"Yalnız kaldığında, Şeytanın yakanda olan elleri karanlığın kasvetiyle boğazına sarılır, o zaman anlarsın öldüğünü.
Boğazında hissetdiğin düğümle yaşamak için yalvarmaya başlarsın, Ama
Şeytan oyun istiyor, duygulara aç ve korkmuyor""Unutma Şeytan duygularınla besleniyor, zehirlemek senin elinde"
Çocukluğum bir anne ve babanın yanında geçti, başkaları gibi ne bir yetimhnede, ne de bir sokakta kimsesiz gibi büyümedim. Ancak ben de bir kimsesizdim.
Kavgalı bir aile ortamında ne kadar yalnız kalabilirsen artık, öyle hissetdim hep. Mesela ben; hiç bir zaman babamla öğünemedim, kulaklıkla müzik dinleyemedim, onlar başka odadayken rahat bir uyku uyuyamadım, annem ve babamla birlikte asla yemek yiyemedim, onlar kavga ederken kendimi düşünemedim çünkü benim küçük bir kardeşim vardı ve ben hiç bir zaman kimseye biz mutlu bir aileyiz diyemedim. Hâlâ oturup soruyorum var mı "Biz mutlu bir aileyiz" diye bilecek insanlar? Kaldı mı böyle aileler?Affeder miyim babamı? Insanları?
Affeder miyim dünyanı? Adaletsizlikleri? Tecavüzleri?
Sanırım bazı şeyler affedilmiyor.
Bazı şeylerin özrü, affı olmuyor.____________
Yanımdan kalktı ve eve doğru yürümeye başladı.
"Içeriye geç" dedi emreder gibi. Arkasını döndüğü için sadece sırtını göre biliyordum, ayağa kalkıp ardından koştum.
"Neden bu kadar kabasın?" Diye sordum ona yetimşmeye çalıştığımda. Adımları onun için normal olsa bile benim için fazla büyüktü.
"Uyu, yarın yoğun bir gün olucak konuşacaklarımız var." Omzunun üzerinden bana bakarak konuştu.
Içeriye girdi, hiç bir şey söylemeden ben de içeriye giridim, merdivenlerden çıkarken kendi odasının önünde durdu.
"Bu günlük bu odada uyu, ben de koltukta uyuyacağım yarın bir şeyler düşünürüz" dedi.
"Hayır, ben koltukta uyurum" dedim.
"Sana bir sözüm iki olmayacak demedim mi ben?" Diye sesini yükseltip, kaşını çattığında, başımı öne eğtim.
"T-t-tamam" titrememi durdurmaya çalışarak konuştum.
Odaya girdiğinde, bir eliyle battaniyesini alıp koltuğa uzandı.
Ben de onun yatağına oturdum. Yatağın üzerindeki iki yastığı gördüm.
"Yastık?" Diye sordum ona doğru.
"Yastık sevmem" dedi gözleri kapalıyken.
Ben de uzandığım ve tavana bakmaya başladım.
"Bana neden yardım ediyorsun?" Diye sordum.
Derin bir iç çekip verdi "Lalin, sus ve uyu" diye bağırdı.
"Hep böyle bağırır mısın?" Diye sordum ona bakarak.
"Uyu" diye tekrar bağırdı.
Içimden "ne kaba" dedim kendi kendime.
Onun uyuduğu yöne sırtımı dönerek uyumaya çalıştım._____________________
Sabah olduğunda büyük bir bağıramaya uyandım. Yataktan kalkıp etrafıma baktım, Aral yoktu, daha sora üzerimi değişmediğim için aşağıya indim.
"Seni geberticeğim" diye bağırdı Çağla.
Sanırım az önce o bağırtını da kopartan Çağla'ydı.
Şaşkın bir şekilde merdivenlerin aşağısında durup onlara bakmaya başladım. Salonun ortasında Çağla, Rüzgar'ın arksından koşuyordu.
"Sen nasıl?!" Diye bağırdı "bunu yaparsın?!"
"Kızıl kafa, sadece şaka" dediğinde bir anlık güldü
"Oha, kafiye yaptım. Futbolu bırakıp, şiir yazmaya başlıycam" dedi Rüzgar.
"Allahım yine ne yaptın Rüzgar?" Diye sordu Görkem.
"Boku yedi" dedi Yaren.
"Rüzgar, el kremimin içine deterjan dökmüş ellerim bok gibi oldu." Diye sinirle bağırdı Çağla.Her kes güldüğünde, bir anlık ben de gülemeye başladım. Sesimi duyunca hepsi bana baktı, Çağla hepimize sinirle bakıyordu.
"Neden hep ben suçlu oluyorum? Bana o deterjanı bulan Görkem, senin kremini de getiren Yaren" dedi sırıtarak.
Yaren ve Görkem bir birlerine rahtsız bir şekilde baktılar ve aynı anda kalkıp merdivenlere doğru koştular. Yana doğru çekilip geçmelerini kolaylaştırdım.
"Sizinle konuşmayacağım, bakın görürsünüz sizle konuşma yasağım var artık" Çağla arkalarından bağırdı. Artık Çağla, Rüzgar'ın arkasından koşmayı bırkmış koltuğa oturup üzgün bir sekilde ellerine bakıyordu.
"Çağla fazla abartıyorsun" dedi Rüzgar sandalyeye oturarak.
"Konuşma benimle" dedi Çağla sinirle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimsesizler (Düzenlenmede)
General FictionZümrüdü Anka kuşunun yedi vadisinden geçen yedi kuşun yenildiği bu yolda, ben sekizinci kuş olarak Zümrüdü Anka kuşuna varmışdım. Göz göze geldiğim bu kuşun keskin gözeleri beni benden alsa bile nefisime yenik düşmeyecek, irademi toplayacak ve onu y...