Lütfen okuyun!
Kitabım reklam panosu değil. Ben birşeyleri göze alarak kitap yazabiliyorsam eminim ki birçok kişide bunu yapabilir. Kitap reklamı olan yorumları silip şikayet edeceğim. Bilginize...○○
Dünya ve içinde yaşanılan hayatlar ne garipti...
Bir zaman önce duyup kahrolduğumuz, ben bununla nasıl yaşayacağım dediğimiz acıları bile gün gelince sadece buruk bir tebessümle hatırlıyorduk. Zaman... Zaman gerçekten de ilacı mıydı her şeyin? Her şey sahiden zamana mı bakıyordu?
Ya da sadece acısını dindirebilmek ümidiyle yapıştırdığımız yara bandı misali miydi?
Ellerim önlüğümün cebinde, yoğun bakım ünitesinde yatan Erhan Amca'yı ve onun dibinde ellerini tutmuş gözü yaşlı Nursen teyzeyi izliyordum. İkisinin de birbirinden başka kimi kimsesi olmadığından aklı çıkmıştı kadıncağızın. Çok isteyip de çocuk sahibi olamadıklarını duymuştum. Gitmedikleri doktor, hastane kalmamış söylenilene göre. Fakat derler ya nasipten öte yol yok diye. Bir türlü nasip olmamış anne baba olmak onlara.
Ama Allah varya hiçbir zaman isyanda olduklarını görmemiştim taşındığımdan bu yana. Erhan Amca, bakkala gittiğimde bana bile çikolata verirdi çocuk özleminden. Mahallenin çocukları tarafından da çok sevilirdi bu yüzden.
Buruk bir tebessümle izlemeye devam ettim. Birazdan görüş izni bitecekti Nursen teyzenin. Haberi verdiğimizde iyi olduğuna inandıramamış, hemen hastaneye getirmemiz için yalvarmıştı adeta.
Şimdi ise biten müdahalelerin ardından beş dakikalık kısa bir süre için görüş izni sunmuştuk ona.
"Geldiğinden beri gözlerinin yaşı dinmedi. Çok seviyor olmalılar birbirlerini."
Yanımdan gelen sesle dalgın bakışlarım Oğuz Hoca'yı buldu. O da aynı benim gibi elleri önlüğünün cebinde, camdan Nursen teyzeyi izliyordu.
Kafamı salladım yüzümdeki ifadeyi topalayarak. "Öyle hocam. Çocuk hasretiyle yanıp tutuşuyorlardı ama Allah nasip etmedi. Onlarda boyun eğdi, birbirlerinin sevgileriyle ayakta duruyorlar."
Mavi gözlerini bana çevirdiğini hissettim. "Tebrik ederim. Yaptığın ilk müdahale hastanın hayatını kurtardı. Eminim ki ilede çok başarılı bir doktor olacaksın."
Söyledikleri yüzümde küçük bir tebessüm oluşmasına neden oldu. "Estağfurullah hocam, görevimiz." diyerek cevapladım.
Elini omzuma koyarak dostane bir tavırla okşadı ve yanımdan uzaklaşmaya başladı. Bende daha fazla dikilmeyerek koltuklara oturmuş Aysun teyzegilin yanına geçtim. Sevim'in kına gecesini dün atlatmıştık. Çok şükür ki düğünü haftaya cumartesiydi de bu halde düğüne katılmayacaktık.
"Hanımlar, isterseniz eve geçin dinlenin siz. Ben Nursen teyzenin yanındayım zaten."
Hepsinin de dalgın bakışları bana döndüğünde tek tek gözlerimi gezdirdim. Herkes birbirinden perişan halde Nursen teyzeye destek olmak için bekliyordu burada. Böyleydi işte bu mahalle. Aile sıcaklığını, dostluğunu, sevgisini sonuna kadar hissettirir; kimsenin yalnız olmasına izin vermezdi.
"Yok kuzum, sen geç dinlen biraz. Geceden beri çok yoruldun."
Reddedemeyeceğim yerden gelmişti cidden. Acıkmıştım ve uykusuzdum. Kafamı sallayarak dudaklarımı birbirine bastırdım ve kantine doğru yola koyuldum. Başımın ağrısı gittikçe katlanılmaz bir hal almıştı, ağrı kesici içsem çok iyi olurdu.
"Sema abla," dedim kantincimizin beni gördüğü anda masaya yaklaşan bedenine. "bir tane kaşarlı tostla açık çay verir misin?"
"Vereyim kuzum, iki dakika bekleyiver sen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bicirik BİRİCİK
Literatura FemininaBir polis, Bir doktor, Ve onları bir araya getiren baş belası bir komşu... 🌙 Bicirik Biricik isimli tek kitaptır... 13.06.2022 Kitaplarım şahsıma aittir, çalınması durumunda gerekli yerlere müracaat edilecektir... #romantikkomedi 1 #biricik 1 #çatl...