Geçiş bölümü gibi birşeyler karaladım . Bilmiyorum bu gün kafam pek yerinde değildi olmamışsa takılmayın sanırım ilham perilerim firarda .Aklıma yazacak bir şey gelmedi önerileriniz varsa
belirtirseniz sevinirim yoksa biraz ara vermek durumunda kalacağım kafam gibi hikâyenin de akışının bozulmasını istemiyorum iyi okumalar dilerim.Mezar başında kuran tilaveti dinlerken dalgın bakışlarım mezardaydı.
Fatiha ile eller semaya açılıp gelenlerin baş sağlığı dileklerinin ardından uğurlarken mekanik hareketlerle cevap veriyordum.
İkizler Alin'in kolları altında ona sıkıca sarılarak ağlıyordu sessizce.
Azer ise 40 gün olduğu gibi yine ortalarda yoktu.
Bu gün Alin hastaneden taburcu olalı 10. Zafer komutan ve Meral hanımın vefatının 40. günüydü.
Zaman hızlı bir o kadar sıkıntılı geçiyordu. Hazerşah çiftinin arkasında bıraktığı çocuklar ise rüzgarın önünde savrulan yapraklar gibiydi ben olmasam belki de şimdiye dağılmışlardı.
Ama benim onların kaybolmalarına izin vermek gibi bir niyetim yoktu.
Öksüzlük ve yetimlik benden sorulurdu en iyi bildiğim konuda onları yalnız bırakmayacaktım gerçi tamamen iç güdüsel olarak hareket ediyordum orası ayrı mesele.
Hazerşah çiftinin kırkına gelen insanlar dağılınca dalınca ikizimi ve ikizlerin üzerinde ağladıkları mezarları izliyordum. Evlerinin kapısında ölen çift şimdi yanyana
evlerinin geniş arazisinde geniş çınar ağacının altında yatıyordu."Ne düşünüyorsun ?Senden beklenmeyecek şekilde o kadar sakin ve soğukkanlısın ki Ali..ne hissettiğini anlamak mümkün olmuyor.."
Yanı başıma gelmiş merakla karışık üzgün gözlerini bana çeviren Betüle baktım başımı eğerek.
Yanlış anlaşılmasın dram kasmıyorum kızın boyu anca göğüs kafesime geliyordu.
"Boş..bomboş hissediyorum Betül..bir damla gözyaşı dökmeyecek kadarda hissiz."
"Ali.."endişeli ve ağlamaklı bir mırıltı ile koluma tutunan eline bakıp tebessüm ettim.
"Yapma ama komutan kızı.. duygusallık senin işin değil ağlamak yakışmıyor sana."
"Ali..senin baban öldü biliyorum aranız iyi değildi ama ölen babandı..öz baban..
Benim babam vefat ettiğinde..ne kadar içimin yandığı biliyorum. Bu yüzden seni en iyi ben anlarım bu kadar sakin ve güçlü durmak
zorunda değilsin. Bana içini dökebilirsin birlikte
ağlayabiliriz sana destek olmama izin ver."Kolumdaki elini tutup sıktım teşekkür edercesine.
"Sağol komutan kızı..ama bizim baba oğul muhabbetimiz bir dna testinden öteye gitmez..Benim yapabileceğim tek şey işte böyle cenaze işleri ile ilgilenip hakkımı helal etmek olur..onu bile öte tarafta karşılaşmamak için helal ediyorum."
"O kadar mı kırdılar seni Ali.."
Betülün kırık ve üzgün sesiyle tebessüm ettim.