.... Ellinin üzerinde yorum gelirse yeni bölüm atarım.
Elimde ki çiğköfte poşeti ile mekana giriş yaparken arkadaşın ödemesini yaptım.
"Sağol kardeşim senide yordum biraz."
Gülüp başını olumsuzca salladı.
"Yok abi bende eğlendim üzerine para kazandım seninkiler içeride ."
"Tamam kardeşim eyvallah."
Ahırın kapısını açınca yüzünü buruşturup tuvaletini yapan ineğe tuhaf bakışlar atan Batıyı ve yüzü sararmış kustu kusacak gibi duran Doğuyu gördüm.
"Abi birde iyi insan falandı diyorsun al gördün mü iyi insan dediğin psikopatı ?! Bağladı bizi buraya çıktı gitti yemin ediyorum dayanamıyorum kusacağım şimdi !"
"Bana ne kızıyorsun Doğu ya ! Ne bileyim ben sürekli laf falan sokuyoruz hiç kötü bir cümle kurmuyor, namazlı dualı diye dedim değil mi ben ? Böyle yapacağını nereden bileyim gerçi yalan yok belli etmesemde bende deli oldum bir ara , kurban olduğum memleketim de hiç normal insan yokmuş çevremizde . Neyse ki bizi dövmedi bağladı gitti ben olsam sinir krizi geçirir iki pataklardım adamda iyi sabır varmış ."
"Batı bak sen çok değiştin kardeşim utanmasan abi diyip bağrına basacaksın kendine gelir misin lütfen onun kim olduğunu anne-"
"Vay gençler bakıyorum da günahlarımı alıp bana iyilik yapıyorsunuz. İyi iyi siz hiç keyfinizi bozmayın ben yokmuşum gibi devam edin."
"Lan dindar geçinip zalimlik yapan hayin adam ne yüzle geliyorsun lan sen buraya ?!"
Doğunun kızgın yüzüne gülerek bakıp dudaklarına işaret parmağımı bastırdım.
"Şşşşh sakin ol genç sadece üç saattir buradasınız ağlama hemen . Bende dedim bir yemek verip salayım ama anlaşılan siz hala akıllanmamışsınız ."
"Dur ! Ali bak anlaşabiliriz ,sen Doğuya bakma kokuya hassastır o yüzden biraz gergin, hadi çöz bizi gidelim evimize bak gece yarısı oldu ayakta durmaktan ayaklarıma kara sular indi."
"Diyorsun.."hararetle başını sallayınca şerefli gözüme çok masum gelmişti.
"İyi acıdım açıyorum ama bir daha beni abuk sabuk insanlarla muhatap ederseniz bu kadar sakin olmam bilesiniz gençler."
Onları çözeceğime inanmaz gibi heyecanla beklerlerken gülüp ikisinide saldım.
Anında kendilerini ahırdan dışarı atıp derin derin nefes aldılar.
Biraz kendilerine geldiklerinde gülerek yaslandığım duvardan doğruldum.
Yanlarına gittim ellerine birer tane su verdim.
Anında çölde kalmış bedevi misali içip ellerini yüzlerini yıkadılar. Ardından uzattığım çiğköfte ve ayranları buldukları ilk yere oturup açlıkla yediler.
"Oh be dünya varmış sonunda doydum !"
" Al benden de o kadar ikiz bir ara açlıktan midemi sindireceğim diye ödüm koptu."
İkili kalan dürümlerini biraz daha sakin bir şekilde yerken konuşmaya başladım.
Dikkatlerini bana verdiler.
"Rivayet olunur ki, Cenâb-ı Hak, nefsi yaratınca O’na sorar:
“-Sen kimsin, ben kimim?”