²⁵

732 86 55
                                    

"pişt, kalksana alarmın 5. kez çalıyor"

duyduğu cümle ile uyku esnasında yüzünü kırıştırmış, omuz silkmişti felix. bütün gün yorgunluğu yetmiyor gibi bir de üzerine oğlu ile uğraşmıştı ve bu onu iyice yorgun düşürmüştü.

"istemiyorum iş falan yeter bu kadar çalışmak"

arkadaşının kurduğu boğuk sesli cümleye gülmüş, ayağa kalkmıştı hyunjin. sonrasında gözlerini cama çevirdi ve ufak bir role girdi hızlıca.

"hasiktir şu gelen chris mi?"

"ne! nerede!?"

felix hızla olduğu yerde sıçradığında beyaz örtüye hepten dolanmış, uyku sersemi ve karışmış saçları ile hyunjin'e bakarak gözlerin hızla etrafta gezdiriyordu. karşılık olarak ondan yüksek sesli bir kahkaha aldığında bunun bir oyun olduğunu anlamış ve sesli bir nefes vermişti.

"ah tanrım.. deliriyorum"

elleriyle yüzünü kapatıp sakin kalmaya çalışan felix'i sanki daha çok sinir etmek ister gibi dans etmeye başlayan hyunjin felix'in sınırlarını hepten zorlamaya başlamıştı. felix yan taraftan aldığı yastık ile ayağa kalkmış, hyunjin'e vurmuştu.

"zaten ilk defa öğlene kadar izinliyim, sal beni"

hyunjin duyduğu şeye tekrar gülmüş ve kendini yatağa bırakmıştı. felix ard arda kendisine vurmaya başladığında elleriyle kendini savunmaya kaçmış, ufak drama queenliğe başvurmuştu.

"ahh kafam!"

"umarım kopmuştur kafan ahmak herif"

"çok ayıp felix bey, oğlunuz görse ne tepki verir hiç utanmıyor musunuz?"

hyunjinin söylediği şey ile duraksamış ve beşiği bakmıştı felix. anında yumuşayan bakışları ile oğlunun yanına ilerledi ve eğilerek alnına öpücük kondurdu.

"küçük meleğim benim.. özledim seni"

hemen ardından gülümseyerek almıştı onu beşiğinden. sırtını sıvazlayarak sıkıca sarıldığında ise gözlerini huzurla kapatmıştı.

bir süre sessizce oğlunun kokusunu içine çekmiş, gözlerin aralamıştı. gözleri tekrar beşiğini bulduğunda ise gözünün önüne hamileliği gelmişti.

flashback

elini şimdiden oldukça büyüyen karnına getirmiş ve hafifçe karnını okşamıştı felix. sonrasında ise gülümsemeye çalışarak ilerlemişti salona. sipariş ettiği beşik sonunda gelmişti.

beşiğin bulunduğu büyük paketi yerde sürükleyerek odasına çekmişti. doğruluğunda ise ağrıyan belini ovuşturarak derin bir nefes almış, telefonunu karşısına koyarak kendisini videoya almaya başlamıştı.

yatağına oturarak gözlerini karşısındaki telefona çevirdi ve hafifçe gülümsedi.

"selam chris.. sen burada değilsin ama ben hala koredeyim. bir de.."

elini karnına yerleştirmiş, sonrasında kameraya bakarak gülümsemişti felix.

"7 aylık hamileyim.."

güldükten sonra karnını hafifçe okşamış ve kameraya bakmaya devam etmişti.

"bu halimi hiçbir zaman göremeyeceksin, biliyorum. ama olur da bir gün görürsen, ya da görmek istersen diye bu videoları kaydediyorum. halbuki hiç cesaretim yok karşına çıkmaya."

yüzüne buruk bir gülümseme takındıktan sonra alt dudağını ısırmış ve dolan gözlerini gizlemeye çalışmıştı.

"çok kilo aldım.. yerimden kalkmakta bile zorlanıyorum. ama bu bebek iyi gelecek bana, biliyorum. senden bir parça sonuçta nasıl gelmesin?"

literature // chanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin