{on beşinci bölüm} "Sır"

42 5 6
                                    

Hello! Son bölümden sonra havalar nasıl dhdydd ben mutluyum şahsen çünkü yazdığım son bölümde ki sahneler benim ilk yazdığım yakın temas sahneleriydi. O zaman bu bölüm diğer bölümden bomba olan bir bölüme geçelim mi? Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınnn💌

  O zaman bu bölüm diğer bölümden bomba olan bir bölüme geçelim mi? Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınnn💌

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎧 The Neighbourhood- Sweather Weather

"iki evren, iki insan, iki akıl, tek kalp."

Ellerim ıslak, parmak boğumlarım buruşuk buruşuk. Saçlarım sırılsıklam, elbisem üstüme yapışmış. Tek düşündüğüm gelip beni kurtaracak olman.

Aslında burası çok soğuktu ama sanırım uzun süredir nefes almadığımdan sıcaklık hissediyordum. bu hiç bir işe yaramıyordu.

Gözlerimin kapanmaya başladığını fark ettim. Bilincim düşüyordu hayal dünyamdan. Gittikçe dibe düşüyor, çöküyor, boğuluyordum.

Göz kapaklarım son hamlesini yapıp, gözlerime perde olacakken, bir gölge gördüm. Suyun yüzeyine düşüyordu. Nefesim tıkandı, gözlerim kapandı.

Bir kaç saniye sonra, vücudum da bir ağırlık hissettim. Gözlerim kapalıydı ama hala nefes almadığım sinyali gidiyordu beynime. "Laura!" Kulaklarım çınlıyordu, birileri sesleniyordu. Genzime kaçan bir miktar su vardı biliyordum, nefes alamama nedenim de buydu. "Gözlerini aç!" bu sesi nerde duysam her zaman tanırdım.

Öksürmeye başladım, gözlerimi yavaşça araladığımda bütün bilincim yerine geldi. İstemsizce, şiddetli öksürükler sarf ederken, boğazım yanıyordu. Yuttuğum bütün suyu öksürerek dışarı atmıştım.

Hayal dünyam merkezine oturduğunda, bakışlarım etrafa çevrildi. Sanırım parti fiyasko olmuştu. Farklı farklı gözler üstümdeyken, tek odak noktama baktım. Gözleri endişeyle bakıyordu. Üstündekiler ıslaktı, saçlarından su damlaları her düşecek gibiydi. Dudaklarını araladığında, nefes yetimi kaybettiğim sıcaklık kayboldu. Bütün uzuvlarım soğukluğu derinden hissediyordu. Ellerim havuzun kenarında ıslak zeminde buruş buruştu. Kalbim ölmekten nasıl korktuysam, hızla atıyordu. Saçlarım sırılsıklam, üstümde ki elbise bedenime yapışmış ve o da fazlasıyla ıslaktı.

Margow, hiç bir şey demeden beni kucağına almak için kollarını açtı. Sinirli bakıyor gibi geldi, neye kızdığını anlamadım. Ben kucağına almasına da bir şey demedim. Beni kurtarmıştı. O olmasa boğularak ölürdüm, çünkü yüzme bilmiyordum. Ben suyun içine girmemiştim ki. Kendim düşmediğimi biliyordum. Sakardım ama oradan geçerken gayet dikkatli şekilde geçtiğimi biliyordum.

Birinin beni ittirdiğini adım kadar iyi biliyordum. O yapmıştı. Madison. Neden yaptığını bilmiyordum ama tanıştığımız saniyeden itibaren sinir bozucu olduğunu biliyordum. Ellerim boynunda tutunurken, bana hiç bakmadan evin merdivenlerine tırmanmaya başladı. Ben arabaya gidiyoruz sanmıştım.

FARKLI DÜNYALAR'IN İNSANLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin