•Komşu Müsveddesi•

5.7K 302 38
                                    


Ufak Bi' Karışıklık'tan gelenler¿?

○○

İneceğim durağa yaklaşınca kırmızı düğmeye bastım ve otobüsün durmasını beklemeye başladım düştü düşecek halimle. Çok şükür ki sabahın henüz erken saatleri olduğu için otobüs çok dolu değildi de arkalarda boş bir koltuk bulmuş ve oturabilmiştir.

Otobüsten indiğim gibi kulaklıklarımı çıkartarak parmaklarıma doladım. Boş bir çabaydı tabiki. Elime aldığım zaman yeniden dolaşmış bir halde olacaktı fakat umursamadım. Ardından çanta kulpunun altında kalan salık saçlarımı ellerimle havalandırarak yürümeme devam ettim.

Mahallemizin sokağını döndüğümde sanki yolumu gözlermiş gibi duran yukarıdaki FBI Nazan teyze; "Kız Bicirik hastaneden mi geliyorsun?" deyince durdum ve kafamı kaldırdım. Fıldır fıldır dönen gözleri sabahın seherinde bile teftiş yapardı. Mahallemizin geleni gideni, yapanı, edeni her şeyi ondan sorulur ve bilinirdi. Altın günlerininde bir numarasıydı.

Çok severdim kendisini...

Cevap verdim hemen. "Aynen Nazan teyze, anca dönebildim."

Balkon demirine iyice yaslanarak aşağıya doğru eğildi. "Yorulmuşsundur kuzum gel bir çay koyayım kahvaltı yap, öyle git." dedi tatlı sesiyle.

Dedim ama seviyorum diye.

"Başka zaman Nazoş, uykusuzluktan ölüyorum valla. Eve gideyim hemen uyuyacağım."

Söylediklerimi tasdiklemek için de işaret parmağımla süzgün gözlerimi gösterdim.

Oda uzatmadı zaten. Geceleri nöbete kaldığımı ve yorulduğumu mahalledeki herkes gibi biliyordu. Birde annem ile babam başka şehirde olunca tek başımayım diye üstüme fazla düşerlerdi. Seviyordum mahallemi.

"İyi, başka zaman mutlaka bekliyorum o halde." dedi ve cevabımı beklemeden terliklerini şıpırdata şıpırdata içeriye girdi.

Bende daha fazla orada beklemeyerek kendi evime doğru ilerledim. Yapmam gerekenler vardı, dahası temizce bir duş almam lazımdı fakat yorgunluk ve uykusuzluğum öyle bir boyuttaydı ki merdivenleri zorlanarak çıktım. Kilidini çevirdiğim kapıdan sonra ayakkabılarımı düzeltme gereksinimi duymadan kendimi içeriye attım.

Karnım açtı, kendimi çok fazla kirli hissediyordum lakin bu ihtiyaçlarımın üzerine yaptığım şeyler sadece elimi yüzümü yıkayıp, üzerimi değiştirmek oldu.

İşimi seviyordum, hemde fazlasıyla. Ama sevdiğim yorulduğum gerçeğini değiştiremiyordu maalesef. Dolayısıyla yatağa attığım bedenimde parmak uçlarıma yayılan rahatlık sarhoşça gülümsememe neden oldu.

Kucaklama yastığım kollarımın arasındaki yerini aldığında uzunca bir uyku için gözlerimi kapattım.

Yarın cumartesiydi, bense Oğuz Hoca'dan izinliydim.

Ve bu, cidden çok güzeldi...

○○

Çok yorgun olduğum günlerde normalde hafif olan uykum bir tık daha derin olabiliyordu. Bunu kesinlikle biliyordum ancak kulaklarımı delip, oradan beynime zelzele etkisi yapan sesler uyanmam için çok fazla gürültücüydü.

Açılmamaya yeminli göz kapaklarımı zorlayarak araladım ve sersemce etrafıma bakındım. Bu kahrolası bangır bangır müzik sesi nereden geliyordu ve hangi insan evladı bunu son ses dinliyordu?

Yanımdaki komodinin üstünden telefonumu alarak saate baktım.

09:47.

Ne?!

Bicirik BİRİCİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin