesi olan Laura Butterfly, on yedinci yaş gününde eline aile mirası değneğini alır, değneği aldığı gün yaptığı büyük hatadan dolayı ailesi onu cezalandırır ve Dünya evrenine yollarlar. Dünya'da yoll...