"Sağdaki ben de komutanım."
"Hedef indirildi komutanım !"
"Vuruldunuz. vuruldunuz !"
Betül gece namazında tahiyattayken kulağına dolan Ali'nin robotik sesinin bir anda acılı bir ses tonuyla dediğini duyunca hızla son dualarını okuyup selam verdi.
"Dayanın Komutanım az kaldı yardıma gelecekler !"
Kan ter içinde kalmış yatan Ali'nin yanına koştu.
"Ali uyan Ali , Kabus görüyorsun uyan lütfen."
"Geldik Komutanım geldik ! Dayanın yavarırım dayanın !"
Ali'nin gittikçe kasılan vücudu acı ve korku dolu sesiyle yurkundu Betül ,onu böyle görmek kalbini acımıştı.
"Ali uyan lütfen korkacak bir şey kabus görüyorsun . Sakin ol ve gözlerini aç hadi geçecek herşey."
Ali sanki anne şefkatine bürünmüş sesiyle dolan gözlerle onu uyandırmaya çalışan Betülü duymuyor gibi bağırmaya devam etti.
"Hayır hayır olamaz ! HAYIR KOMUTANIM YALVARIRIM GİTMEYİN ! CANIM KURBAN OLSUN SİZE BEN ÖLEYİM SİZ ÖLMEYİN LÜTFEN GİTMEYİN ,
Betül çok üzülür Şirin sizi arar komutanım.. yalvarırım gitmeyin ! Allah'ım ömrümden ona ver yaşamak bana haram olsun onsuz olmaz benim canım kurban olsun ona !KOMUTANIM HAYIR HAYIR HAYIR ! UYANIN KOMUTANIM BİR KURŞUNA YENİLMEZSİNİZ SİZ ÇOK GÜÇLÜSÜNÜZ. BABASINIZ SİZ KOMUTANIM EVLATLARINIZ , EVLAT YERİNE KOYDUĞUNUZ ASKERLERİNİZ VAR, SİZİ BEKLİYOR . ÖLDÜ DİYEMEM BEN ONLARA KOMUTANIM.. yalvarırım gitmeyin komutanım bizi yetim bırakmayın GİTMEYİN !"
Betül duydukları ile gözleri doldu o gün ki gibi kendisini paralayan Alisini böyle görmeye kalbi dayanamadı.
Hızla bedenini sarsıp bir türlü uyandıramadığı adamın yüzüne içi yana yana sert bir tokat attı.
Tokat'ın etkisiyle bedeni refleks olarak tepki verip gözlerini açtı Ali .Anası yeni ölmüş bebeler gibi acıyla ağlayarak mahzunca ona bakınca içi gitti Betül'ün sımsıkı sarıldı boynuna Ali'nin.
"Şşşş geçti sadece bir kabustu tamam mı, geçti geçti.."
Betül yaşlı gözlerle teselli verirken bir yandan da Ali'nin ensesindeki saçlarını okşuyordu.
Boynuna sarılan zarif bedenin ince parmakları ensesinde ki saçları okşarken dokunduğu yer yanıyor Ali için .
önce yakıyor sonra ferahlatıyordu.
Ali saçlarında ki şefkatle dolaşan parmaklarla küçük bir çocuk gibi sarıldı Betül'ün beline sıkıca .
"Geçmiyor komutan kızı geçmiyor.. acıyor çok.."
Son cümlesinde küçük bir çocuk gibi çıkan sesiyle Betül ağlarken Ali'nin gözünden de bir yaş düştü. Ali yüzünü sıkıca sarıldığı zarif ve kısa bedenin boynuna gömdü utanarak.
Ağlamaya bile hakkı yokmuş gibi utanıyordu. Burnuna dolan koku ile bir anda zaman durdu Ali için. Nerede olduğunu ne halde olduğunu bir anda unuturken tüm benliği Betülün kokusu ile doldu kalbi yine ritmini şaşırdı.