3.b.

17.9K 969 65
                                    

Sabah ezanı dalga dalga semada yankılanırken huzurla gözlerimi açtım. Dün gece ki olaylı yemek ve sohbetlerden sonra iyi gelmişti bu huzura çağrı .

Yatakta doğrulup ezanı dinlerken bir yandan kısık sesle eşlik ediyordum

Ezan bittiğinde ezan duasını yapıp besmele çekerek ayağa kalktım. Yatağı toparlayıp banyoya girdim. İhtiyaçlarımı giderip abdest aldıktan sonra biraz misvakla dişlerimi temizlip sünnet üzere güzel ve hafif bir koku sürüp içeri geçtim.

Seher yelinin vurduğu hafif serin balkona seccademi serdim. Bu gün takke yerine yeşil bir sarık takıp kıbleye yöneledim ağır ağır secde ettim Rabbime. 4 rekata nasıl sığdığına  şaşırdığım huzur dolu namaz bittiğinde ise buruk bir hüzünle selam verdim.

Sesiz ve hafiften hayat bulan karanlığın içinde duyulan kuş sesleri onların kendi dilinde ki zikirleri hüznümü biraz dindirirken  uzun uzun tesbih tefekkür halinde Rabbimi zikrettim.

Bir vakit sonra ellerimi semaya açıp dua etmeye başladım .

Kedimle başlayan duam ümmeti Muhammede yaptığım dualarla son bulurken elimi yüzüme sürdüm.

Gözlerimi uçsuz bucaksız göğe duaların kıblesine dikerek ezberden kuran okumaya başladım..

Seher vakti karanlıkta sadece benim belli bir ölçüde yankılanan davudi sesimle yankılanan kuran okuyuşum ile her şeyin sesi kesildi bir anda.

Hayvanlar hatta esen rüzgar bile okunan ayetlere hürmeten sessizleşmişti.

Ne kadar vakit geçti bilmezken üç dört cüz bitmişti.  içimi saran izlenme hissiyatı ile derin bir nefes aldım.

Gözlerimi bakıldığını hissettiğim yere çevirdiğimde havalanan ve yere düşmekte olan  iki kuru yaprak dışında bir şey göremedim.

İzlenme hissi yerini boşluğa bırakırken Tevbe estağfurullah çekerek önünde erik ağacı bulunan eski duvardan gözlerimi çektim.

Sanırım kuruntu yapmıştım.

Tam bu sırada duyduğum ayak sesleriyle hızla ayağa kalkıp kapıyı açtığımda karşımda eli havada kalan kadın irkilerek geri çekildi.

"Kusura bakmayın korkutmak istemedim."

Meral hanım önemsiz dercesine kalbine bastırdığı elini geri çekerken cevap verdi.

"Sorun değil evladım kahvaltı hazırladım da ben senide uyandırayım demiştim de çoktan kalmışsın sen."

"Öyle oldu. Erken kalkarım da biraz."

Ensemdeki saçlarımı çeker gibi kaşırken gülümsedi Meral hanım.

"Maşallah maşallah oğlum Azer haricinde bizimkilerden kimse erken kalkmaz ah keşke onlarda senin gibi olsalar uyandırayım derken her sabah canım çıkıyor haytaları."

İçten yakınışı komik gelirken hafifçe güldüm.

"İsterseniz bu gün ben kaldırabilirim onları. Hem kaynaşmış oluruz."

Yüzümde ki yaramaz sırıtışı fark etmeyen Meral hanım saf bir mutlulukla hemen onayladı beni.

"Valla büyük sevap işlersin oğlum. Hem kaynaşın tabi kardeşsiniz siz bakma bizim haytalara huysuzlardır falan özünde iyi çocuklar bir  anlaşsanız çok eğlenirsiniz ."

~Aksak Ali ~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin